Batı İzlanda; Snaefellsness Yarımadası’na Gidiş

Bengü Akyürek
Executive Tourist
Published in
4 min readJan 5, 2016
İzlanda’nın klasik yol manzaralarından biri

Uzun süreli tatillerde koşturarak gezmeye gerek yok. Sabah erkenden uyanıp onlarca mekanı bir güne sığdırmanıza da gerek yok. İşte böyle sakin bir günün sabahı saati hiç umursamayarak neredeyse yarım gün Hellisheidi Jeotermal Santrali‘ni gezdik. Türkçe-Mat nedir bilenler bilir Fen çözmek çok adam atlatırdı. Buna rağmen fizik kesinlikle benim radarıma giremedi. Ancak yaş kemale erince anlaşılıyor ki fizik hayatın ta kendisi. Fizik olmasaydı, dünyanın bir ucunda lavlar ve buzullar arasında, yüzyıllarca yaşamak da mümkün olmazdı! Bu gezimle ilgili ayrıca çok detaylı bir yazı yazacağım.

Eyrarbakki : adanın güneydoğu sahilinde rengarenk evlerle dolu minicik bir kasaba
Deniz kıyısındaki bu kasabadan 15.329 km dümdüz güneye inerseniz, Antartika kıyılarına ulaşabilirsiniz. 1.782 km daha eklerseniz güney kutbundasınız. Yani, dünyanın kuzeyindeki İzlanda’da tüm bu evler doğrudan güney kutbuna bakıyor

Hjallparfoss Şelalesi

Burası ülkenin güneydoğusu, başkent Reykjavik’e yakınız. Hjalparfoss’un hemen yanında ülkenin ikinci büyük Hidroelektrik Santrali var. Herşey yolunda, doğa zarar görmemiş, şelalenin akışı bozulmamış. Sessiz ve huzurlu. Sadece 3 turist yağan yağmura, soğuk havaya rağmen makinelerimizle bu sevimli şelalenin tadını çıkardık.

Hjalparfoss ne demek bilmiyorum ama bu olsa olsa bodur şelale olur

Haifoss Şelalesi
İzlanda’nın ikinci en yüksek şelalesi. Yükseklik 122m. Giderken biraz düşündürdü çünkü İzlanda’da road 1 isimli tüm adayı saran bir tane yol var. En güvenli olan bu yolun haricinde F roadlar var ki iyi bir 4×4’ünüz yoksa ve offroad sürüş tekniklerinden bir haberseniz asla girilmemesi gerekir. Zaten ülkede birçok aracın F Road’lara girmesi yasak. Diğer bir yol türü de gravel road denen çakıl taşlı olanlar. Bizim mıcır misali. Çakıl taşlı yollarda araba kullanmak oldukça kolay ama gravel için özel sigorta yaptırmadığımızdan yanımızdan geçen her heyyula arabanın sıçratacağı taşlar için oldukça korktuk. Haifoss, ana yol dışındaki bir rotada olduğundan dolayı İzlanda’nın nispeten gizli hazinelerinden birisi.

Giderken düşündüren, dönerken sevindiren şelale Haifoss
Haifoss’un döküldüğü Foss çayı
Sağda ülkenin en aktif volkanlarından biri Hekla görünüyor.Tepesi karla kaplı ama içi kaynıyor. Hekla o kadar aktif ki yakın zamanda kurulacak bir sinyalizasyon sistemiyle, patlama hareketleri çevrede bulunan herkesin telefonuna uyarı olarak düşecekmiş.

İzlanda’nın batısında Snaefellsness Yarımadası var. 5. günümüzde planımız Snaefellsnes yarımadasına varıp iki gece yarımadada konaklamak. Böylece hesapladığımız tam ada turumuzun doğu ayağını tamamlamış olacağız. Reykjavik’i terk edip batıya doğru yola çıktığımızda ilk geçeceğimiz yol hayatımın ilk fiyordu olacaktı ama meğersem aşağıdaki fotoğraftan da görülebileceği gibi fiyort demek dev buz dağlarının arasında yol almak demek değilmiş.

İzlanda’nın batısına yol alırken Hvalfjordur fiyordu kıyıları ve Eylül’ün güzel güneşi. 2. Dünya savaşında buralara sığınan ticari gemiler ve ABD donanmaları sayesinde çatışmaların yoğun yaşandığı hareketli bir bölgeymiş aslında.

İzlanda’nın atları çok özel bir ırk. Ülkenin dışına çıkan atların bu ırkı korumak için geri dönmeleri yasak. Uzun ve küt burunlu atlar tüm adada Mayıs-Eylül arası özgürce dolaşıyorlar, Eylül’de ise bizim de denk geldiğimiz ve ayrıca yazacağım at toplama festivalleri ile toplanarak çiftliklerine geri dönüyorlar.

Deildartunguhver, saniyede 180 litre su üreten dünyanın en büyük termal kaynağı. Su sıcaklığı 100 derece, yer fokurduyor doğal olarak suya yaklaşmak oldukça tehlikeli. Suyun aktığı alanlar duman içinde. Buradan döşenen ve dünyada türünün en uzunu olan 74 km’lik borularla iki şehrin ısınma sorunu taa 1981 yılında modern şekilde çözülmüş. Üstelik bu uzun borulara rağmen dağıtım noktasına ısı kaybı sadece 8 derece.

şehirlere taşınan 74 km’lik sıcak su boruları
Deildartunguhver en büyük jeotermal kaynaklardan biri.

İzlanda’da gezdiğimiz şelale sayısını unuttuğumuz bir anda kendimizi birbirine çok yakın iki şelalede buluverdik. Bunlardan birisi Hraunfossar diğeri ise 10 adım ötesindeki Barnafoss. Bir vadi düşünün ki boylu boyunca sayısız kaynaktan su aksın. Şelalenin her türlüsünü gördük sanırken İzlanda yine şaşırttı. İzlanda şelaleler ülkesi öyle ki; geçmişinde vatandaşının başına gelen en olağan kazalardan biri şelaleye düşmekmiş, Barnafoss’un ve birçok şelelenin böyle bir hikayesi var.

Yeraltı suları ve eriyen buzul sularının birleşerek döküldüğü sayısız minik şelaleler bütünü Hraunfossar
şırıl şırıl İzlanda

Gerduberg Bazalt Kayalar doğal bir koruma alanı. Lav akıntılarının soğuması sonucu ortaya çıkan sütunlar ziyaretçisine yine dünya dışı bir görüntü sunuyor. Sıra sıra sütunların en uzunu 14 metre

En yüksek bazalt sütun 14 m yüksekliğinde ve 1,5 metre genişliğinde. Burası doğal koruma alanı.
İzlanda’da araba nereye park edilir? İşte böyle bir yere. Ufuk çizgisinde sağdaki Eldborg krateri Boğaziçi Köprüsü yüksekliğinde
yıllarca kuzey filmleri izledim, sandım ki filmler dram. Halbuki ülkenin her adımda değişen manzarasıymış bu ruh halini yaratan. Fotoğrafçının ekran kartının yandığı anlardan biri
İzlanda gibi cennet bir yer görmedim. Ne şelalesi bitiyor, ne kanyonu ne ovası, vadisi. Unuttuğum tüm coğrafi terimleri hatırladım. Kilometrelerce yollarda yalnızlık, manzara ve mutluluk
Yazımın Rotası: Hellisheidi Jeotermal Santral-Eyrarbakki-Hjalparfoss-Haifoss-Deildartunguhver-Gerduberg Bazalt Kayalar-Ytri Tunga Sahili

Beğendiysen facebook beğenmediysen twitter dan takip edebilirsin :)

--

--