Altın Pantolon’a Hücum
Herkese keyifli ve sağlıklı günler dilerim. Bugün her zaman zenginliğin ve şatafatın en bariz göstergelerinden olan altının öyküsünü inceleyeceğiz. Tarih boyunca bir çok insanın zenginleşmesine sebep olan altın, aynı zamanda bir çoğunun da tarih sahnesinden silinmesine sebep oldu. Altın bir yatırım aracı mı? Yoksa paramızı enflasyon karşısında korunmasını sağlayan değerli bir emtia mı?
Altını ilk ticari faaliyetlerde kullananlar Mısırlılar oldu. Daha sonradan para olarak kullanılması için belirlenmiş madenlerle karıştırarak ticari faaliyetlerde kullandılar ve günümüze kadar değerini korudu. Gerek sınırlı bir emtia olması, gerek ülkelerin para basmasının ardındaki rezerv olan “Altın`ın” yükseliş çağı; “Altına hücum” olarak adlandırılan 1850`li yıllarda başlayan döneme tekabül eder. Altın belki de hepimizin var olma, uygarlaşma, istihdam yaratma adına en önemli hareketi başlatan unsur. Dünyanın en büyük ekonomilerinden bir tanesi olan Silikon Vadisi`nin altına hücum hareketinin başladığı noktadan doğması sizce tesadüf olabilir mi ? Yerli çiftçilerden birisinin nehirde bir altın parçası bulması sonucu başlayan hareket dört bin nüfuslu San Francisco`nun bir anda dört yüz bin olmasına sebep oluyor. Buradan hareketle tüm bu ekonomin altın üzerine kurulduğunu söyleyebiliriz.
Bu dönemde kısa sürede zengin olma hayalini taşıyan binlerce insan için zorlu ve sıkıntılı geçen bir yolcuğun ardından Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletinde, Sierra Nevada’nın dağlarında yaşanan ve çılgınca devam eden bir altın bulma yarışına başlıyor. Zengin olma hayalleri kuran binlerce insan, altın bulunduğu haberi çıkan her bölgeye akın ediyor fakat bazıları zengin olurken, çoğu boşa uğraşmış, yalnızca 4.000 kadarı altın çıkarabiliyor.
Tüm bu maceracıların içinde ihtiyaçları keşfeden Levi Strauss (Levi`s) altın arayıcıları için sert, dayanıklı pantolon dikiyor daha sonrasında ise aletlerini koymaları için ceplerini tasarlıyor. Altın arayanlar değil ama Levi Strauss ürettiği kot pantolonlar sayesinde zengin oluyor. Altın; tarih boyunca gücü, zenginliği, politik gücü temsil etmiştir ve her zaman başarının ve servetin sembolü olmuştur. Aynı zamanda enflasyona karşı korunmada kullanılır yani zenginleştireceği kanaati bana göre doğru değil. Belirsizlikler ve makroekonomik düzlemde ön görülemeyen olayların olması altının değerinin yükselmesinde etkili oluyor. Fakat teknik ve temel verilerden faydalanarak trade etmek mümkün. Kişisel görüşüm son kertede Portföyümüzün bir kısmında her zaman altına ve döviz sepetine yer ayırırken günümüz dünyasında makroekonomik göstergeleri dikkatle gözlemlememiz yönünde. Çağımızın ihtiyaç ve trendlerini fırsata çevirebildiğimiz bizlerde birer Levi Strauss olabiliriz.
