Singapur Gezisi

Bengü Akyürek
Executive Tourist
Published in
3 min readOct 27, 2016

Yazının orjinali havadakileylek sitesinde yayınlanmıştır.

Singapur limanı nedeniyle doğunun zengin bir adası ancak zenginliğini öyle iyi değerlendirmiş ki dünyanın teknolojik ve finansal piyasalarının da kalbinin attığı, krallıkla yönetilmesine rağmen gelir düzeyi yüksek modern bir toplum haline dönüşmüş.

Singapur’la ilgili okuduğum tüm efsaneler doğru çıktı, mesela kralın yasaklaması ile sakız çiğnemek gerçekten yasak, sokaklar aşırı derecede temiz, mağazalar çok lüks ve ülke başlı başına alışveriş merkezlerinden oluşuyor. Alt geçit diye girilen bir geçiş bile içinde en ünlü markaları barındıran bir alışveriş merkezi çıkıyor.

Singapur’da ne yapılır?

Singapur’da mutlaka Marina Bay’e gidilmeli. Burada görülecek üç önemli simge var; birincisi 165 metre yüksekliğindeki, 28 kabinli ve bir turu otuz dakika süren Singapore Flyer isimli dönme dolap, ikincisi üç dev gökdelenin üzerine konmuş tekne mimarisi ile Marina Bay Sands Otel ve üçüncüsü Singapur’un ulusal simgesi olan Merlion yani kafası aslan altı balık olan 8 metre uzunluğundaki heykel.

China Town’a gidilebilir ancak aklınıza diğer ülkelerdeki Çin Mahalleleri gelmesin Singapur’daki Çin Mahallesi benim gördüğüm en temiz ve nizami yerdi.

Singapur çok zengin bir ülke ve gezdikçe orada yaşayan insanların önceliği hep alışveriş yapmakmış gibi bir izlenim oluyor çünkü her yerde alışveriş merkezleri ve çok pahalı markaların mağazaları var. Bu caddelerden en meşhuru Orchard Road. Koloniyel dönemde meyve bahçelerinin oldu bölge kapitalist dönemde alışveriş bahçelerine dönüşmüş durumda.

Clarke Quay benim için Singapur’un en nefes alan hayat kokan bölgesiydi.150 yıl önce küçük bir balıkçı kasabasıyken doğunun ve batının ticaretinin gelişmesiyle önemli bir liman haline gelmiş. Bu gelişme ile her milletten insanın ve farklı kültürlerin kaynaşması bölgenin inovatif duruşuna ön ayak olmuş. Günümüzde ise küçük bir koyun etrafındaki barlar ve restoranlar sokağı olarak yapılanmış. Kapalı alışveriş merkezlerinden o kadar sıkılmıştım ki sokakta gördüğüm bu yaşam Singapur’u biraz daha sevdirdi. Clarke Quay’de bir akşam yemeği yiyip Singapur’un yumuşak birası sling gezi yorgunluğuna birebir.

Bunların haricinde benim zamanım olmadı ancak Singapur’da gezilecek yerler; Little India, Arab Street, oyun parkı olan ada Sentosa, Botanik Bahçesi, Asian Civilisation Museum.

Singapur’un Tarihi

Minicik adanın bu kadar gelişmiş olmasının nedeni bölgedeki İngiliz ve Amerika politikalarının bir sonucudur. 1819’da İngiliz sömürge yöneticisi Thomas Stamford Raffles Singapur’un ticaret merkezi olmasını sağlayan bir anlaşmaya imza attı bundan dolayı kendisi Singapur’un kurucusu kabul edilir ve halen Singapur’da Raffles Otel ve bilimum Raffles isimli yere rastlanabilir. Uzakdoğu, Ortadoğu ve Avrupa arasındaki deniz ticaretinin önemli geçiş noktası olan Singapur sonuçta 1963’te İngiltere’den bağımsızlığını alıp Malezya ile birleşir ancak Malezya’dan da 1965’te ayrılıp tamamen özgür olarak gelişmeye devam eder. O tarihten bugünlere kadar Seiko saatleri, HP gibi önemli teknoloji devleri Singapur’da yatırım yaparlar. Şu anda 80’den fazla çok uluslu IT firmasının yönetim ofisleri Singapur’dadır. Havalimanına iki dakikada bir uçak iner. Halen Singapur’da inovatif projeler, tasarım, spor, müzik alanlarında destekleyici gelişmeler devam ediyor.

facebook veya twitter dan da takip edebilirsiniz…

--

--