Elon Musk’ın İlk Stajı Bize Ne Anlatıyor?
Elon Musk günümüzde bir Amerikan süperstarı gibi kabul edilse de aslında o da ABD’ye dışardan gelenlerden. Doğma büyüme Güney Afrikalı. 1989’da Kanada’ya geldi ve oradan da ABD’ye geçiş yaptı. Kanada’ya kardeşi Kimbal Musk ile gelmişti ve Montreal’a vardıkları gün ilk sürpriz golü yediler. Telefonla ulaşmaya çalıştıkları dayıları Minessota’ya gitmişti…
Üniversite ve İlk Staj
Musk kardeşler bu tatsız olaydan sonra üniversite yurduna yerleşiyor ve bir süre sonra ilk stajlarını aramaya başlıyorlar. Tabii o zamanlar internetten staj bulma imkânı yok. Kardeşiyle gazete karıştırıp tanışmak istedikleri ilginç kişileri seçiyor ve telefonla arayıp öğle yemeğine randevu istiyorlar. Sonuç alınamayan çeşitli aramalardan sonra Peter Nicholson adlı üst düzey bir banka yöneticisi iki kardeşe olumlu yanıt veriyor. Nicholson, “Aniden ortaya çıkan talepleri geçiştirmek alışkanlığım değildi. Böylesine girişken bir çift genç ile yemek yemek için mükemmel bir şekilde hazırlıklıydım.” diyor ama Musk kardeşlere ancak 6 ay sonrasına gün veriyor. Onlar da 6 ay sabretmekle kalmayıp 3 saatlik tren yolculuğuyla Nicholson’ın yanına ulaşıyor. Tahmin edeceğiniz gibi Musk kardeşlerin ilk stajı da Nicholson’ın yanında oluyor…
Peki bu hikâye* bize ne anlatıyor? Bazen sözlü olarak anlattığım bu hikâyenin bana kazandırdığı düşünce şu; Her yeni şey, yeni iletişimler kurmakla ve biraz sabırlı olmakla başlar. Ne kadar genç, acemi veya yalnız olursak olalım, doğru kişilerle tanışmaya çalışıp biraz da sabırlı/fedakâr olursak büyük ihtimalle karşılığını alabiliriz. Ama yeni bir hedefe ulaşmak istiyor ama kendi başımıza takılıyorsak bence o işte bir sorun var demektir… Bunun etkisini kendi hayatımda da gördüğümü söyleyebilirim ve gerektiğinde yeni insanlarla iletişim kurmayı ihmal etmiyorum. Belki başka bir yazıda da kendi hikâyelerimden bahsederim…
İletişim kurmak demişken Bora Yılmaz’ın “Yatırımcılara ulaşmak çok zor (mu acaba?)” yazısını da tavsiye etmiş olayım.
*Bu hikâye Ashlee Vance’in yazdığı Elon Musk biyografisinde geçiyor. Türkçe’ye Buzdağı Yayınları tarafından çevrildi.
