Yaratıcı Fikirler Enstitüsü Hakkında

Yaratıcı Fikirler Enstitüsü, 2010'dan bu yana faaliyet gösteren yaratıcı profesyoneller topluluğu

--

“Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nün yazarı Ahmet Hamdi Tanpınar

Yaratıcı Fikirler Enstitüsü, 2010 yılından beri faaliyet gösteren, İstanbul merkezli bir yaratıcı profesyoneller ağıdır. Deneysel çalışmalar yaratmak amacıyla bir araya gelen ve üretmekten heyecan duyan sanatçı, tasarımcı, mühendis, mimar ve akademisyen gibi farklı disiplinlerden yaratıcı profesyonelden oluşan yapı, kamusal alan odaklı sanat, tasarım ve medya projeleri geliştirmektedir. Yaratıcı Fikirler Enstitüsü isminin hikayesi ise Türk edebiyatının önemli yazarlarından Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 1962 yılında yazdığı “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” adlı postmodern eserinde ironik bir dil ile modern zaman disiplinini ve bürokrasi asrındaki çalışma zihniyetini eleştirmesine dayanıyor. Kitapta portresi çizilen bürokrat topluluk olmaktan uzak, hayallerin ve heyecan duyulan yaratıcı fikirlerin ortak akıl ile hayata geçirilebildiği adhokrat bir yapıya sahip olan Yaratıcı Fikirler Enstitüsü’nün hiçbir ticari ve tüzel kişiliği bulunmuyor; ağ içerisinde yaratılan projeler, kimliklerine uygun şirket, vakıf, dernek gibi tüzel kişiliklere bürünüyor. Alt projelerinin çalışma etiğini düzenleyen bir üst kimlik olarak görülebilecek enstitü, yaratıcı fikrin vahiyle gelmeyeceğini ya da peydah olmayacağına inanarak fikirlerin kişisel bir meseleden doğması gerektiğini savunuyor. Yapının bünyesinde 140journos gibi devamlı eylemlilik halinde bulunan kamu odaklı çalışmaların yanı sıra, hadise temelli etkinlikler sürdürülmekte, enstitünün savunduğu değerlerin dile getirilmesini teşvik eden paralel projeler birçok farklı yolla desteklenmektedir.

Institute of Creative Minds (ICM) is an Istanbul-based creative professionals network that was launched in 2010. The ICM consisted of various creative professionals such as artists, designers, engineers, architects and academicians who come together in order to create experimental works, carry out art, design and media projects with a focus on public space. The story of the name of the Institute of Creative Minds is based on the bureaucracy criticism of Ahmet Hamdi Tanpinar, one of the famous novelists of Turkish literature. Tanpinar criticized modern time discipline and work mentality with an ironic and witty language in his 1962-dated postmodern book entitled “The Time Regulation Institute”. The Institute of Creative Minds, being away from the bureaucratic community told in the book, has an adhocrat structure in which dreams and exciting creative ideas are implemented with a collective mind but without a corporate or commercial identity. The network in which creative professionals are involved doesn’t have a commercial and corporate identity yet the projects developed within the ICM are formed into the most appropriate identity depending on the uniqueness of each project. The structure that can be considered as a superior identity that regulates the work ethics of its sub-projects such as 140journos, promotes the argument that a creative idea cannot be conceived or discovered through revelation, and it has to stem from a personal matter and must be inserted a context for justification. Besides, the only way for a project to be carried out in the ICM network is the existence of those who get excited about an idea. Aside from the 140journos project focusing on public and are in the state of constant actuality, event-based works and parallel projects similarly encouraging the vocalization of the values that the ICM advocates are run and supported in a variety of ways.

Bir “bağlam” olarak Yaratıcı Fikirler Enstitüsü

  • Yaratıcı Fikirler Enstitüsü, bünyesinde farklı motivasyonlarla kurgulanmış birçok eylemlilik halini ya da hadise temelli etkinliği içeren bir üst kimliktir.
  • Yaratıcı Fikirler Enstitüsü kimliği, içerik üreticiliğini değil, bünyesinde kurgulanan projelerin kavramsal çerçevesini ifade etmektedir. Farklı disiplinlerden yaratıcı muhataplar, enstitü kimliğinin tartışılmasını teşvik ettiği içeriği özerk bir şekilde ortaya çıkartır.
  • Yaratıcı Fikirler Enstitüsü, kurguladığı çalışmaların önüne geçmemeyi tercih eder.
  • Yaratıcı Fikirler Enstitüsü, üretim süreci yaratıcılık içeren tüm disiplinlerin yer alabildiği yeni nesil bir okuldur. Bu okul, informal eğitimi benimser ve devletin 20. yüzyıl alışkanlıklarından kaynaklanan sanayiye kalifiye eleman yetiştirme gayesi ile mecbur edip tasdiklediği hiçbir öğrenme biçimini kendi iç süreçlerinde kıstas almaz. Deneyerek ve yanılarak öğrenmek, “çoktan seçmeli” yerine “açık uçlu”yu tercih etmek, kimliğin temel ilkeleri arasındadır. Mevzubahis “okul” metaforunu içselleştiremeyerek farkı disiplinlerin bilgeliğinden yararlanmayı reddeden ve kendinden şüphe etmeyi bırakan kimseler, yapı içerisindeki doğal seleksiyona tabi olarak etki alanlarını kaybeder. Transdisipliner, ya da Türkçesiyle söylemek gerekirse “herkesin birbirinin işine burnunu soktuğu” bir modelin temsili olmayı hayal eden Yaratıcı Fikirler Enstitüsü, insanlığın yaratıcı bilgisinin farklı disiplinler tarafından mümkün olan en iyi şekilde değerlendirilmesini savunur.
  • Yaratıcı Fikirler Enstitüsü, sipariş üzerine yaratıcı fikir üretiminden ekseriyetle kaçınır. İnanışı odur ki, yaratıcı fikir vahiyle gelmez, peydah olmaz. Fikir, ancak ve ancak kişisel bir meseleden doğar ve doğrulaması kolektif akılla yapıldığı müddetçe ahlaklıdır.
  • Yaratıcı Fikirler Enstitüsü, antropolog David Graeber’ın çalışma ideolojisi eleştirisinde yer aldığı üzere günümüz toplumunda arzulanır iş konumunda olan saygın işleri, bunların toplumsal yararını ve finans emme-basma tulumbası içinde gününü bütünüyle anlamsız işlerde didişerek tüketen insanları sorgular. İnsanların giderek artan bir bölümü gelişmiş ülkelerde, içten içe gereksiz, anlamsız buldukları bu idari işlerde çalışmasının sonucunun ahlaki ve düşünsel bir yıkım olduğunu vurgulayarak yaratıcı profesyonelleri önce bireye, sonra da topluma faydalı, düşünsel altmetni nitelikli süreçlere yöneltir.
  • Yaratıcı Fikirler Enstitüsü, yalnızca yeninin büyüsüne kapılmaz, eskinin tecrübesinden yararlanarak kurguladığı çalışmayla ilgili siyasi kültürünü geliştirmeyi ilke edinir.
  • Yaratıcı Fikirler Enstitüsü’nün ismi, Türk edebiyatının önemli romancılarından Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü isimli 1962 tarihli postmodern eserinden esinlenilmiştir. Kitapta yer alan bürokrasi eleştirisi ve hicvi, kimliğin bürokrasi karşıtı iddialarının temellerini oluşturmaktadır.
  • Yaratıcı Fikirler Enstitüsü kimliği, kendi dahili yapısı ve kurguladığı projelerde Açık Radyo’nun kurucusu Ömer Madra’nın önerdiği “3Y: Yerel, yatay, yavaş” kuralını uygular. “Yerel”, moderniteyle birlikte içine girilen bağlam çökmesine bir tepki mahiyetindedir. Örgütlenme “yatay” olmalıdır; zira bugünün entelektüel üretim kültürü, bürokratik hiyerarşiden olumsuz etkilenmektedir. Yerel ve yatay örgütlenme aynı zamanda “yavaş” da olmalıdır çünkü hız, piyasanın dayattığı bir tüketim katalizörü olmaktan fazlası değildir.
  • Yaratıcı Fikirler Enstitüsü, enformasyon tüketicilerini iş insanı Faruk Eczacıbaşı’nın önerdiği iki tanımlamayla değerlendirir: Konservatifler ve progresifler. Halihazırda keşfedilene sıkı sıkıya bağlanmak tutucu bir eylemdir.
  • Düzen güçlerinin yegane meşru başarı karinesi olarak gördüğü diploma ve curriculum vitae (CV), Yaratıcı Fikirler Enstitüsü’nün birlikte çalışma kültüründe işlevsizdir.
  • Yaratıcı Fikirler Enstitüsü; iletişim çağında iletişim kurmaktan kaçınmaz. “Mikrofon”a göre söylemlerini değiştirmeden, savunduğu iddiaların altmetnini her mecrada dile getirir. Enstitü, ürettiği özgün düşünsel içeriği dokunulmaz kaldığı müddetçe toplumun yaratıcı fikre inanan ve talep eden her kesimiyle çalışma iradesi gösterir.

--

--

Yaratıcı Fikirler Enstitüsü
Yaratıcı Fikirler Enstitüsü

Yaratıcı Fikirler Enstitüsü, 2010'dan bu yana faaliyet gösteren bir yaratıcı ağ. Projeler: @140journos @gastronomika_tr Hizmetler: http://enstitu.com.tr