Nasıl Tasarlandı: Ekolojik Durumum

Geleceğe birlikte yatırım yapıyoruz.

Dünya genelinde her yıl, denizlere dökülen plastik atık miktarı, Eiffel Kulesi’ni tam 5 bin kez dolduracak kadar büyük. Bunun dışında, yılda ortalama bir kişi, sadece su kullanımıyla Niagara Şelalesi’ni dolduracak kadar su tüketiyor. Bunlar sadece bir örnek; genel davranışlarımızın doğaya etkisi çok daha büyük. Bu çarpıcı gerçek karşısında, bir banka olarak sürdürülebilirlik adına nasıl bir fark yaratabiliriz? Üzerimize düşen sorumluluğu taşımanın ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmanın yollarını arıyoruz. Garanti BBVA grubu olarak 2030 yılına kadar emisyonu %45 azaltmayı ve 2050 yılında sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyoruz.

2015 yılında 170'den fazla ülkenin imzaladığı Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne bağlı kalarak yoksulluğu ortadan kaldırmayı, gezegenimizi korumayı ve herkes için refah sağlamayı amaçlıyoruz. Garanti BBVA olarak, bu hedeflere ulaşabilmek adına hem kurum içinde geliştirdiğimiz yenilikleri hem de müşterilerimize sunduğumuz finansman, ürün ve hizmetlerle Türkiye’de sosyal ve çevresel gelişime katkıda bulunmayı hedefliyoruz. İşte bu bilinçle hayata geçirdiğimiz Ekolojik Durumum projesi, sürdürülebilirlik adına önemli bir adım niteliğinde. Ekolojik Durumum projesi ile sürdürülebilirlik hedeflerimize bir adım daha yaklaşmak için tasarım stratejimizi oluşturduk: öncelikle müşterilerimizi sürdürülebilirlik kavramı ile tanıştıracak ardından sürdürülebilir aksiyonlar almalarını teşvik edecektik.

Garanti BBVA Deneyim Tasarımı ekibi olarak planlarımızı oluştururken, müşterilerimize sürdürülebilirlik kavramını etkileşimli ve ilgi çekici bir şekilde tanıtmak üzerine yoğunlaştık. İlk adım olarak, sürdürülebilir bir yaşam tarzına geçişin neden bu kadar önemli olduğunu ve her bir bireyin küçük eylemlerle nasıl büyük değişimlere imza atabileceğini ön plana çıkarmayı hedefledik.

Bu amaç doğrultusunda, müşterilerimize sürdürülebilir eylemler almaları için ilham verici bir yapı sunmayı hedefledik. Sürdürülebilir alışkanlıklar edinmeleri için rehberlik etmek, bu konuda farkındalık yaratmak ve her bir müşterimizin sürdürülebilirlik yolculuğuna katkıda bulunmak için çabaladık.

Agile metotla çalışmanın avantajı olarak projeyi fazlara ayırarak geliştirdik. İlk adımda kullanıcının yaptığı finansal işlemler ve çevreye etkisini gösterirken, devam eden fazlarda sürdürülebilir davranışlar geliştirmek, çevreci adımlar atmak için yönlendirmelerde bulundurmayı hedefliyorduk. Böylece kademeli olarak kullanıcının hayatına girecek, her fazda ekleyeceğimiz yeni özelliklerle daha fazla yer edinerek ve yaygınlaşacaktık.

Projemizin temelinde yatan duygu, birlikte bir değişim yaratma arzusuydu. Her müşterimizin bu harekete katılımı, sadece bireysel sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmamıza değil, aynı zamanda daha büyük bir toplumsal etki yaratmamıza olanak tanıdı.

Bir Finans Uygulamasında Sürdürülebilirlik

Hedef Kullanıcılar

Ekolojik Durumum Projesinin ilk çalışmalarına 2020 yılında başlarken de uzun ve keşiflerle dolu bir yolculuk olacağını biliyorduk.

Garanti BBVA’nın Türkiye ayağında gerçekleştirilen çalışmalarda, belirli sayıda katılımcıyla görüşmeler yaptık ve bu, global ölçekte bir araştırma firması tarafından yürütülen geniş kapsamlı bir çalışmanın parçasıydı. Bu uluslararası çapta yapılan Sürdürülebilirlik Araştırmaları sonucunda, sürdürülebilirlik konusunda farklı düzeylerde bilinç sahibi üç ana kullanıcı tipi belirlendi; ortaya çıkan kişilikler şunlardı:

  • Eco — Inactive,
  • Eco — Comfortable,
  • Eco — Activist

Araştırma sürecimiz boyunca elde ettiğimiz veriler, Türkiye’deki kullanıcıların davranışlarında belirli özelliklerin uluslararası ortalamalardan daha belirgin olduğunu ortaya koydu. Her ne kadar dünya genelinde kullanıcı eğilimleri birbirine benzerse de, Türkiye’deki kullanıcılar özgün davranış örüntüleri sergilemekte ve bu örüntüler, belirlenen karakter tipleri içinde öne çıkmaktadır.

Eco-Inactive grubu, sürdürülebilirlik konusunda daha az bilgi sahibi ve henüz bu alanda aktif adımlar atmamış bireyleri temsil ederken, Eco-Comfortable grubu çevresel konularda bilinçli ancak bu yönde tutarlı eylemleri olan bireyleri ifade ediyor. En son olarak ise Eco-Activist grubu, sürdürülebilir yaşam biçimini benimsemiş ve bu konuda proaktif davranışlar sergileyen bireylerden oluşuyor. Tasarım sürecinde bu grupların farklı bilgi seviyesi, aksiyona geçme motivasyonları ve hassasiyetleri gözetildi. Kendi yaşamlarında sürdürülebilir kararlar alan ve çalıştığı bankadan da aynı hassasiyeti bekleyen bireysel kullanıcılar veya sürdürülebilirlikten habersiz kullanıcılar veya çevresel kaygıları ve hassasiyetleri olan bireysel kullanıcılar gibi tanımlar oluşturuldu.

Ürünü birbirinden farklı bu üç grubun da kullanmak isteyeceği şekilde tasarlamaya çalıştık. Sunacağımız fonksiyonların Eco-inactive kullanıcı tarafından anlaşılması da Eco-activist kullanıcıyı tatmin etmesi de bizim için değerliydi.

İlk Kullanıcı Görüşmelerimiz

Deneyim Odaklı Düşünme prensiplerimize uyumlu problemi anlama, fikir üretme, prototipleme ve değerlendirme adımlarını takip ederek ilerledik.

Tasarım çalışmalarına başlarken tüm Garanti BBVA mobil kullanıcılarına açık bir fonksiyon olmasının yanı sıra finansal işlemlerin dışında bir özellik sunacağımız için alışılmış ‘banka müşterisi’ profilinden daha fazlasını düşünmek gerekiyordu. Bu bakımdan zengin araştırma süreçlerini içeren bir proje olacaktı. Fakat gelin görün ki bazen projenin kendi zorluklarının dışında da zorlu dönemlerden geçebiliyoruz. Evet, 2020 yılında başladığımız projenin araştırmalarını yapacağımız o dönemde dünya da Covid salgını ile boğuşuyordu. Evlere kapandığımız, evden çalışmayı deneyimlediğimiz o dönemde ilk defa yaptığımız online araştırma seansları içinde bulduk kendimizi. Tasarım ekibi tarafından yürütülen araştırma süreci ‘gerilla’ olarak, o dönemin koşullarında erişebileceğimiz kişilerle planlandı. Ama şanslıydık; bazen eski bir iş arkadaşı, bazen bir komşu da olsa çok geniş bir kullanıcı kitlesine erişebildik. 3 farklı persona dağılımında, 12 katılımcıyla gerçekleşen 1’er saatlik görüşmelerle ilk tasarım çıktılarımızı kullanılabilirlik testine soktuk.

Geri Bildirimler Işığında Gelişim

İlk UX tasarım denemelerimizi kullanılabilirlik testi olarak adlandırmak ve bunları başarısız veya başarılı olarak etiketlemek yanıltıcı olurdu. Gerçekte, bu testler sayesinde tasarımımızla ilgili yepyeni içgörüler keşfettik ve beklenmedik sıkıntıları ortaya çıkardık. Bu süreç, tasarladığımız etkinin başarılı olduğu kadar, eksik kalan noktaları da belirlememize olanak tanıdı; böylece her geri bildirim, projemizi daha ileriye taşıyan değerli bir katkıya dönüştü. Araştırma ile tasarladığımız etkinin oluştuğu kadar oluşmadığı noktaları da gözlemleme fırsatımız oldu;

  • Kullanıcıların projeyi algılama biçimi ve ona nasıl bir yer verdikleri bizim için kritik bir bulguydu. Müşterilerimiz, bu ürünü bizim varsaydığımız gibi bir ‘yeşil mod’ değil de uygulamanın bir özelliği olarak gördüler. Bu nedenle, bu yeni özelliği Garanti BBVA mobil uygulamada önceden düşündüğümüz profil ve ayarlarda konumlandırmak yerine, daha genel bir bakış sunan ve kullanıcıların durumlarını özetleyen bir bölüm olan Durumum alanına taşıma kararı aldık.
  • Karbon ayak izi kavramı, her ne kadar kullanıcılar için tam olarak karşılık bulmasa da, büyük bir ilgi uyandırdı. Bu konsepti müşterilerimiz için daha anlaşılır kılmak adına, karbon ayak izini farklı değerlerle anlatma ve bu değerler arasındaki geçişleri mikro etkileşimlerle zenginleştirme fırsatlarını araştırdık ve geliştirdik.
  • Projemizin kritik bir bileşeni, üçüncü parti kurumlarla iş birliği içinde olmaktı. Farklı firmalarla iş birliği yaparak müşterilerimize ekolojik fırsatlar sunmayı amaçlamıştık. Ancak, bu ortaklıkların katılımcılar üzerinde beklenmedik çağrışımlar yarattığını ve projenin temel stratejisini sekteye uğratabileceğini fark ettik. Müşterilerin, test sürecinde seçilen markaları günlük yaşamlarında ne kadar kabul ettiklerine bağlı olarak, bu özellikleri bir ürün kampanyasından ziyade ekolojik bir değer olarak göremediklerini gözlemledik. Bu sebeple, projenin başlangıç aşamasında, henüz ekolojik avantajların farkında olmayan kullanıcılara yönelik bu özellikleri bir ticari teşvik olarak sunmaktan kaçındık ve bu konuda paydaşlarımızı ikna etmeyi başardık.

Bunlar gibi pek çok bulgu sonrası oluşturduğumuz içgörülerle tasarım geliştirmelerine devam ettik.

İyileştirmelerimiz sonrasında UI tasarım aşamasına ilerlediğimizde pandemi artık günlük hayatımızın bir parçası olmuştu ve hatta online çalışma olanakları lehimize dönmeye başlamıştı. UI çalışmalarımız ardından ilk pilot kullanımlarımızı gerçekleştirdik, ürün canlıya alınıp biraz benimsendikten sonra bu kez araştırma ajansı ile yeni bir araştırma daha planladık. Benzer şekilde burada da kullanıcılardan çok değerli yorumlar topladık. Proje vizyonumuz ve geri bildirimlerle beraber önceliklerimizi belirleyerek planlarımızı yaptık. Bazı geliştirmeleri yaptığımız gibi bazılarını da önümüzdeki dönemlere planlayarak hedeflerimizi oluşturduk.

Nedenler ve Nasıllar: Harcamak vs Çevreci Düşünerek Harcamak

Tasarım sürecinde projenin en büyük zorlayıcı noktası kullanıcıların finansal davranışlarına farklı bir perspektiften baktırmaktı. Bir yanda kullanıcılarda harcamalarıyla ilgili farkındalık yaratabilmek için gerçek bilgileri göstermek diğer yanda kullanıcıları motivasyonlarını düşürmeden yeni tüketim alternatiflerine yönlendirmek gerekiyordu. Bu geçiş arasında dengeyi kurmak bizim için önemliydi. Kullanıcıya ‘harcadıkların, tükettiklerin’ gibi bir tablo gösterirken bir yandan da motivasyonunu kaybettirmeden ekoloji için savaşmasını söyledik.

Doğru etkiyi oluşturmak için süreci kademeli olarak tasarladık. Örneğin kullanıcıya önce Fatura ve Akaryakıt ayak izini göstererek başladık, sonrasında Fatura ve Akaryakıt harcamalarının detaylarını görmelerini sağladık. Paralelinde ekolojik adımlarda statik öneriler verirken zaman için bu alanı oyunlaştırarak dinamik bir alana çevirdik. Günün sonunda daha interaktif, kullanıcının durumunu takip edebileceği yapılar oluşturduk. Tüm tasarım sürecinde pek çok kullanıcı araştırması yaptık ve bu araştırma çıktılarını referans aldık. Araştırmadan çıkan bulgularımızdan hızlıca düzenleyebileceklerimizi önceliklendirerek ilerledik.

Geri dönüp baktığımızda her proje süreci gibi bu projeden ediğimiz uygulama pratiklerimizi gelecek diğer projelerimize entegre ederek çalışmalara devam ediyoruz. Kullanıcıyı odağına alan, onun davranışlarından beslenen, kullanıcının davranışlarına uyumlu olacak şekilde değişimi öneren, ciddiyet ve oyunlaştırılmış yapının dengesini koruyan anlayışla ilerliyoruz.

Ekolojik durumum konusunu çalıştıktan sonra hayatımızda neler değişti derseniz tüm bakışımız değişti deriz. Artık yeni sunacağımız hizmet ve ürünlerde Ekolojik Durumum ile etkileşimini de düşünerek çalışıyoruz.

Özetle Ekolojik Durumum amacı ve yapısıyla mevcut bankacılık uygulamalarından ayrışıyor. Standart bir banka uygulamasından ziyade, çevreye duyarlılığı ön plana çıkaran bir tasarım yaklaşımı var.

Tasarım sürecimizde, iletişim kurmamız gereken her noktada alternatifler ürettik ve durmadan iyileştirmeye odaklandık. Farklı kullanıcı gruplarını tanımlayıp, ihtiyaçları doğru anlamak için fazlara böldüğümüz bir süreç izledik.

Yeni yapıya ulaşmak için, ekip olarak sayısız atölye çalışması ve fikir alışverişi gerçekleştirdik. Bütün yaratıcı fikirlerimizi bir araya getirmeye çalıştık.

Çevresel meselelerin gün geçtikçe hayatımız üzerinde yarattığı etki göz önüne alındığında, uzmanlık alanımızı sürdürülebilirlik kapsamında değerlendirme imkanı bulduk. Projemizle kullanıcılarımızın da çevreye duyarlı bir bakış açısı kazanmalarını ve çözümlerimize aktif katılımlarını sağlamayı hedefliyoruz.

Çalışmanın detaylarına gelin beraber bakalım;

Geleceğimiz için öneminin yanı sıra kullanıcı görüşmelerinden aldığımız geri bildirimler sonrası sürdürülebilirliğin finansal sağlığın bir parçası olarak yorumladık. Bu yaklaşımla bu fonksiyonu ‘DURUMUM’ başlığı altında konumlandırdık.

Dashboard’a ilk giriş yapan kullanıcıları, finansal işlemlerin ötesinde bir deneyime davet ediyoruz. Burada amaç, kullanıcıya ana ekranın görsel ve işlevsel yoğunluğu arasında bir nefes alanı sunmak ve onları, uygulamanın diğer alanlarına kıyasla görsel olarak daha güçlü ve bilgilendirici bir karşılama sunarak sürdürülebilirlik dünyasına adım atmalarını sağlamaktır. Bu, kullanıcıların temel ve öncelikli bilgilere hızla erişmelerini sağlayan bir giriş portalı olarak kurgulandı ve finansal odaklı bir uygulama içinde bambaşka bir dünyaya geçiş yapma hissini pekiştirmeyi hedefledik.

Karbon ayak izi etkisini daha çok vurgulamak için Ağaç, Karbon Dioksit ve Su birimlerinde gösterildi. Bu alandan kullanıcıların o yıl içerisinde yaptığı harcamalarının etkisini görülür. Bilgilerin kısmi geldiği veya gelmediği durumlarda, kategoriler kaybolmaz, gösterimler farklılaşır.

Dashboard alanı kullanıcının keşfedeceği bir yapı olarak kurgulandı. Kullanıcı sayfanın altına indikçe daha fazla bilgiyi keşfeder ve farkındalık artar.

Değerlendirme alanında bir önceki yılla karşılaştırmalı ilgi, Öneriler alanında hem banka uygulamasıyla hem de günlük yaşamında uygulanabilecek tavsiyeler verilir.

Ekolojik adımlar

Ekolojik durumumda etkiyi gösterirken hem pozitif bir alan oluşturmak hem de kullanıcıyı aksiyona davet etmeyi hedefledik. Böylelikle kullanıcılar sadece durumunu görüntülemekle kalmayıp ekoloji için adım da atabileceklerdi. Bu amaç özelinde oyunlaştırma mekanizmalarından faydalandık. Ekolojik Adımlar’ı devamlı eklenen yeni adımlar ve tekrarlı görevlerle sürdürülebilir bir alan olarak kurguladık, kullanıcının her yıl tekrardan gelip, görevleri tamamlayıp ödül kazanacağı bir yapı oluşturuldu. Böylece oyun yapısıyla kullanıcıyı motive ederken fonksiyonun kullanım devamlılığını sağlamaya çalıştık.

Peki bu çalışmalarımız kullanıcılarda karşılık buldu mu?

Canlıya geçtiğimiz 20 Mart 2023 tarihinden Ekim 2023 tarihine kadarki yaklaşık 6 aylık sürece baktığımızda gördüğümüz tablo daha iyi deneyim için yaptığımız çalışmaların gün geçtikçe daha fazla karşılık bulduğunu gösteriyor.

Bunun yanı sıra Ekolojik Durumum finans sektörünün en iyilerinin seçildiği 2023 yılı Sardis Ödülleri kapsamında Sürdürülebilirlik kategorisinde aldığımız gümüş ödül ile dönerek bizleri sevindirdi.

Finansal işlemlerini yapmak için banka uygulamasına gelen kullanıcının finansal işlemlerinden yola çıkarak yaşam tarzına ve vizyonuna eşlik ettiğimiz bir deneyim tasarladık. Bu yolculukta kullanım eğiliminin yükselişi, kullanıcılardan aldığımız olumlu yorumlar ve tasarım ödülleri gurur katsayımızı artırmaya devam ediyor.

Ekolojik Durumum projesiyle kullanıcılarımızın beklentilerine cevap vermek ve sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için kullanıcı geri bildirimleriyle ürünü geliştirmeye devam ediyoruz. Bu projeyle, sadece finansal işlemlerle sınırlı olmayan, aynı zamanda çevresel ve toplumsal bir etki yaratmayı amaçlayan bir yolculuk olduğunu unutmuyoruz.

--

--