Frontend Ekosistem
Frontend Alanında Twitter ve Sosyal Medya’daki Yanlış Algılar
Son dönemde Twitter ve Sosyal Medya üzerinde oluşturulan Yanlış algılar üzerine bu blog yazısını yazıyorum.
Uzun zamandır bu blog yazısını yazmayı düşünüyorum. Sonra vazgeçiyorum.
Twitter’da , Linked-in de yazılar görüyorum, Frontend alakası olmayan kişilerin Frontend ve Frontend’e aşağılayıcı, küçültücü sözlerini görüyorum, sonra diyorum ki bu saçma sapan sosyal medya’ da ün yapmaya çalışan konuyla alakası olmayan kişiler kendilerine rating oluşturmaya çabası diyorum ve vazgeçiyorum.
Ama bir yandan bunların ekosisteme zarar verdiğini görüyorum. Bundan dolayı bu blog yazısında düşüncelerimi paylaşmak istedim.
Türkiye de genel oluşan veya oluşturulmaya çalışan algı;
Frontend/FullStack konusu çok basit, ufak ve kısa süreli eğitimlerle bu alana girilir, Frontend alanında yığılma oldu, Bu alan basit ve önemsizdir. Bu alanda çalışanlar yazılım alanına zarar veriyor gibi gibi ..
Türkiye’de gördüğüm sosyal medyada ne kadar çok twit atıp, veya söyleşilerde sürekli konuşan tipler var. Bunlar da sanırsam bu sektöre yeni başlayan gençlere oynuyorlar ve oradaki çoğunluğa hitap ediyorlar, retweet sayısının fazla olmasıda algoritmalarda öne çıkmayı sağlıyorlar. Yani bazı kişileri twitter follow etmesemde önüme düşüyor ama yazdıkları içeriklerde baya konuşulmuş ama içleri bomboş.
Bu konuda yazıyorum çünkü Sektör’de 20 yılın üzerinde UI development konusunda çalışıyorum. Askeri, Devlet, Kurumsal, Startup tutunda, farklı farklı ortamlara (desktop, tablet, mobil) yapılan uygulamaların UI geliştirme kısımlarında çalıştım.
Bundan dolayı şunu yazayım öncelikle UI Development oldukça kompleks bir konu. İlk yazılım ve uygulama geliştirme zamanlarından beri hep olmuş içerisinde oldukça kompleks bir çok alanı ve disiplini barındıran bir alandır. İçerisinde estetik, algoritma, veri yapıları, görselleştirmeler, etkileşimler, animasyon, vb..
Bundan dolayı konu ile alakasız Twitter’da yazıp tutanları umursamayın.
Bu alana yeni başlayacak kişilerde bu alanı seviyorlar, bu alan konularında çalışmak hoşlarına gidiyor ise bu alana girsinler. Sonuçta bilgisayar karşısında aylar, yıllarınızı harcıyacaksınız. Bu alanda bana soru soranlara genelde bu öneride bulunuyorum.
Gelelim yurt dışı tayfasında Frontend alanında etkin olan kitleye, yani Twitter’da sürekli yazan kitleye. Bunlar gerçekten çok deneyimli Frontend alanında yeni teknoloji ve kütüphane oluşturan kesim.
Bu kısımda biraz React, Hydration, Next, Server Components, Solid, Svelte, Vue gibi konulardan bahsedeceğim.
Svelte, Solid ve Vue benzeri kütüphaneler, (Angular’ dan) bahsetmiyorum bile. Kullanım ve yaygınlık olarak React’ın gölgesinde kaldılar. Fakat bu onların Enterprise uygulamalarda ve şirketlerde az kullandığı anlamına gelmesin. Özellikle Vue ve Angular sektöre ilk girenlerden olduğu için Enterprise tarafından aktif olarak kullanılmakta ve kütüphane ve kalite olarak React veya onun üzerine kurulu Framework (Next, Remix) , framework sahipler.
Bunlar kendi aralarında Reactivity, Resumability, Signal, API yapılarının kullanımı üzerinden sürekli bir atışma içerisindeler.
Ben daha çok React odaklı çalıştığım için bu alandaki yanlış algıda sanki Web uygulamalarının Next, Remix → Server Components .. Astro → Island Architecture yapılarına dönecekmiş ve bu yaklaşımın tüm ekosistemi kaplayacak mış gibi anlatılması. Örnek aşağıdaki başlıkla atılan blog gibi.
Blog okuduğunuzda Frontend sanki eski yaklaşımda Frontend geliştirmek ölüyor gibi anlatılıyor halbuki Next, Remix, Astro vb.. ne kadar ekosistemde bahsederseniz bahsedin, bunlar ile bahsedilen yeni özelliklerin kullanılması oldukça zor.
Ekosistemde Enterprise alanda backend geliştirmek için asıl uygulamalar Java, .NET, Node, Python, PHP, JSP kullanıyor. Bu kolay kolay değişecek bir durum değil. Fullstack olayım diyorsanız Frontend alanındaki kütüphaneler ile backend disiplinlerini, devops, cloud, ortamlarını iyi kullanabiliyor olmak gerekiyor.
Gelelim iletişim algısına, bu alanda Ajax ile birlikte JS XHTTPRequest üzerinden haberleşmesi ve bunun üzerine kurulan REST API, ve GraphQL yapıları bulunuyor. Bunlarda uzun zaman değişmeyek üzerine yatırım yapılması gereken alanlar. Diğer etkileşim yöntemleride (WebSocket ve SSE)
Bu alanda REST yaklaşımından sonra GraphQL geldi her şeyi çözdü durumu yok. Her gelen teknolojinin maliyetleriyle geliyor. Örneğin geçen karşıma bu şekilde mesaj çıktı.
Yukarıdakinin tam tersi çok memnun olanlarda olabilir. Çünkü GraphQL bazı konulara çok iyi uyuyor ve REST göre gerçekten avantaj sağlıyor. Bu yüzden birisine veya bir ekibe iyi olan onun durumu ve koşulları ile alakalıdır. Bundan dolayı bunların artıları ve eksilerini değerlendirmek size kalıyor.
Her neyse Twitter, LinkedIn, Medium’da sürekli yazı yazıp bu teknoloji ölüyor, şu öldü, bu çok basit vs. konularına kanmayın. Herkes kendi ihtiyaçlarına göre durumları değerlendirsin öyle herkesin yazıp çizdiğine’ de çok bakmasın. 😃
Okumaya Devam Et 😃
Bu yazının devamı veya yazı grubundaki diğer yazılara erişmek için bu linke tıklayabilirsiniz.
