Dünyaya karşı duyarlı olmak

FikriGelgit
Fikrigelgit
Published in
4 min readJul 24, 2014

Ufak çapta bir anket yapsak etrafımızda herkesin görüşü benzer çıkacaktır. Resimdeki kutup ayısına karşılık bir hüzün duygusu, etrafımız kirleniyor, çevre bozuluyor, ağaçlar azalıyor, nüfusumuz artıyor, suyumuz tükeniyor, insanoğlu dünyayı yaşanmaz bir yer haline getiriyor düşünceleri….

İnsanoğlu dünyayı yaşanmaz hale getiriyor

Meşhur Matrix filmindeki aşağıdaki sahnede Ajan Smith, Morpheus ile konuşurken şunları söylüyor.

“……..sizler aslında memeliler sınıfına dahil değilsiniz. Bu gezegendeki tüm memeliler, yaşadıkları çevre ile içgüdüsel olarak bir denge kuruyorlar. Ama siz insanlar öyle değilsiniz. Bir bölgeye yerleşiyorsunuz ve çoğalıyorsunuz, tüm doğal kaynakları tüketene kadar çoğalıyorsunuz. Canlı kalabilmenizin tek yolu başka bir bölgeye yayılmak. Bu gezegende bu şekilde yaşamını sürdüren bir organizma daha var. Ne olduğunu biliyor musunuz? Virüsler. İnsanlar hastalıktır. Bu gezegenin kanserleri. Sizler vebasınız. Ve bizler de bunların ilacıyız “

Dünyaya yaptıklarımıza bakınca Ajan Smith’e hak vermemek mümkün değil gibi..

Başka bir animasyonda da insanoğlunun dünyadaki tarihi hızlıca anlatılıyor. Dünyadaki ilk günümüzden bu yana çevremizi ve dünyayı nasıl değiştirdiğimizi, hayvanlara olan yaklaşımımızı…

Peki ama neden yaklaşan tehlikeyi bildiğimiz halde neredeyse hiçbirşey yapmıyoruz / yapamıyoruz?

Dünyayı yaşanmaz yer haline getirmeye karşın herhangi bir girişimde bulunan var mı diye sorsak alacağımız yanıt ne olur? Herhalde birkaç kişi birşeyler yapmaya çalşıyordur o kadar.

Neden?

Kapitalist ekonomide çok kabaca söylersek her bireyin kendi faydasını maksimum yapmaya çalıştığı sürece bir denge oluşacağı ve oluşan bu dengenin de en doğrusu olacağı kabul edilir. Bu teoride iki temel varsayım vardır.

Birincisi, insanoğlunun mantıklı davrandığı ve seçenekler arasında akılcı bir tercihte bulunacağıdır. Örneğin %50 ihtimalle 100 lira kazanma ile %5 ihtimalle 5000 lira kazanmayı karşılaştırırsak. İlkinde beklenen değer %50*100 = 50TL, ikincisinde beklenen değer %5*5000 =250TL olduğundan %5 ihtimalde olsa ikincisi seçilecektir. Veya bir manavda iki tip elma varsa fiyatı ve almayı beklediğiniz zevki, besini karşılaştırıp tercihte bulunursunuz. Ancak bu varsayımın pek doğru olmadığı en son dünyanın yaşadığı ekonomik kriz de dahil olmak üzere defalarca ispat edildi.

İkincisi, bir tercihte bulurken tüm bilgilere sahip olunduğunun kabuludur. Herkes bildiğine göre tüm alternatiflerin etkilerinin fiyatı etkilemiş olduğu kabul edilir. Örneğin 1 kilo elma alacaksınız buna ödeyeceğiniz fiyat içerisinde tüm maliyetler yansımıştır. Acaba öyle mi?

Maliyet hesaplamada ürünün geliştirilmesi, bir yerden bir yere taşınması, pazara ulaştırılması..vb maliyetler fiyata etki etmektedir. Ancak fiyata yansımayan gizli maliyetler bilinememektedir. Tükettiğiniz ürünün tüketim sonrası oluşan çöpünün yok edilme maliyeti, üretilirken doğaya verdiği zararın maliyeti..vb.. Örneğin elma alıyorsunuz. Elmanın konvansiyonel üretiminde işgücü, enerji, tarım ilaçları, bolca su kullanılıyor (Yediğimiz çoğu ürünler konvansiyonel tarımda böyle üretiliyor) ..Fiyata ilaca verilen para, işgücüne ödenen maaş, kullanılan suyun ve enerjinin maliyeti eklenecektir. Ancak ilacın toprağa verdiği zarardan dolayı toprak kaybının, tüketilen fazla su / enerji nedeniyle azalan kaynağın maliyeti yansıtılamayacaktır.. Yani dünyaya çıkan fatura ödenmeyecek sadece üretim ve pazarlama faaliyetlerinin maliyeti ödenecektir çünkü dünya kaynağının sonsuz olduğuna ilişkin bir kabul var kafamızda.

Her ne kadar da televizyonlardan kuraklaşan bölgeleri görsek de içten içe dünyanın kaynaklarının bitmeyeceğini düşünüyoruz sanki.

Tehlikeyi görünür kılmak

Bir yardım kampanyası düzenlediğinizde uzakta ismi belirli olmayan yani içselleştiremediğimiz bir olaya ilişkin acıma duygumuz canlanmakta ama yardım etmekte çok istekli davranmamaktayız. Örneğin resimdeki kutup ayısının bir buz parçasının üzerinde tek başına kalması üzücü gelmekte, hatta yavrusuyla birlikte bir fotoğraf karesi olursa daha da fazla hüzün vermektedir. Ancak o kadar. Kutuptaki buzların erimesine yönelik yapılması gerekenleri bildiğimiz halde alışkanlıklarımızı etkilememektedir. Yapılan onca benzin zammına, dünyadaki en pahalı benzinlerinden birini kullanan bir ülke olmamıza rağmen araç sayısı artmakta daha da önemlisi araç sahibi olma isteğinde herhangi bir zayıflama görülmemektedir.

Buna karşılık ismi olan ve içselleştirebildiğimiz olaylara karşılık daha etkin olmaktayız. Van depreminde açıkta kalan çocuklar için, akülü sandalye alması gereken biri için……

Bu durumun böyle olmasının iki sebebi var. Birincisi sorunun içselleştirebilmesi ikincisi sorunun belirsiz bir geleceğe değil elle tutulabilir günümüzde olması.

Sonuç olarak çözüm için tehlikeyi görünür kılmalı ve içselleştirilebilmesi için kişiselleştirmeliyiz.

Peki ama nasıl?

Belirsiz bir gelecekte mahvolacak bir dünya içimizi acıtsa da bizi harekete geçirmiyor. Ancak sözkonusu dünyada kendi çocuğumuzun, adını bildiğimiz ve sevdiğimiz birinin de zarar görebilecek olması kararlarımızı etkileyebilir. Dan Ariely tarafından da tavsiye edildiği gibi önemli olan çocukların bilinçlendirilmesi veya çocuklar aracılığıyla aileler üzerinde baskı yaratılması olabilir. Suların kirlendiğini bilmek birşey ifade etmeyebilir ama kızınızın bu suları içmek zorunda kalacağını bilmek sizi fazlasıyla etkileyebilir.

feedback_sms1

Başka bir yöntem de Geribesleme Döngüsünü (Feedback Loop) kullanmak olabilir. Son yıllarda özellikle internet ortamında yaygınlaşan birçok uygulamada ve pazarlamacılar tarafından geliştirilen birçok kampanyada bu yöntem başarıyla kullanılmaktadır. Döngüyü kurmanın 4 aşaması bulunuyor.

  1. Kanıt (Evidence ) : Davranış mutlaka ölçülebilir olmalı. Aldığın elma dolayısıyla 10 puan aldın..vb
  2. Geçerlilik (Relevance) : Alınan bilgi kişiye özel olmalı. Bu davranışınla 1 ton suyu tükettin…diğerleri değil sen tükettin.
  3. Sonuç ( Consequence) : Davranışın sonucu ne olacak.. 1 ton suyun yerine konması 1 yıl sürer.. toplam yıllık 1000 tondan fazla tüketmeme hedefinden dolayı geriye 999 ton kaldı.. Ya başka bir tüketimini azaltmalısın veya değiştirmelisin
  4. Hareket (Action) : Sonucu değiştirmeye yönelik davranışlarda değişiklik.Bu konuda fikir verebilmesi amacıyla hız sınırlamasına ikna edebilmek amacıyla yapılan bir uygulamayı aşağıdaki videoda bulabilirsiniz.

Sonuç olarak

Umutsuz olmaya gerek yok.

Nielsen araştırma şirketi tarafından 56 ülkede 28.000 kişiyle yapılan bir araştırma sonucunda özellikle 40 yaşından genç insanların %66 gibi yüksek bir oranda tercih ettiği firmaların çevreyi desteklemesi gerektiğini ifade etmesi gelecek açısından umut vericidir.

Giderek daha fazla sayıda insan etrafındaki yıkıma şahit oldukça,hava değişimini yaşadıkça ve özellikle genç insanlar teknoloji sayesinde bilgiye ulaşmada rahatlık yaşadıkça değişmektedir.

Yapılması gereken bu değişimi hızlandırmak ve geribesleme döngüsünü çok geç olmasına izin vermeyecek şekilde çabuklaştırmak.

--

--