Doğal Denge

Duru Erol
Gençler Burada
Published in
2 min readMar 23, 2021

Peki nedir bu doğal denge? Doğal denge herhangi bir dış müdahale olmadan doğada bulunan organizmaların tamamladıkları döngüyü tanımlar. Yani insanlar müdahale etmese doğa eninde sonunda dengesini sağlar. Ama insanlar olarak doğanın içinde olduğumuzu düşünmek yerine doğanın bizim için yaratıldığını düşünerek başlıyoruz ilk hatalarımıza.

Doğal denge neden önemli peki, dediğinizi duyar gibiyim. Önemli çünkü doğal denge bir terazidir ve biz bu terazinin bir koluna müdahale ettiğimizde tamamen ayarı değişir. Bunun sonucu olarak da insanlar için doğada yararlı diye tanımladığımız çoğu tür tehlikeye girer. Bunun sebebi müdahale ettiğimiz zararlıların sadece doğrudan etkilenmesi iken yararlıların hem doğrudan hem dolaylı etkilenmesidir. Bizler bunları tamamen düzeltemeyiz belki ama ufak özen göstermelerle etkilerin azaltabiliriz. Her betonlaşmış bölgede sistemik olarak sinek ve sivrisineklere karşı ilaçlama yapılmaktadır. Peki bu ilaçlama sinek ve sivrisinekler haricini etkilemiyor mu? Tabi ki etkiliyor. Hiç düşündünüz mü eskiden onlarca kelebek görebilirken şimdi çok nadir görüyoruz. Eskiden bal arıları çok iken şimdi nadiren görüyoruz. Daha sayabileceğimiz çok örnek var mesela ışıklandırmalar, manyetik yayıcılar (televizyon, telefon, mikrodalga vb.) bunlar bile doğada bir çok şeyi etkiliyor Uçuşları, yön bulma durumları sekteye uğrayan canlılar ölmeyle yüz yüze kalıyor. Tarım alanlarına sonra değineceğim oralarda daha farklı durumlar var şuan evde ne yapalım olayındayım ben. Mesela evinize bir bal arısı girdiyse lütfen öldürmeyin emin olun ya yolunu kaybetmiştir ya da yorgun düşmüştür. Birazcık şeker içerikli besin verdiğinizde nasıl yiyip sonra yoluna devam ettiğini göreceksiniz. Onlar o kadar masumdur ki siz zarar vermeden size zarar vermezler çünkü sizi sokunca onlarda ölüyorlar zaten. Sonra mesela azıcık kaldı ya aman diye atmayın balı çünkü azıcık dediğiniz bal bir arının ömrü boyunca verdiği emeğidir. Mesela Albert Einstein’ in söylediğine inanılan bir söz var: ‘Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan olmaz.’ der.

http://demo2.pleksus.com.tr/beestudies.org/uploads/pdf_63.pdf

Son yılarda yıldan yıla bile arı popülasyonu sürekli düşüş göstermektedir.

https://dergipark.org.tr/en/pub/sdufenbed/issue/23916/254877

Hatta Japonya da o kadar azalmıştır ki kaşıyıcı diye bir meslek başlamıştır. İnsanlar arıların görevlerinden olan tozlaşmayı sağlamak için çiçekten çiçeğe polen taşımaya çalışmaktadırlar. Yani diyeceğim o ki araştıralım, evimizde çevremizde nasıl özverili oluruz bakalım, uygulayalım hayat felsefesi yapalım. Her geçen gün bilinçlenme artarken biz yerimizde saymayalım. Uzun lafı kısası doğa hepimizin parçası koruyalım, kollayalım, sevelim ve hatta saygı gösterelim ki dengesini bulabilsin biz gitsek de gelecek nesillere nefes olabilsin.

--

--