Metallica — 2020 ve Gelecek

Senelerdir üreten ve dünyanın en çalışkan gruplarından biri olan Metallica 2019 senesini büyük bir soru işaretiyle kapattı.

Nebi Salih Küçük
Finish Ink
6 min readJan 7, 2020

--

40.yılını doldurmasına aylar kalan, heavy-thrash metal tarihinin gelmiş geçmiş en büyük gruplarından olan Metallica için 2010–2020 döneminin bir hayli aktif geçtiğini söyleyebiliriz.

27 Haziran 2010 tarihinde, Beşiktaş İnönü stadyumunda 3. kez Türk müzikseverleri ziyaret eden grup, 2008 yılında yayımladıkları Death Magnetic albümüne ait olan World Magnetic turnesi ile dünyayı turlarken Avrupa konserlerinin son ayağında ülkemize uğramayı ihmal etmedi.

2003’te St. Anger ile girdikleri buhran dönemini Death Magnetic ile aşmış görünen grup, daha old-school bir tarz ile sevenlerinin karşısına çıktı ve neredeyse 3 yıl süren bir turneye imza attı.

2010 yılında Sonisphere turnesinde Megadeth, Anthrax ve Slayer ile dünyayı gezen Metallica yeni albüm hazırlıkları için acele etmeyip yan projeler üretmeye başladı.

2011 yılında Lou Reed’in LuLu albümüne konuk olan grup yayımlanan albümde fanlarını ikiye böldü. Büyük bir metalsever bu albümün fazla deneysel olduğunu ve Lou Reed’in vokali ile Metallica tonlarının kesinlikle uyuşmadığını savunurken azınlıkta kalan kesim ise denenen türün son derece yenilikçi olduğunu savunup ortaya çıkarılan işten gayet memmun kaldı. Albümde The View adlı parça dışında hiçbir şarkı dikkat çekemezken, James’in vokali dışında kalan kısımların yavanlığı ve Lou Reed’in şiir okuma tarzında ürettiği vokal biçimi, albümün tüketilmesi konusunda bir hayli iştahsızlık yarattı.

LuLu albümünden çok kısa bir süre sonunda yine 2011 yılında, fanlarından adeta özür dilercesine Beyond Magnetic EP’sini çıkaran grup, yaptığı bu çalışma ile sevenlerinin yeniden gönlünü almasını bildi. Death Magnetic albümünden elenen 4 şarkının yer aldığı EP’deki her parça, Death Magnetic albümündeki parçalar kadar kaliteliydi.

2012 senesini de oldukça aktif geçiren Metallica, ABD’de sponsorluğunu ve yapımcılığını üstlendiği Orion festivalini düzenlerken, dünyada da konserlere son gaz devam etti. Bir yandan da artık yeni albümün yavaş yavaş ilk rifflerinin yazıldığı ancak stüdyoya girmek için çok çok erken olduğu, grubun beyni Lars’ın sık sık dile getirmeye başladığı bir konu oldu.

Metallica 2013 yılında çok da uzak olmadığı sinema dünyasına Through the Never adlı 3d konser filmi ile bir kez daha uğradı. Ülkemizde sinemalarda vizyona girmeyen film, hem prodüksiyon kalitesi hem de sahne şovları ile birinci sınıf bir iş izlenimi verirken grubun bu çalışmadan sonra tamamen yeni albüme kanalize olacağı düşünülüyordu.

Oysa 2014 senesi Metallica çoğu kimsenin beklemediği ve oldukça orijinal bir formata sahip olan bir turneye daha çıktı. Metallica by Request adı altında düzenlenen turnenin formatı grubun sevenleri için bir hayli ilgi çekiciydi. Konserlerde çalınacak parçalar planlanan tarihten önce bilet sahibi fanlar tarafından belirlendi. Bu formata göre her ülkede ve coğrafyada oraya ait ve karakteristik bir setlist oluştu. Türkiye’nin de yer aldığı ülkelerde Akdeniz coğrafyasında daha popüler parçalar listeye girerken Güney Amerika ve İskandinavya gibi rock müziğin egemen olduğu topraklarda 91 öncesi Metallica eserlerinin üstte olması dikkatlerden kaçmadı.

2014'ün geri kalanında ve 2015 senesinde grup tamamiyle yeni albüme odaklandı. Yer yer akustik yardım konserleri organize edilse de, grup yeni ve uzun soluklu bir turne düzenlemedi. Albümün yayınlanma tarihi en başta 2016’nın başı gibi planlansa da grubun lead gitaristi Kirk Hammett’in rifflerini kaydettiği telefonu çaldırdığını ve bütün doneleri kaybettiğini açıklamasının üstüne grup ufak çaplı bir kriz yaşadı ve albümün yıl sonuna ertelendiği duyuruldu.

Nihayet beklenen gün geldi ve 18 Kasım 2016 tarihinde tüm dünyada aynı anda ‘Hardwired…to Self-Destruct’ albümü yayımlandı. Metallica albüm çıkmadan birkaç ay önce sırasıyla Hardwired, Moth into the Flame ve Atlas Rise parçalarını yayımlamış ve bu single parçalara gelen olumlu eleştiriler yeni albüm öncesi beklentileri bir hayli yukarı çekmişti.

Grup yine değişik bir yöntem deneyerek albümün yayımlandığı gün, kendi Youtube kanallarında ikişer saatlik ara ile her parçaya çekilen video kliplerini tüm sevenleriyle tanıştırarak yeni albümü tanıttı.

Albümde herhangi bir balad olmadığı dikkat çeken faktörlerden olurken ritmi ve thrash etkisiyle Spit Out The Bone çoğu kişinin aradığı eski ve hızlı Metallica tadını birebir veren başyapıttı. Dream No More ile bir kez daha Lovecraft’a selamlarını eksik etmeyen Metallica, Murder One ile zamanında ilham aldıkları Lemmy’e de saygıda kusur etmedi.

Yeni albüm yüksek eleştiri puanları ve yüksek satış rakamları ile hem grubun hem de fanların yüzünü güldürdü. Death Magnetic albümünden sonra 8 sene yeni albüm çıkarmayan Metallica yeniden her müzik dergisinde baş sayfadaydı.

Yeni albüm tanıtımları, imza törenleri, basın toplantılarının ardından dörtlü, en iyi bildiği işi yapıp yeni turne için kolları sıvadı. WorldWired adı verilen ve tam üç sene sürmesi planlanan turne ile Metallica aylar boyunca ayak basmadık yer bırakmadı (ülkemiz hariç).

Turnenin ilk ayağı kapalı stadyumlarda gerçekleştirilirken, ikinci kısım ise genel tarzda yani açık futbol stadyumlarında yapıldı. Grup istisnasız her konserinde kapalı gişe performans sergilerken, 2019 senesinde bütün fanları heyecanlandıran bir açıklama yine Danimarkalı’dan geldi.

1999 senesinde San Francisco şehrinde ve San Francisco Orkestrası ile düzenlenen S&M konserinin bütün rock dünyasında çok özel bir yeri vardır. Metallica bu konserde başta klasik parçaları olmak üzere bazı baladlarını da orkestra ile birlikte icra etmiş ve hayranlarına yıllar boyu unutulmayacak bir eser hediye etmiştir.

Bu eşsiz konserin 20. yılında bir kez daha yapılacağı duyurulduğunda sadece 3 dakika 18 saniyede biletlerin tükendiği hatta bazı alıcıların hile yaparak tüm biletleri doldurduğu açıklandı. Grup bu sorunu gidermek adına iki gece sonrasına ikinci bir konser düzenledi ve sevenlerini 20 sene önceye götürdü. Konserin tam kaydı tüm dünyada aynı anda sinemalarda da gösterime girdi ve ülkemizde de belirli lokasyonlarda tek seans halinde izleyicilere sunuldu. Tek seans olmasına rağmen yaklaşık 10,000 kişinin izlediğini düşünürsek bu oldukça etkileyici bir sayı.

2016 yılında çıkan albüm harikaydı, turne başarılı bir şekilde sona ermiş ve S&M 2 konseri kusursuz bir şekilde sunulmuştu. 2010'lar, 40. yılına ilerleyen Metallica için kusursuz bir biçimde tamamlanmak üzere gibi görünürken, artık yavaş yavaş yeni albüm konuşmanın da zamanı geliyordu.

28 Eylül 2019 günü Metallica ailesi, duymaya dahi korktuğu ve 17 sene öncesinden gayet aşina olduğu bir haberle güne başladı; grubun frontman’ı James Hetfield, 2002 senesinde olduğu gibi yine alkol ve bundan kaynaklı öfke problemleri yüzünden kendi isteği ile rehabilitasyon merkezine yattı.

2002 senesinde yine aynı sebeple kliniğe yatan James, tam bir sene gruptan ayrı kalmış ve o zamanlar üzerinde çalışılan St. Anger albümünün aylarca ertelenmesine neden olmuştu.

S&M 2 konserinde oldukça yorgun ve mutsuz görünen James’in bu kararı ‘bu sefer yeniden dönebilecek mi’ gibi soruları da beraberinde getirdi. 2002'den beri alkolden uzak duran solistin, evden uzakta geçirdiği WorldWired turnesi süresince, yeniden alkole başladığı ve son aylarda grup elemanlarıyla ciddi bir şekilde tartıştığı haberleri yayıldı.

Senelerdir üreten ve dünyanın en çalışkan gruplarından biri olan Metallica 2019 senesini büyük bir soru işaretiyle kapatıyor. Tıpkı 2002'de olduğu gibi, yeni albüm öncesi James Hetfield bir kez daha rehabilitasyona girdi ve henüz hastaneden kesin bir bilgi gelmedi. Grup 2020 takvimini şu an iptal etmedi (sadece 2019'daki Avustralya-Yeni Zelanda ayağı iptal edildi) ancak geçmişi hatırlayınca ve James’in çok zor bir karakter olduğu bir kez daha düşünülünce grubun yeniden ayağa kalkmasına kesin gözüyle bakamıyoruz.

Dave Mustaine’in gırtlak kanseriyle uğraştığı, Slayer’ın vedaya hazırlandığı bu dönemde bayrağın son taşıyıcısı olarak Metallica artık 80’lerin ayakta kalan ve üretken olan tek grubu. Umarım; 40 senedir dünyaya öfkesini ve ‘yeahh’ nidalarını duyurarak nice hayranını iyileştiren James Hetfield, bu sefer kendini tedavi eder ve 2020 senesinde yeniden aramıza katılır.

--

--