2 Çocuk Annesinin Ankara’sı: Astral Seyahat
Yazı-İmaj: A. Özge Akar
Bir çocuk parkında, çok neşeli 6–9 yaş aralığında üç çocuk (kardeş gibi duruyorlardı) kaydıraktan kayıyorlardı. Benim 35 ve 20 aylık oğullarım, parkta nerede hareket varsa o tarafa koştukları için, hemen onların yanına koştu. Birlikte kaymaya başladılar. Çocuklar bilmediğim bir dil konuşuyordu, Türkçe ‘Hadi sıra sende!’ gibi sözlerimi sanki tam olarak anlamıyorlardı. Park oldukça kalabalıktı ama o yoğunluğa rağmen kaydırakta sadece 5 çocuk vardı. Bir süre sonra bizimkiler salıncaklara yöneldi.
O tatlı çocukların, parktan gittiklerini fark etmemi sağlayan cümle kulağıma geldi; “Hadi gittiler, artık kayabilirsin!” Bunu bir anne çocuğuna söylüyordu. Başka bir anne de ‘off, sürü gibi her yerde bu Suriyeliler’ dedi. Çok şaşkın bir şekilde o kadına baktım. Benden onay bekler gibi o da bana baktı.
Ama ben çoktan astral bir seyahate çıkmıştım bile. Aklıma, bir ay kadar önce gördüğüm bir paylaşım geldi. Vsauce isimli Youtube kanalında, dünyanın toplam nüfusunu bir tepecik gibi üst üste koysak nasıl olur diye bir görsel beliriyordu; Amerika Kıtasında yer alan Büyük Kanyon’un ancak küçük bir kısmını doldurabiliyordu; tüm insanlık.
Enerji kaynaklarımız tükeniyor korkusu, ‘savaş olmadan ilerleme olmaz’ saçmalığı, bize çok fena yutturulan vücudumuzdan utanma hissiyatı, güç kavgaları, ırkçılık, ayrımcılık, öldürülen her çocuk, kötü ne varsa dünyadaki hayatımızı berbat eden tüm bunların hepsi; olmadan yaşayabilirdik. Dünya çok daha yaşanılır, daha sevgi dolu, savaş kelimesinin karşılığı olmayan bir yer olabilirdi.
O kadına dönüp şöyle demek istedim; “490 milyon küp insandan belki 50 tanesi o da 3,5 metre küp, savaştan sorumlu olabilir ama o üç küçük çocuk değil. Savaştan çıkar grupları sorumlu olabilir ama senin vicdansızlığın belki de senin seçimin!”
Solfasol, Eylül 2016, 65. Sayı