İkinci Dil Ediniminde Bireysel Farklılıklar

elaves
elaves Türkiye
Published in
3 min readAug 8, 2024

Erken yaşlarda ikinci dil edinimi, çocuklar için çok yönlü fayda sağlar. Örneğin, beyin gelişimini destekler, bilişsel becerileri artırır, akademik başarıyı teşvik eder, kültürel farkındalığı ve empatiyi geliştirir. Ancak, her çocuk ikinci dil edinim sürecini -özellikle de erken gelişim yıllarında- kendine özgü bir şekilde deneyimler. Bu özgünlük, içsel faktörler (örneğin yaş ve bilişsel kapasite) ve dışsal faktörlerden (örneğin dil girdisinin miktarı ve kalitesi veya öğrenme bağlamı) kaynaklanır. Aşağıda ikinci dil edinim sürecinde rol oynayan içsel ve dışsal faktörleri inceleyeceğiz.

İçsel faktörler çocuğun yaşı, sözel bellek ve analitik akıl yürütme gibi becerileri içeren bilişsel kapasitesi gibi faktörleri ifade eder. Artık biliyoruz ki çocukluk ve hatta bebeklik döneminde ikinci dil edinimine başlamış olan “erken çift dilliler” ikinci dil edinimine geç başlayanlara kıyasla ikinci dil gelişimi konusunda daha iyi sonuçlara sahip oluyorlar.

Çocukların bilişsel kapasitesi yaşla birlikte genişlese de, bilişsel kapasite çocuklar arasında farklılık gösterebilir. Bu farklılık, ikinci dil edinim yollarını da çeşitlendirir. Örneğin sözel bellek, sözlü olarak sunulan bilginin hatırlanması, ve analitik akıl yürütme, bir bilginin barındırdığı kalıpları/örüntüyü ayırt edebilme becerisi, çocukların ikinci dildeki sözcük dağarcığının önemli belirleyicilerindendir. Yani sözlü bilgiyi daha iyi bir şekilde aklında tutabilen, ihtiyaç duyduklarında bu bilgiyi hatırlayabilen ve farklı bilgiler arasındaki ilişkiyi daha iyi kurabilen çocuklar ikinci dilde kelimeleri daha erken öğrenebiliyorlar ve böylece daha gelişkin sözcük dağarcığına ulaşabiliyorlar. Dahası, bu bilişsel faktörler çocukların ikinci dilde hikaye anlatımı sırasında daha zengin cümle yapıları kullanmalarına da katkı sağlıyor.

Dışsal faktörler ise çevresel faktörler olarak da bilinir ve çocukların maruz kaldığı ikinci dil girdisinin miktarı ve kalitesi, dilin öğrenildiği bağlam ve ikinci dilde kurulan sosyal etkileşimler gibi çevresel faktörleri kapsamaktadır. Biliyoruz ki ikinci dil edinim bağlamı değişkenlik gösterebilir.İkinci dile kimi çocuklar okul ortamında maruz kalırken, kimileri ev ortamında maruz kalabilir. Dolayısıyla, çocukların ikinci dilde ne kadar süreyle ve ne konuştukları ve duydukları farklılık gösterir. Gün içerisinde daha uzun süre ve daha nitelikli şekilde ikinci dile maruz kalmak daha geniş sözcük dağarcığına, dildeki kuralları daha doğru bir şekilde üretebilmeye ve hatta daha güçlü anlatım becerileri ve karmaşık cümlelerin daha fazla kullanılabilmesine katkı sağlar.

Peki ikinci dilde kurulan sosyal etkileşimin hangi bağlamda, kimlerle veya hangi araçlarla kurulduğunun rolü nedir? Çocukların akranlarıyla veya kendilerinden büyük kardeşleriyle ikinci dilde etkileşim kurmaları bu dili daha yetkin kullanmalarında etkili. Özellikle hedef dilde hikaye kitaplarının, medya araçlarının ya da oyunların sosyal etkileşimlerinin bir parçası olması kurulan etkileşimi zenginleştirmekte böylece dil edinimini farklı kanallardan beslemektedir.

Çocuk gelişiminin doğası gereği bireysel farklılıkların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Burada bahsettiğimiz her bir faktörün tek başına belirleyici bir rol oynamasından ziyade birden fazla faktörün karşılıklı etkileşiminden doğan bir mekanizmayla ikinci dil edinim sürecinin temeli oluşur. İkinci dil ediniminde rol oynayan bireysel farklılıklara ilişkin farkındalığın artması ve bütüncül bakış açısı almak eğitimciler ve uzmanlar için ikinci dil eğitiminin içeriğinin, yapısının ve süresinin belirlenmesi için içgörü sağlar. Ayrıca, bu bakış açısıyla ebeveynler çocukların ihtiyaçlarına göre ikinci dil maruziyetlerini artırır ve çeşitlendirebilirler. Böylece, bireysel farklılıklara dair bütüncül bir anlayış uygun eğitim araçlarıyla optimal bir bağlam oluşturur ve çocukların ikinci dil edinim süreçlerini destekler.

Referanslar:

Blom, E., Paradis, J., & Duncan, T. S. (2012). Effects of input properties, vocabulary size, and L1 on the development of third person singular –s in child L2 English. Language Learning, 62(3), 965–994. https://doi.org/10.1111/j.1467-9922.2012.00715.x

Jia, G., & Aaronson, D. (2003). A longitudinal study of Chinese children and adolescents learning English in the United States. Applied Psycholinguistics, 24(1), 131–161. https://doi.org/10.1017/s0142716403000079

Paradis, J. (2011). Individual differences in child English second language acquisition. Linguistic Approaches to Bilingualism, 1(3), 213–237. https://doi.org/10.1075/lab.1.3.01par

Paradis, J. (2019). English second language acquisition from early childhood to adulthood: The role of age, first Language, cognitive, and input factors. Proceedings of the BUCLD, 43, 11–26.

Prevoo, M. J. L., Malda, M., Mesman, J., Emmen, R. a. G., Yeniad, N., Van Ijzendoorn, M. H., & Linting, M. (2013). Predicting ethnic minority children’s vocabulary from socioeconomic status, maternal language and home reading input: different pathways for host and ethnic language. Journal of Child Language, 41(5), 963–984. https://doi.org/10.1017/s0305000913000299

--

--