1- Zeigarnik Etkisi ve Arayüz Tasarımında Kullanımı

F Emre Guleryuz
Flow Founders
Published in
4 min readJan 4, 2024
“Zeigarnik Etkisi ve Arayüz Tasarımında Kullanımı”

Unutulmamalıdır ki; her zaman odağında “İnsan” olan Kullanıcı Deneyimi Tasarımcılığı, psikolojik kuramlardan da beslenmesi son derece olağandır.

Sizlerle psikolojik bir olgunun, kullanıcı deneyimi tasarımına etkisini;

  1. Zeigarnik Etkisini inceleyerek
  2. Zeigarnik Etkisini en çok kullanan sektörleri inceleyerek
  3. Zeigarnik Etkisini iki farklı projemizde kullanarak

Üç başlıkta anlatmaya çalışacağım.

1. Zeigarnik Etkisini inceleyelim

“Yarım bırakmak ya da tamamlamak işte bütün mesele bu.”

Giriş.

Neden tamamlayamadığımız işler aklımızda sürekli yer kaplarken, tamamladığımız işleri unutup devam edebiliyoruz?

  • Dün ne yedin? Sorusunu unuturken;

Canının çektiği ve yiyemediğin yemek neydi? Sorusunu nasıl çok iyi hatırlıyorsan.

  • Geçen ay hangi taskları tamamladın? Sorusunu unuturken;

Yarım kalan bitiremediğin işler neydi? Sorusu sorulduğunda aklında iş maddelerin nasıl hemen beliriyorsa

  • Ya da geçen yıl hangi kitapları bitirdin? Sorusu bir anda sorulduğunda aklına cevap gelmezken,

Alıp bir türlü başlayamadığın kitap neydi? Sorusunun cevabını nasıl çok iyi hatırlıyorsun?

“Peki neden tamamlanmamış, bölünmüş, yarım kalmışlar aklımıza takılır?”

Peki Neden.

İnsan zihninin;

  • Tamamlanmamış
  • Bölünmüş
  • Yarım kalmış

işleri, tamamladıkları işlere oranla daha çok hatırlama eğiliminde oldukları görülüyor.

Hatırla.

Sizin ayrıldığınız bir ilişkinin sizdeki etkisinin az olup da, terk edilmeniz durumunda ise etkisinin (unutabilmenizin) daha uzun sürmesi de aynı psikolojik eğilimin bir parçası.

Ayrıldığın ilişkiyi bitti olarak nitelendirmen, terk edildiğin ilişkide ise yarım kalma durumunu hissetmen…

“Bluma Zeigarnik ve Zeigarnik Etkisi”

Zeigarnik.

“Uzun bir başlangıç yapıp, zihninizde soru işaretleri oluşturmayı başarabildiysem; artık kuramın yaratıcısı ile tanışabilir ve nasıl başladığına giriş yapabiliriz.”

1901 doğumlu, Sovyet psikolog ve psikiyatrist olan Bluma Zeigarnik; deneysel psikolojide ve hafıza üzerine bir çok çalışması vardır.

Adını taşıyan Zeigarnik Effect kuramının da sahibi.

Nasıl Başladı.

  • Gittiği bir restoranda garsonların en karmaşık siparişleri dahi not almaksızın akılda tuttuklarını, Yemekleri masaya geldiğinde de
    kimin ne yemek siparişi verdiğini de hatasız verdiklerini gözlemler.
  • Ancak garsonların siparişleri teslim ettikten bir süre sonra, masanın siparişlerini unuttuklarını da gözlemler.

1- Giriş kısmında da söylediğim gibi, insan unutma eylimindedir.

2- Fakat yarım kalmış (tamamlanmamış) işlerini de tamamlama dürtüsüne sahiptir.

“Biz kullanıcı deneyimi tasarımcıları olarak 2. maddenin üzerine yoğunlaşacağız ama öncelikle kuramı biraz daha inceleyelim.”

Temelde; Zeigarnik Efekt’i “kitap ayıracına” benzetebiliriz. Başladığımız kitapta ilerledikçe kitap ayıracı da ilerler. Kitabı bitirmediğimiz her an kitap ayıracı bize bu kitabı bitirmediğimizi ve kitabın sürekli yarım kaldığını hatırlatır. Üstelik bu kitap henüz bitmediği için de zihnimizde çok fazla yer kaplar. Ama kitabı bitirip kitap ayıracımızı kitaptan ayırdığımızda yavaş yavaş kitaba dair detayları da unutmaya başladığımızı da görürüz. Çünkü bizim için bu görev başarıyla tamamlanmıştır…

“İnsan basit ve kolay olanı unutma eylimindedir.”

Kolaysa Unut.

Yaklaşık 200 üniversite öğrencisi ile yapılan bir araştırmada, öğrencilere çıktıkları sınavın soruları soruluyor;
Öğrencilerin ciddi bir kısmı “yapmadıkları, yarım bıraktıkları, zorlandıkları soruları” kolay hatırlıyorlar.

Doğru yaptığını ya da basitçe çözdüğü* soruları hatırlamadıkları görülüyor.

*Soru bir.

Kişi; basitçe çözdüğü durumu hatırlamıyorsa;
Kullanıcıya son derece iyi planlanmış, kusursuza yakın bir arayüz çıkartmak,

Kullanıcıda bir iz bırakmayabilir mi?
Bilinçli zorluklar (Challenge) çıkartmak etkiyi arttırır mı?
Yoksa hiç ilgisi yok, başka değişkenler mi devreye girer?

*Cevaplarınızı merakla yorumlarda bekliyorum.

“O gün için imkansız gibi görünen işlerin, şartlar olgunlaştığında gerçekleşmesi mümkün olabilir.”

Olumlu Yönler.

Yarım kalmış işlerimizi tamamlama eğiliminde olduğumuzdan odağımızda kalmaya devam ediyor.

Hatırla.

Bir projeye yapmak istiyorsun ama şartlar, koşullar ya da detaylar istediğin gibi değil ve bir süreliğine arka plana atıyor.

Bilinçli bir şekilde yarım bırakıyor.

Ama zihnin onu yarım bırakmıyor ve onu sürekli olarak düşünüyor, farklı açılardan ele alıyor, yeni çözüm yolları geliştiriyor ve olgunlaştırıyor.

VE işin başına geçtiğinde ise hiç olmadığın kadar hazır oluyorsun.

“Yarım kalmışlık seni hapseder ve devam etmeni, ilerlemeni engeller.”

Olumsuz Yönler.

Yarım kalmış ama tamamlanması mümkün olmayan işleri düşünerek strese girmek ve devam etmemek. “Anda kalmak durumu.”

Anda Kalmak.

Bu durumu en etkili kullanan sektör, dizi sektörü;
en heyecanlı yerde reklam arası verirler, bitirirler, özellikle sezon finalleri ki uzun aradan sonra bile sezon başlayana kadar seni “anda tutarak” hatırlamanı ve bıraktığın yerden takip etmeni hedefliyor.

*Soru iki.

“Anda Tutma” kısımı kendi sektörümüzde nasıl kullanabiliriz?

Mesela benim aklıma ilk gelen; bir gamification projesinde kullanıcının her gün girmesini seri yapmasını sağlayabilir, bir gün girmemesi durumunda her gün büyüyen hediyeleri başa çekebilir, birgün aksatması ile tüm kazanımlarının kaybolacağı hissiyatı yaratılarak kullanıcıyı her gün uygulamaya girmek zorunda bırakabiliriz.

  • Cevaplarınızı merakla yorumlarda bekliyorum.

--

--