2016
Bir yıl daha bitti…
Ömrümüzden geçen; 12 ay, 52 hafta, 365 gün…
2015 yılı diğer yıllara nazaran benim için güzel geçti diyebilirim. Bu seneye girmeden evvel bazı hedefler koydum 2015 yılı için. Hepsini gerçekleştiremesem de yüksek bir oran yakaladım diyebilirim.
Daha önceki yıllarda hepsi “aklımda” olan hedeflerimi 2015 yılı içerisinde yazılı hale döktüm. Bilirsiniz, biz türk insanının klasik yapısı vardır. Bu tür listeler genelde kenarda durur ve zaman zaman konulan hedefler için çaba gösterilir. Ama ben inadına listemdeki “makul” hedeflerimin bir kısmını yıllardan sonra ilk defa gerçekleştirdim.
[caption id=”attachment_3652" align=”aligncenter” width=”628"]
Siz de mutlaka hedefler koyun hayatınız içerisine. Gerçekleştirdikçe mutlu oluyorsunuz :)[/caption]
Hedeflerimde %75'e yakın gerçekleştirme oranına ben de şaşırdım ama demek ki isteyince oluyormuş.
Bazı hedeflerimi elde olmayan sebeplerden dolayı 2016 yılına ertelemek zorunda kaldım. Şu sıralar da 2016 hedeflerimin üzerinden geçiyorum. Kağıda yazmadığım (çünkü ya kağıt yıpranıyor ya da o kağıt istemeseniz de kaybolabiliyor) bu tür hedefler ve diğer to-do listlerimi tutmak için Google Keep kullanıyorum.
Gelelim mesajımızın ana konusuna. Zaten yıllardır geleneksel hale getirdim bu yazıları.
Kimi zaman hüzünlendiğimiz ve ağladığımız, kimi zaman eğlendiğimiz, sevindiğimiz ve kahkahalar attığımız, zaman zaman depresyonlara girdiğimiz,düşünceler içerisinde sürüklendiğimiz, bazen sinirlendiğimiz ve bağırıp çağırdığımız bir sene de olsa öyle ya da böyle geçti ve gitti. İşte tüm bu davranışsal varoloşumuza hayatın kendisi diyebiliriz.
Biten senede yaşadıklarınızı kendiniz için bir “tecrübe” olarak görün. 40'ıma merdiven dayadığım ve 30'larımın son aylarında olduğum ömrüm boyunca anladığım bir çok şey oldu hayat ile ilgili. Kendi kendime çıkardığım en önemli husus “insanlara hakettiği kadar değer verin”dir. Değer vermek ile ilgili olarak 2016 içerisinde bir yazı paylaşmayı düşünüyorum şimdi detaylarına girmeyelim.
İnsanoğlunun hayattaki yaşama gücü “umut”tan geliyor. Umudunuzu hiç bir zaman kaybetmeyin.
Hayal kurun.
Her zaman hayal kurun.
Geleceğinizi inşa edin. Belki hiç bir zaman gerçekleşmeyebilir ama emin olur hayal kurdukça kendinizi daha mutlu ve huzurlu hissediyorsunuz. Hayalinizden çıkıp gerçek dünyaya döndüğünüzde bir anda içiniz kararabilir.
Ama hiç bir şekilde hayal kurmaktan vazgeçmeyin derim.
