Premier Lig’de 2020'ye Girerken
Genel Bakış
2019'un bitmesine az kala Premier Lig’de 19. maçlar geride kalırken; Dünya Kulüpler Kupası sebebiyle 1 maçı eksik Liverpool’un ligdeki dominasyonu hız kesmeden devam ediyor. Sezona Şampiyonlar Ligi şampiyonu unvanıyla giriş yapan Kırmızılar’ın yıl biterken sadece 1 beraberlikle puan kaybetmiş olacağını, kulübün kendi taraftarları arasında dahi pek tahmin eden olmamıştır. Sezonun geri kalan kısmında ‘işte bu maç zor’, ‘öteki maç çok tehlikeli ama’ gibi durumları, kimi maçlarda güç bela galip gelerek, kimi beklenmedik maçları ise fazlasıyla rahat geçerek engel aşabilen bir Liverpool izledik.
Manchester City
Potansiyel açısından Liverpool’a rakip olabilecek Manchester City’de, kadro sorunları, podcast yayınımızda değindiğimiz — Vincent Kompany’nin boşluğunun doldurulamaması — faktörü ve savunmayla ilgili problemler bu sene takıma erken havlu attırdı. Ayrıca takımın son 2 senedir gelen yüksek puanlı şampiyonlukları, bu sezon işin yerel lig tarafında motivasyon/rehavet sorununa yol açması da bekleniyordu. Guardiola için sürekli yapılan ‘onca yatırıma rağmen Avrupa’da neden bir kupa veya en azından final gelmiyor’ eleştirisi de takımı odak noktasından biraz saptırmış olabilir. Açıkçası Manchester City’nin tekrar şampiyonluk yarışına dahil olmaması için çok argüman üretilemese de; Liverpool’un tavizsiz ve hoyrat bir şekilde ilerlemesi, her ikinci üçüncü maçta City’li oyuncuların ‘galiba o sene bu sene değil’ demelerine sebep oldu.
Sezonun en büyük sürprizini yapan Sheffield United gerek oyuncu yapısı, gerekse performans olarak bize geçtiğimiz senelerin Stoke City’sini hatırlattı. Mütevazı kadrosuna rağmen oynadığı oyunla pek çok takıma şok yaşattılar. Kadro olarak evet Stoke City’i hatırlatıyor, ancak oyun kısmına baktığımızda Sean Dyche ve Low Block izlerini gördük. Rakiplerini fiziksel anlamda inanılmaz yoran Sheffield, dirençli ve disiplinli oyunu sayesinde karşısında kim varsa, 65. ve 90. dakikalar arasında mental olarak adeta işkence etti. Sheffield’ın en başarılı olduğu konulardan birisi de, topun oynandığı alanda mesafe koruyarak takım halinde yapılan takip.
Topsuz alanda oyuncuların eşzamanlı olarak başlattıkları sabırlı takip, takımın, sayısı az da olsa, değerli ve xG açısından faydalı pozisyonlar bulmasını sağladı.
Bu motivasyon ve kararlılık gerçekten bir tebriği hakediyor. Bu arada sezon başında ligden düşmelerine verilen 1.70 oran pek çok kişiye garanti yatırım gibi görünürken, performanslarıyla bahis baronlarına da sitemkâr bir selam verdi.
Arsenal’le ilgili geniş incelememize https://link.medium.com/p0KYWD21M2 adresinden ulaşabilirsiniz. Burada değinemeyeceğiz pek, ancak Granit Xhaka’nın yaklaşık 28 Milyon Avro karşılığında Hertha Berlin yolunu tuttuğunu belirtelim.
Son olarak sezonun şimdiye kadar olan kısmında diğer dikkat çeken takımı ise Leicester City oldu. Kurt hoca Rodgers’ı, takımın oyun şeklinde bariz bir değişiklik yapmadan bu diriliş serisine ve mücadeleye dâhil ettiği için tebrik edelim. Rodgers, geçtiğimiz günlerde Everton’la oynanan Lig Kupası maçının ardından, takımının özellikle mental yönüne dikkat çekmiş ve oldukça memnun olduğunu belirtmişti. Gerçekten de takım mental açıdan işini çok seven oyunculardan oluşmuş izlenimi veriyor.
Tutkuları ve hırsları, genç yeteneklerinin özgüveni ile birleşince oldukça güzel futbol izlettiler. Sırasıyla gelen Manchester City ve Liverpool mağlubiyetleri ve bu iki maçta yenilen 7 gol ‘acaba düşüşün başlangıcı olur mu’ sorularını beraberinde getirse de; bu rakiplerin geçen sene 90 üstü puan alan ekipler olduğunu hatırlamak gerekiyor. Ligde oynayacakları diğer karşılaşmalarda sorunlu ve istikrarsız rakiplerine göre daha avantajlı durumda olmasından ötürü, Leicester City’nin sezon sonunda Şampiyonlar Ligi biletini almakta çok zorlanmayacağını ve ilerisi için oldukça umutlu olduğumuzu söyleyebiliriz.
Sezonun en büyük hayal kırıklıklarından biri de West Ham United oldu. An itibariyle bir maç eksiğiyle (Liverpool maçı) 19 maçta 19 puanla 17. sırada yer alan kulüpte Pellegrini’nin görevine son verildi. David Moyes ile anlaşılması bekleniyor. Kadrosunda Felipe Anderson gibi bir yeteneği, Fornals gibi hareketli toplar ve oyun okuma konusunda uzman bir orta sahayı, Rice ve Haller gibi genç umutları, Cresswell gibi kalburüstü bir sol beki barındıran kadrodan daha fazlasını beklemek gayet doğal. Takımın şut çekme ve final paslarındaki sorunları, pas isabetleri ve hücumda çoğalamama gibi arızalarının yeni hocayla birlikte düzelmeme durumu, West Ham’ı hiç beklenmedik yerlerde görmemize neden olabilir. Moyes veya yeni teknik direktör bu oyunculardan lezzetli bir yemek çıkarıp, takımı ilk ona taşıyabilecek mi, hep birlikte göreceğiz.
Peki 2019 Biterken Kimler Ön Plana Çıktı?
İşte Sezonun 2020 Öncesi En İyileri
Kaleci
Martin Dubravka
Newcastle’ın ilk yarının sonlarına doğru toparlanmasında ve direncinin artmasında kuşkusuz en büyük pay sahibi. Yaptığı 81 kurtarışla istatistiklerde de önde gidiyor.
Defans
Trent Alexander-Arnold
Aslında pek bir şey eklememize gerek yok. Mevkisinin dünyada şu andaki tartışmasız en katkı veren sağ beki. Hep böyle devam et TAA.
Virgil Van Dijk
Kimilerine göre tarihin gelmiş geçmiş en iyi defans oyuncusu. Ancak bu konuda Virgil Van Dijk’ın tüm zamanları hesaba katarsak alması gereken epey bir yol olduğunu düşünüyorum. Yine de Liverpool savunmasına olan etkisiyle listemizde kendine yer buldu.
Çağlar Söyüncü
Milli oyuncumuzdan, Manchester United’a giden Maguire’ın yerini bu kadar güzel doldurabilmesi beklenmiyordu. Ancak oyununu müthiş ivmeyle geliştirip dünyanın dev kulüplerinin ilgisini çekti ve Leicester’ın vazgeçilmez oyuncusu oldu. Tebrikler Çağlar!
Andrew Robertson
Onbirimizin diğer beki Trent Alexander-Arnold ile adeta ölümcül bir uyuma ve etkiye sahip Andrew, Leicester City’nin sol beki Chilwell ile girdiği ligin en iyi sol beki yarışında istatistikleri ile bize göre bir adım öne çıkmayı başardı.
Orta Saha
Wilfred Ndidi
Leicester’ın yeni Kantesi. Takımın ligde gösterdiği olağanüstü performansında onun da payı çok büyük.
Kevin De Bruyne
Maestro beklentileri boşa çıkarmadı ve şampiyonluktan kopan Manchester City’i harika asistleri ve golleriyle ayakta tuttu.
James Maddison
Leicester City’nin orta sahadaki genç yeteneği taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazandı. Takımın oyun trafiğini çok iyi yöneten James’in, bu performansını sürdürmesi halinde Rodgers’ın onu elinde tutması oldukça zor görünüyor.
Jamie Vardy
Kral! Hikâyesine, kalitesine ve tarzına hayran olduğumuz Vardy, ligin en formda forveti. Bitiriciliği ve hızıyla yaptıkları, bize Leicester’ın hücumda bir efsaneye sahip olduğunu düşündürüyor. Bizi bırakma ‘Katil’!
Sadio Mane
‘Liverpool’un aldığı puanların yarısı biraz da onun sayesinde geldi’ desek yanılmış olmayız. Bazen 1 puan ve 3 puan arasındaki ayrımı çok küçük farklar belirliyor. Bir duran top veya bir defans daha eksilten patlama gücü. Sadio Mane’nin verdiği katkı, ‘1 puan mı? 3 puan mı?’ sorusunu hep galibiyetle sonlandırdı. Liverpool adına sevindirici bir durum.
Marcus Rashford
Kariyerinin şu ana kadarki en iyi sezonunu geçiren Rashford, takımdaki tüm diğer sorunları bir yana bırakırsak, kulübün hücumdaki tek ve en etkili ismi.
Bu listeye bir tek Tammy Abraham’ı ekleyemediğimiz için üzüldüm ancak sezon sonuna kadar performansını takip ediyor olacağız.
İşte Noel Öncesi En İyi 11
Son olarak sezonun şu ana kadarki en iyi teknik direktörlük performansını Jürgen Klopp ve Chris Wilder arasında paylaştırıyorum. Jürgen Klopp’u takımı bambaşka bir seviyeye getirdiği için, Wilder’ı ise takımını bu üst düzeye tırnaklarıyla getirmeyi başardığı için seçmiş bulunmaktayım.
2020'de görüşmek üzere…
