Çevresel Sürdürülebilirlik

Semih Özdemir
Gençler Burada
Published in
3 min readMar 13, 2021
etsy.com

Dünya şu anda doğal kaynakların hızla tükendiği ve tükenen kaynakların telafisinin çok güçleştiği bir durumdadır. İnsan ve diğer canlıların yaşamını tehlikeye sokan bu durum, insanları çözüm önerileri getirmeye yöneltmiştir. Bu bağlamda ‘çevresel sürdürülebilirlik’ anlayışı yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Bunun için çeşitli çözüm önerileri getirilmiştir. Ancak ne yazık ki, çözüm önerileri yalnızca kağıt üzerinde kalmakta, artan üretim ve tüketim çılgınlığı yüzünden çevre ihmal edilmektedir. Elbette bundan bizim sorumsuzluğumuz daha büyüktür. Söze girecek olursam; Çevresel sürdürülebilirlik doğal kaynakların yerinde kullanılarak gelecek kuşaklara aktarılması ve devamlılığının sağlanmasıdır. Çevresel sürdürülebilirlik kavramını esas alan politikalar geliştirme yoluna giren devletler uluslararası protokoller ve anlaşmalar imzalamıştır. Her ne kadar insanlar durumun farkına varıp önlem almaya çalışsalar da ekonomik çıkarlar önerilerin hayata geçirilmesine mani olmaktadır.

Çevreyi koruma ve yeni önlemler alma konusunda geç kaldık. Genellikle çıkarlar ve bu konuda başı çeken (Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Türkiye, Çin v.s. ) ülkeler elini taşın altına gördüğüm kadarıyla koymuyor. Aslında olması gereken tam tersiydi. Nasıl olabilirdi ? İnsan yaşam kalitesi daha da iyileştirilebilirdi. Özellikle sanayi kuruluşlarının yoğun olarak bulunduğu İngiltere, Türkiye gibi ülkeler hava kirliliğinin önüne geçebilmek ve tekrar edilmesini önlemek için hava filtresi kullanabilirdi. Değişti mi bilmiyorum ama kullanan kuruluşlar vardır. Öğrendiğim kadarıyla Erdemir’ de bu olay artık tartışılmıyor, çünkü halloldu.

Çevresel sürdürülebilirlik ile ilgili yapılan en önemli çalışmalardan biri de 1972 yılında Roma Kulübü tarafından yayınlanan ‘ Büyümenin Sınırları’ adlı rapordur. Bu raporda doğal kaynaklar ile büyüme arasındaki bağlantıya dikkat çekilirken sürdürülebilirlik konusuna yer verilmiştir. Yine 1972 yılının Haziran ayında İsveç Stockholm’da BM tarafından ‘Birleşmiş Milletler İnsan ve Çevre’ konferansı düzenlenmiştir. Bu konferansta yenilenemez enerji kaynaklarının yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artması gerektiğinden bahsedilmiştir. Ayrıca çevre korunmasına yönelik alınması gereken önlemlere yer verilmiştir.

Peki bireysel olarak neler yapabiliriz;

  • Geri dönüşüm konusunu daha detaylı bir şekilde ele almalı ve bunun üzerine yoğunlaşmalıyız.
  • Ulaşım konusunda yeni geliştirmeler ve çeşitli otonom araçlar var. Bunları kullanabiliriz. Bunlara örnek olarak elektrikli araçlar, bisiklet ve yine elektrikli scooter gösterilebilir. Üstelik bu tür araçlar doğaya gerçekten yararlıdır.
  • Yenilenebilir enerji temel (varsayılan) olarak seçilebilir. İzmir’in Çeşme ilçesi bu konuda iyi bir örnek. Özellikle sahil kesiminde rüzgar jeneratörleri var ve enerji bu şekilde üretiliyor. Hiçbir şekilde dışarıya tehlikeli gaz solunumu yok. Bu iyi bir şey, bir de güneş enerjisi var onu da değerlendirebiliriz. Mesela benim yaşadığım şehirde evlerin birçoğunda güneş paneli kullanılıyor, enerji bu şekilde üretiliyor. Zaten kendi masrafını da çıkarıyor.
  • Sıfır atık konusuna daha bir üst perdeden değinmeliyiz. Çevresel sürdürülebilirliği bu şekilde sağlayabiliriz. Gördüğüm kadarıyla kimse yani bazı insanlar bu konuda çok duyarsız. Pandemi dönemindeyiz ve kimsenin bizi uyarmasını beklemeden kendimiz çabalamalıyız.
surdurulebilirmalzemeler.com

Özetle üç adımda ele alacağız ve özen göstereceğiz. Bunlar;

  • Çevre
  • Ekonomi
  • Toplum olarak sınıflandırılabilir.

Eğer daha iyi ekolojik çevre istiyorsak bunu yapmaktan başka çare yok.

Sevgilerimle.

--

--