Futbol Kulüplerinin Fiziksel Mağazaları Üzerinden Ekonomik Durum Yorumu

Farkında olmadan daha da kötüye gidiyor..

Berkay Işık
Elit Köşe
3 min readMay 16, 2020

--

Uzun zamanlar önce; Manchester’a gidip en sevdiğim takımın maçını Old Trafford’da seyretme imkanı bulduğumda görüp de etkilendiğim şey sadece atmosfer olmadı. Düşler Tiyatrosu’na gidip United Megastore’dan bir ürün almadan olmazdı. Zaten günübirlik gittiğim Manchester’da sanki çok seviyormuşum gibi bütün gün müzelerde vakit geçirdim ve stadyuma biraz geç kaldım. İnanın, Londra’da kaldığım üç ay boyunca hiç müzeye gitmemiştim. Belki de sokak, park sever bir insanın tek gününü bu şekilde değerlendirmesi yanlış bir tercih olarak addedilebilir fakat Old Trafford asla!

Hali hazırda ufaktan geç kaldığım stadyumda bir de bilet teslimatım için ufak bir vakit harcayınca Megastore’a harcayacağım vakit de tıpkı bütçem gibi azaldı. Megastore’u sizlere biraz açayım; United’ın evi olan Old Trafford’un East Stand kısmındaki meydanda yer alan ve sitelerinde yer alan bilgiye göre yaklaşık 1500 m2 büyüklüğe sahip United’ın tek fiziksel mağazası. 800'den fazla ürün çeşidinin yer aldığı bu mağazada açıkçası belki binlerce kişi arasından nasıl alışveriş yapıp maça yetişeceğimi merak etmiştim. Mağaza sonunda yer alan onlarca kasa ve belki binlerce kişi arasından 2 dakika bekleyerek ürün almak ilginç bir deneyimdi ve ben aslında bu deneyimi biraz da o zamanlarda yazdığım bir yazıda anlatmıştım. İlgilenirseniz önce o yazıyı okuyarak buraya tekrar dönebilirsiniz!

Bu yazıda esas bahsetmek istediğim konuya gelirsem, dünyanın belki de pazarlama konusunda en başarılı kulübü olan Manchester United, ait olduğu ülke olan İngiltere’de sadece bir fiziksel mağaza ile yetiniyorken bizim ülkemizin güzide kulüpleri neden her yere fiziksel mağaza açma derdinde?

Günümüz teknolojisinde internet artık birçok şeyi fiziksel olarak gerçekleştirmeden bize sunuyor. Hepsiburada, Trendyol, Yemeksepeti ve Getir gibi firmalar sayesinde bugün insanlar yemek istedikleri çikolatayı dahi tek tık ile yerlerinden kıpırdamayarak elde edebiliyorlar. Bu firmaların sektörün önde gelen firmalarına karşı en büyük avantajları bütün ürün gamlarını bir noktada buluşturmak ve en önemlisi bu ürünleri size sunarken mağaza harcaması yapmamak. Fiziksel bir mağaza için kira bedeli, personel giderleri, mağazanın giderleri ve vergi kalemi gibi birçok gider bulunmakta. Gönülden desteklediğim Galatasaray Kulübü sitesinden saydığıma göre tam 93 fiziksel mağaza bulunmakta. Bununla ilgili net bir bilgi yer almıyor olsa da bu mağazaların çoğunun bayilik olduğunu zaten tahmin edebiliyoruz. Yani Galatasaray bu mağazaların giderlerine karışmıyor.

Elbette kulübün sahip olduğu mağaza sayısı gider kalemi hesaplamada ciddi bir ölçüt ama günümüz imkanlarında nüfusun büyük bir çoğunluğu internet alışverişine aşina iken Store’un fiziksel mağaza felsefesini anlamak benim açımdan güç. Stadyum mağazası zaten olmazsa olmaz, ona tamamız. Beyoğlu’nu Galatasaray için sembolik bir yer olarak düşündüğümüzde ve turistik önemden ötürü oradaki büyük mağaza da mantıklı bir hareket. Ticari amaçla, turist akımının çok olduğu havalimanlarında da kiosk’lar olağan fakat bunun dışındaki mağazaları mantıksız buluyorum. Tabii bu Galatasaray’ın elinde olan mağazalar için geçerli.

Bu yazdıklarım elbette diğer kulüpler için de geçerli. İçinden geçtiğimiz bu zor günlerde kulüplerin döviz borçları ve gider kalemleri ele alındığında gelir kalemleri oldukça daralıyor. Gereksiz masraftan kaçınmak ise artık zaruri hale gelmiş durumda. Maalesef kulüpler profesyonel bir şirket gibi yönetilmiyor. Türkiye gibi bir ülkede taraftarın oluşturduğu duygusal baskı her ne kadar buna karşı çıksa da yönetimler son derece profesyonel davranmak zorundalar. Bulunduğumuz şartlarda televizyon kanalları, dergiler, fiziksel mağazalar ciddi bir gider kalemi kulüpler için. YouTube’u efektif kullanmayıp esas maddi gücü televizyon kanalına aktarmak, dergi içeriklerini cüzi bir fiyatla internet ortamında sunmak gibi işler eminim zor değil.

Değişimin şart olduğunu düşünüyorum. Avrupa ile olan kültürel ve gelişmişlik makası zaten apaçık ortada. Fakat tamamen aynı kurallar ile oynanan bir oyunda makasın bu kadar açık olmasının en büyük sebebi ekonomik farklılıklar. Bu farklılıkları kulüpler doğru davranarak gidermek zorundalar. Aksi halde hepsini daha kötü günler bekleyecek. Fiziksel mağazalar, sadece bir başlangıç olur.

--

--

Berkay Işık
Elit Köşe

İnşaat Mühendisi, amatör bir voleybolcu. Müzik dinlemeyi ve konserlere gitmeyi çok sever.