Kraliyetin Gözdesi Cambridge

Bengü Akyürek
Executive Tourist
Published in
4 min readOct 20, 2016

Yazının orjinali havadakileylek sitesinde yayınlanmıştır.

Cambridge, sadece İngiltere’de değil, dünyada da yakından bilinen küçük dev şehir. 1209 yılında kurulan Cambridge Üniversitesi’nin tarihi Osmanlı’dan bile eskiye gider, tüm bu süre boyunca kimler kimler okumamış ki. Newton en ünlülerden biri diğeri ise hala kral olmayı bekleyen Prens Charles. İngiltere’de dil okulu arandığında gerçek İngiliz aksanıyla eğitim veren yerlerden birisi de yine Cambridge.

Cambridge’e Londra‘dan yaklaşık 45 dakikalık bir tren yolculuğu ile ulaşılıp günübirlik gezi yapılabilir. Arkadaşlarım Özgür ve Ian sayesinde Cambridge’deki günlük yaşamı da her iki gidişimde görme şansım oldu ve bu minyatür şehri çok sevdim. İngiltere’de Cambridge ve Oxford arasında ciddi bir yarış var, üniversiteler ve kulüpleri başta gezginler bile kıyaslama işi ile hemen birini övmeye başlıyorlar. Ben henüz Oxford’u görmediğim için şimdilik Cambridge’i öveceğim.

Cambridge, üniversitesiyle yaşam bulmuş bir şehir olduğundan dolayı şehirdeki en önemli turist etkinliği kolejleri gezmek. Bizim fakülteler gibi Cambridge Üniversitesi kolejlerden oluşuyor. 31 koleji bulunan üniversitenin öğrenci sayısı 18.000 civarında. bu kolejlerin özelliği ülkenin en iyi mimarisini görme şansına erişmeniz, örneğin 1284’te kurulan Peterhouse koleji bunlardan birisi. Ancak bazı kolejlerin girişi ücretli.

gezilebilen kolejlerden birisi de Trinity College
şehrin merkezindeki ünlü King’s College

Üniversite şehri denince aklınıza bizimki gibi gençlerin sokakları doldurduğu bir şehir gelmesin çünkü Cambridge Üniversitesi’nin içindeki olanaklardan dolayı öğrenciler dışarıya pek çıkmıyorlar. Üstelik bazı kolejlerde dışarıda çalışmaları bile yasak.

Cambridge’in ortak alanlarından bol miktarda inek görmek mümkün. Bunlar üniversite tarafından korunuyorlar.

Cambridge’de nereler gezilir

Merkezde bulunan ve adı Corpus Clock olan saati mutlaka görmelisiniz. 2008 yılında Hawking tarafından kamuya sunulan ve Times dergisinin en iyi buluş olarak ödüllendirdiği saat zamanı yiyen bir böcek ile çalışıyor. Cam nehri kıyısında ve parklarında yürüyüş, yüzlerce yıldan beri bozulmayan daracık nizami sokaklarında gezinti, yapılabilir. Önemli olan Cambridge’e gittiğinizde fazla bir şey görmek değil, havasını koklamaktır.

Cambridge’de Cam Nehri kıyısında yürüyüş yapılabilir
Cambridge’in birbirinden güzel parklarında yürüyüş yapılabilir. Burası Christ’s Pieces Park
Cambridge’in ara sokaklarına girmeniz şehirdeki mütevazi günlük yaşamı anlamanıza yeterli

Burası o kadar mütevazi bir şehir ki kimsenin çocuklarının alınmadığı, sadece asil ailelerin çocuklarının okuduğu okullara bile aileler çocuklarını bisikletle bırakıyorlar. Halkın hemen hepsi bisikletli üstelik yağmur, çamur demeden her mevsim ulaşım amacıyla kullanıyorlar. Turistler ise Cambridge’i yürüyerek veya bisiklet kiralayarak rahatlıkla gezebilirler.

Punting

Hava koşulları nasıl olursa olsun Cambridge gezisine değer katacak en önemli aktivite şehrin içinden geçen Cam nehrinde yapılan sandal gezisi yani punting.

puntingin kalkış noktasındaki The Anchor Pub’da birşeyler içilip punting heyecanı gözlenebilir

Nehir boyunca sandalınızı ayakta çeken görevli önünden geçtiğiniz kolejlerin ve şapellerin tarihlerini anlatırken, nehre dökülen söğüt ağaçları arasında tam bir cennet turu yapıyorsunuz. Dilerseniz sandalı kendiniz de kullanabilirsiniz ancak yoğun trafikte acemilik hoş olmayabilir.

Cam Nehri’ni kuşatan köprülerin altında punting keyfi

Cambridge’de ne yenir?

Dinlenme molası Ta Bouche’ta verilebilir ya da tavana kadar şaraplarla dolu Cambridge Wine Merchants’ta yemek yenilebilir.

Asya yemekleri için Yippee Noodle Bar çok güzel bir seçenek. Puntingin kalkış noktasındaki The Anchor Pub’da bir cider içilebilir. Cambridge’in en eski publarından biri olan The Eagle’a uğranabilir.

facebook veya twitter dan da takip edebilirsiniz…

--

--