Kuzey Vietnam’da Pirinç Tarlasında Bisiklet Sürmek

Bengü Akyürek
Executive Tourist
Published in
3 min readNov 17, 2015

Yazının orjinali www.havadakileylek.com sitesinde yayınlanmıştır.

Kuzey Vietnam’da alınabilecek turlardan biri Ninh Binh-Tam Coc turu. Burası da turun ilk durağı. Vietnam’ın ilk başkentlerinden biri Hoa Lu’nun girişi.

Kuzey Vietnam’da ana durak başkent Hanoi’den günübirlik alınabilecek turlardan biri dünyanın en romantik tekne gezilerinden birini barındıran Ninh Binh/Tam Coc turu. Vietnam’da trafikte önemli bir kural olarak araçların hepsi yavaş gidiyor. Sollama neredeyse hiç yok, kaza da doğal olarak çok az. Bu yavaş seyirle Vietnam’ın şimdiki başkenti Hanoi’den eski başkenti Hoa Lu’ya 2.5 saatte ulaştık. Resimdeki köprüden geçince Hoa Lu’yu yöneten iki hanedanlığın tapınakları geziliyor. Aslında tapınaklar kalıntı halinde olsa da etrafındaki kireçtaşı dağlar ve içinde nilüferler olan nehir beni çok etkiledi. Meğersem bu turun daha başlangıcıymış.

Tam Coc’ta nehir turu buradan başlıyor. Onlarca tekne’ye ikişer ya da üçer kişi binilebiliyor.

Vietnam seyahatini organize ederken kesin gidilecek yerler listesinde Tam Coc’taki bu nehir turu da yer alıyordu. Kartsik kayaların arasından yemyeşil dar nehrin içinde tam bir saat boyunca süzülerek ilerledik.

Yereller tekneleri ayakları ile kullanıyorlar. Bunun özel bir nedeni yok. Her türlü manevrayı ayakları ile yapabiliyorlar. Turun sonunda ayakları ile tekneleri kullanan bu sevimli kaptanlara bahşiş vermek ya da tur sırasında yine teknelerde satılan erzaklardan alıp hediye etmek onları çok mutlu ediyor.
Ninh Binh’teki nehir turunda üç tane mağaradan geçiliyor. Bu mağaralar o kadar alcak ki nehir yükseldiğinde bu tur yapılamıyor.
Fransızlar 1883 yılından 1. Dünya Savaşı’na kadar Vietnam’a sömürge yönetim uyguladıklarından dolayı ülkenin her yerinde bu sarı Fransız usulü evler görülebilir. Evin önünde barbunya ayıkladığını tahmin ettiğim ailenin kadınlı erkekli kağıt oynadığını görünce bir kez daha dünyamın küçük olduğunu farkettim.
Vietnam’da pirinç tarlaları arasında bisiklet turu

Hiç bisiklet sahibi olmadan büyüyen bir çocuğum. Bisiklete binerken kendime güvenim azdır. Gidonu titretirim, ayağa kalkamam, tek elimi bile bırakamam ama bisikleti çok severim. Tam Coc turunda pirinç tarlaları arasında bisiklete binmek var, bende de özgüven var.

Tura resimdeki bisikletle minicik bir köyün kırık dökük dar yollarından başladık. Baktım parkur zorlu, yapıştım rehberin arkasına. O gidiyor, ben gidiyorum. Önce köyü geçtik ve resimdeki yola geldik. Yol rahat, çocuklar bile ilkokula bu yollardan bisikletle gittiği için şoförler üzerlerine sürmüyor. Bu tur kolaymış derken pirinç tarlalarına girdik.

Pirinç tarlasını bilmeyenler olabilir, tamamen sulak bir arazidir ve biz iki pirinç tarlasının ortasında daracık taşlı topraklı bir yolda bisiklet sürmeye başladık. Ben rehberin arkasındayım, o da malum yerel, uçuyor. Hani önümdeki koca taşlardan birine takılıp dengemi kaybetsem suya düşeceğim. Suya düşmesem Tour de France misali arkamdakilerle zincirleme yere yapışacağız. Bir yandan rehberle aramı kapamaya çalışıyorum bir yandan gidona yapışmışım muhteşem manzaraya bakmaya korkuyorum. 45 dakika bu heyecanla bir anda bitiverdi.

Ben de anladım ki insan kolay ölmüyor.

Beğendiysen facebook beğenmediysen twitter dan takip edebilirsin :)

--

--