Detaylı Pokemon GO Rehberi

Çocuğunuz, arkadaşınız, kardeşiniz hatta babanız bile yakınlarda bir “Vaporeon” gördüğünü söyleyerek sizden delice uzaklaşmışsa, büyük ihtimalle Pokemon GO oynuyordur. Nedir bu Pokemon çılgınlığı anlam veremeyenlerdenseniz veya oynayan biri olarak söylentiler arasında kaybolduysanız, bu rehber ile hayatınız kolaylaşacak. Bu yazıda Pokemon GO hakkında herşeyi öğreneceksiniz emin olun. Hazırsanız topu fırlatalım!

Pokemon’un ismi Pocket Monsters yani Cep Canavarlarından geliyor. İlk olarak 1995 yılında Nintendo tarafından Game Boy’a oyun olarak doğan Pokemon, sonradan çizgi filmi ile tüm dünyada çılgınca ilgi gördü. O yıllarda çocuk olan herkes için Pokemon bir nostaljiden ibaretken, geçtiğimiz aylarda Android ve iPhone’a oyun olarak gelince çılgınlık geri döndü. Şimdi tüm dünyada sokaklarda elinde telefonu, taşınabilir şarj cihazı ve suyuyla yürüyen tipler görüyorsanız, bilin ki bu arkadaşlar kesin nadir bulunan bir Pokemon’un peşine düşmüş, veya bir GYM (spor salonu)nu ele geçirmeye çalışıyorlardır.

Ülkemizde henüz resmi olarak çıkmamasına rağmen hemen hemen herkeste olan oyunu siz de edinmek istiyorsanız, iPhone için AppStore ülkenizi değiştirmeniz gerek, veya Android için internetten apk dosyasını bulmanız gerek. Teknik detaylara bu yazıda girmeye gerek yok, zira internette araştırıp nasıl yükleyeceğinizi kolaylıkla bulabilirsiniz.

Oyuna başladığınız anda karşınıza çıkan üç pokemondan birini seçip yakalıyorsunuz. Eğer Pikachu yakalamak istiyorsanız, karşınıza çıkan bu üç pokemondan da 4 defa uzaklaşmanız gerekiyormuş. Ancak bu yöntemi iki ayrı telefonda denemiş olsam da başarılı olamadım, o nedenle bu söylentinin doğruluğunu savunamıyorum. Başlangıçta seçtiğiniz pokemonun çok önemli olduğunu düşünmeyin, zira CP’si (Combat Power — Dövüş Gücü) çok düşük olarak gelen bu Pokemonları büyük ihtimalle ileri seviyelere geldiğiniz zaman zaten elinizde tutmayacaksınız.

Pokemon yakalayabilmek, seviyenizi artırmak ve daha iyi bir Pokemon Trainer (eğitmen) olabilmeniz için bol bol yürüyüşe çıkmanız gerekiyor. Harita üzerinde gerçek zamanlı olarak oynanan oyunu evinizin rahatlığında oynayabilmeniz mümkün değil, tıpkı çizgi filmde Ash’in yaptığı gibi gerçekten sokak sokak gezip Pokemonları bulmanız gerek. Oyunun amacı da bu zaten, hikayede olduğu gibi en nadir Pokemonları bulup, onları diğer eğitmenlerin pokemonları ile dövüştürerek GYM’leri ele geçirmek, ödül kazanmak ve sonunda en iyi Pokemon Trainer olmaya çalışmak.

Gezdikçe PokeStop’lar göreceksiniz. Bu yerleri ziyaret ederek hediyeler toplayabilirsiniz. Bütün toplarınızı deli bir Zubat’a harcadıysanız ve ne yapacağınızı bilemiyorsanız, çıkıp birkaç PokeStop bulun ve rahatlayın, çünkü büyük ihtimalle bol bol Pokeball kazanacaksınız. Bu PokeStop’lara 5 dakikada bir uğrayabilirsiniz, yani birini aldıktan sonra bir tur atıp tekrar gelin ve tekrar hediye kazanın.

Haberlerde gördüğünüz bir Pokemon yüzünden birbirini bıçaklayan o adamlar yalan. Eğer bıçaklama olduysa bile Pokemon yüzünden değildir, çünkü bir bölgede bulunan Pikachu aynı anda orada bulunan herkesin ekranına aynı anda düşüyor, ve biri yakaladığı anda diğerinin ekranından kaybolmuyor. Yani herkes orada bir Pikachu tarlası varmış gibi birer Pikachu edinebilir. Kavga etmenize gerek yok yani. Zaman zaman ortadan kaybolan Pokemon ya server hatası yüzünden ortadan kayboluyor, ya da CP’si çok güçlü bir Pokemonu birkaç atışta yakalaymıyorsunuz, ve o da kaçıyor. Başka bir sebebi yok.

Pokemon yüzünden adamın bahçesine, hastaneye, okula veya camiye girildiği haberleri de biraz saçma kalıyor. Oyunu oynarken göreceksiniz ki karakterinizin etrafında yaklaşık 30 metrelik bir çember beliriyor, ve bu çemberin içinde kalan herşey ile iletişime geçebiliyorsunuz. Oyun tüm GYM’leri ve PokeStop’ları halka açık yerler olarak işaretlenmiş Google veritabanı üzerinden alıyor, ve tüm bu yerler genelde halka açık yerlerin kapısına denk geliyor. Bu nedenle dövüşmek istediğiniz bir GYM’e girmek için o GYM’e yakın bir yerde durmanız da yeterli oluyor.

Kullanabileceğiniz birçok eşya olsa da en önemli olan Incense, Lucky Egg ve Lure’un ne olduklarından da bahsedelim.

• Incense kısaca Pokemonları kendi bulunduğunuz bölgeye çeken bir koku bombası. Yani oturduğunuz yerden keyfinizi bozmadan 30 dakika boyunca Pokemon avlayabilirsiniz. Ancak tecrübeyle sabittir ki sürekli karşınıza Pidgey, Zubat, veya Rattata gelecektir; çok heveslenmeyin. İyi Pokemonları bulmak için dışarıya çıkın. Unutmayın, Incense Pokemonları sadece size çeker, sizin karşınıza çıkanları yanınızdaki arkadaşınız görmez.
• Lucky Egg ileri seviyelere ulaştığınızda gelen ve 30 dakika boyunca tüm kazandığınız XP (Deneyim Puanı)’nı 2 katına çıkarıyor.
• Lure ise Incense gibi, ancak tüm arkadaşlarınız ve hatta oradan geçen tüm eğitmenler yararlanabiliyor. Lure’u istediğiniz bölgeye atamıyorsunuz. Kullanabilmek için bir PokeStop’a yakın olmanız lazım, ve sadece o PokeStop’a yerleştirebilirsiniz. Haritada bazı PokeStop’larda uçuşan gül yaprakları kıvamında pembe şeyler görüyorsanız ve boş zamanınız da varsa, o PokeStop etrafında biraz oyalanın. Mutlaka karşınıza birşeyler çıkacaktır.

Her ne kadar Nearby (Yakınlarda) haritasından bahsetmek istesem de, son güncelleme ile yapımcı şirket bu özelliği kaldırdı. Artık Nearby bölümünde bir Pokemon’un ne kadar yakınınızda veya hangi yönde olduğunu anlamanızın imkanı yok, yani yürümeye devam.

Araba kullanırken oyunu kesinlikle oynamayın, internette birçok videoda birden duran arabalardan inen adamların Pokemon peşinden koştuğu görülüyor. Kazaya sebep olmamak adına araba kullanırken kesinlikle oyunu oynamayın. Hiçbir Pikachu canınızdan daha değerli olamaz!

Bu yazı yeterince açıklayıcı olmuştur umarım. Artık en iyi Pokemon Trainer olma yolunda ilk adımı attığınıza göre, yürüyüşe başlayın. İyi avlar!