Mobilite giderek hızlanıyor
Her sene Apple düzenli olarak yeni bir model akıllı telefonunu piyasaya sürüyor. Bu sene iPhone 6 ile tanıştık. Android tabanlı diğer üreticiler de bundan daha aşağıda kalmıyorlar ve her yanımızı akıllı telefonlarla kaplıyorlar.
Akıllı telefon sayısının artışı ile birlikte mobilite kavramı giderek yaygınlaşmaktadır. Bu durum birçok alanı etkiliyor, birçok alanı da zamanla etkileyecek gibi görünüyor. Tabi ki sadece akıllı telefon sayısının artması bunu sağlamıyor. Akıllı telefonlar ile birlikte mobilite için en gerekli araç temin edilmiş oluyor ve hepimizi bir diğerine bağlı olan sensörlere dönüşüyoruz.
Dünya ekonomisine ve gelişim düzeyine baktığımızda bu artışın hızlanmasına sebep olan destekleyici faktörleri de görebiliyoruz. Bu faktörlerden birkaçını bu yazıda ifade etmeye çalışacağım.
Üretim ekonomisinden servis ekonomisine geçiş
Sanayi devrimi için motorların ve elektriğin keşfi dönüm noktası olmuştu. Kurulan büyük fabrikalarda uzaklara taşınarak da olsa üretim yapılmaya başlanmıştı. Büyük sayıda insan grupları da bu fabrikalarda çalışmaya başlamş sonrasında birçok dönüşümü beraberinde getirmişti. Örneğin politik anlamda işci hareketinin doğuşu, Osmanlıda loca sisteminin çöküşü ve ekonomik buhran….vb
Sanayi devrimi sonrası kurulan fabrikalarda yapılan üretim son krizlere kadar devam ediyordu. Çünkü büyük fabrika kurmak maliyetliydi. Yaşanan krizle birlikte kapanan fabrikaların yerine yenileri kurulmak istendiğinde ise gelişen teknolojiyle birlikte daha fazla makineleşmiş ve daha az insana ihtiyaç duyan fabrikalar kurulmaya başlandı. Ayrıca işgücü maliyetinin düşük olması nedeniyle büyük miktarda üretim yapan fabrikalar Doğuya özellikle de Çin’e doğru yönelmeye başladılar. Ancak robotlaşan bir sanayi yapısına doğru hızlıca bir geçiş yaşanması ile orada da daha az işgücüne ihtiyaç olacaktır.
Üretim sektörünün zayıflamasıyla birlikte servis ekonomisinde çalışan insan sayısında artış yaşanmaktadır. Örneğin Amerika’da yaşanan süreci aşağıdaki grafik yeterince açıklıyor.
Fabrikada üretim yapmakla servis ekonomisinde çalışmak arasındaki farklardan en önemlisi bir lokasyona bağımlı olma kavramının artık değerini yitirmesi olarak düşünülebilir. Örneğin araba Detroit’de üretilir..vb. Yazılım geliştiren biri olarak Türkiye’de çalışmak zorunda değilim. Dünyanın herhangi bir yerinde Internete bağlanabildiğim sürece mobil bir yaşam sürebilirim. Bu giderek bir çok iş dalında etkisini göstermektedir.
Nüfusun giderek yaşlanması ve artması
Nüfus inanılmaz hızla artıyor ve yaşlanıyor.
Nüfusun artması ile birlikte dünya genelinde farklı noktalarda bulunma ve birbiriyle iletişime geçme ihtiyacı da yükseliyor.
Internet yaygınlık oranının giderek artışı
Belki de en önemli sebebi. Internete bağlanabilme kapısı olması dışında akıllı telefonlar sadece basit bir cep telefonu olmaktan öteye geçemeyecekti.
Ancak burada dikkat edilirse hala %40 civarında genel bir penetrasyon seviyesi var. Nüfus artışı ve penetrasyon artışıyla birlikte daha henüz yolun ortasına ancak ulaşabildiğimiz de görülebilecektir.
Peki Mobilitenin hayatımıza etkisi neler olacak?
Henüz mobilite kavramı mobil uygulama, akıllı telefon gibi kavramlarla anlaşılmaya ve anlatılmaya çalışılıyor. Aslında mobilite dendiğinde davranışsal ve yaşamsal bir değişikliği ifade etmelidir. Akıllı telefonlar ve mobil uygulamalar ise sadece sonuçlar olarak görülebilir.
Örneğin taksi çağırma olarak ifade edilebilecek Uber, gerçek zamanda ve o lokasyonda gerekli olabilecek bir ihtiyaca karşılık bir çözüm sunuyor. WhatsApp ile anlık olarak olduğumuz lokasyondan bağımsız olarak haberleşebiliyoruz. Instagram ile gördüğümüz objeleri, mekanları ve insanları anında paylaşabiliyoruz.
Bunlar bilinen örnekler ve tüm iş sistemlerinde mobilitenin etkisini giderek hissediyor olacağız.Her an birbirine ve internete bağlı kişiler yaratma gerçeği mobilitenin sağladığı en önemli sonuç olarak dikkate alınmalı ve tüm iş modellerinin buna göre gözden geçirilmesi gerekmektedir.
