Mobil bir dünyaya doğru

Yıllar önce öğrendiğim bir kural vardı.. Moore yasası.. Her 18 ayda bir çip maliyeti yarı yarıya düşer diyordu. Bu sayede de daha hızlı bilgisayarlara aynı fiyata hatta daha ucuza kavuşabiliyorduk.

Sonra…

Herşey birden hızlandı.

Şimdi bu yasadan pek fazla bahsedildiğini pek duymuyoruz. Belki de sebep, artık daha hızlı, çok daha hızlı ve ucuz istemekten vazgeçip kullanışlılık konusunda ısrarcı olmamız olabilir.

Steve Jobs herşeyi değiştirdi deniyor. Evet kesinlikle doğru.. Birçok kişinin cebine bir bilgisayar girmiş durumda. Önceleri iPhone vardı şimdilerde Android yüklü bir çok farklı markanın telefonu da seçeneklere dahil oldu.

Peki cebimizde bir bilgisayara ile geziyor olmamız neleri değiştirdi?

Aslında bu soruya mobil yaşamın etkisinin henüz emekleme aşamasında olduğunu söyleyerek cevap verirsem pek de yanlış olmaz. Çünkü bu tip araçlara sahip olmanın sadece teknolojik yeniliklere yol açıyor olması, metroda oyun oynayanlar, müzik dinleyenler, heryerde birileriyle yazışabilenlerin artması asıl büyük etkisinin tam olarak gerçekleştiğini göstermiyor bize.

Mobil bir dünyada hepimiz kaotik bir dağınıklıkta düzenli formlar oluşturabilme yeteneğine sahip olduk. Çünkü artık hepimiz kendi başına karar verebilen, mobilize olmuş birer sensör gibi davranıyoruz..

Bunun en büyük etkisini örneğin Gezi direnişinde gördük. Mobilize olmuş bir çok araçla anlık ağlar yaratıldı, kaotik gibi görünen binlerce insanın birçok yerde oluşu bir düzen altında gerçekleşti. Belki de belirli bir yaş üzerindeki kişilerin olayların arkasında kimler var demesinin sebebi de buydu. Çünkü eskiden biriyle buluşmak için yapabileceğiniz tek şey belirli bir saat ve mekanda anlaşmak, sonrasında da buluşabilmek için umut etmekti. Ama bugün hem mekan hem de zaman anlık olarak değişebilmektedir.

Mobil yaşamın iş dünyasına da birçok etkisi olacağa benziyor.. Örneğin bir kitapçıdan alışveriş yaparken elinizdeki bilgisayar olan cep telefonu yardımıyla sözkonusu kitap hakkında bilgi alabiliyor ve daha ucuz satan başka biryerden belki de o anda sipariş vererek alışverişi tamamlayabilirsiniz..Her ne kadar bu durumun etkisi henüz hissedilmese de mağazaları sadece sunum merkezi haline getirecek bu değişim eninde sonunda görünür olacaktır. Bu durumda bunca AVM’ye ne ihtiyaç kalacak bu ayrı bir soru tabii…

Mobil dünya sağlığımızı, eğitimimizi, yaşayış biçimimizi,çalışma şeklimizi ve daha birçok alışkanlığımızı kökten etkileyecek..Bunun iyi ya da kötü olması tabi ki yaptığımız tercihlere bağlı olarak değişecek…

Günümüzün klasik cümlesiyle bitirmek gerekirse bu daha başlangıç…