Gönüllülük ve Ben
Gönüllülük, bir bireyin maddi karşılık beklemeden ya da başka bir çıkar beklentisi içinde olmadan, ailesi veya yakın çevresi dışındaki bireylerin yaşam kalitesini artırmak veya genel olarak toplumun yararına olduğu düşünülen bir hedefe ulaşmak için, yalnızca içinden gelerek ve doğru olduğuna inanarak, bir toplumsal girişime ya da bir sivil toplum kuruluşu (STK) bünyesindeki etkinliklere destek olması biçiminde tanımlanır. Aslında bu kelimenin tam mânasıyla böyledir. Her şey güzel bir ilerleyiş ve mutlu çıkarlar üzerine kurulu. Benim de Toplum Gönüllüleri Kulübü ile olan bu güzel yolculuğum 2018 yılında başladı. Hâla da süregelmekte. Mutlu musun diye soracak olursanız mutluyum, herhalde. Sonuç itibariyle o kadar etkinlik, proje, çalışmalar her biri o mutluluğun yansıması. O kadar da olsun yani, çok uğraşıyoruz. Çalışıyoruz, hiç durmadan.
Söze başlayayım. Ben öncelikle güzel bir sonbahar gününde okulumuzda Kulüp tanıtım günleri olmuştu. Toplum Gönüllüleri ile o şekilde tanıştım. İlk etkinliğim sanırım SineTog du. Çocuklarla izlemiş olduğum o güzel anın tadını asla unutmuyorum, unutamam.
Güzel bir gündü. Arkadaşlarımızla bir köy okulunda çocuklarla birlikte bu etkinliği gerçekleştirmiştik. Önce kalıp boyaması etkinliği yaptık, daha sonrasında ise hep birlikte film izledik.
Tabii bu daha başlangıç olarak gözükebilir. Ama böyle bir başlangıç her şeye değer diye düşünüyorum. Belki benimle aynı fikirde olabilirsiniz.
Barışa mum yak etkinliğimizde o şekilde etkileyici. Akşamın o büyüleyici karanlığında mumları barış, iyilik ve tuttuğumuz dilekler için yaktık. Sanırım Bahar şenliğinde idi. O günün akşamında böyle güzel bir etkinlik olması ayrı bir özeldi.
Okul boyama etkinliğimiz TOG çatısı içerisinde ayrı bir öneme sahiptir. Eksiklikleri olan bir köy okulunu güzel bir boyamayla daha güzel bir hâle getirmek eminim yapılan öbür işlerden eksik tutulamaz. Bir çocuğun mutluluğu, gülümseyen gözleriyle bize bakması ve teşekkür etmesi bir kere her şeye değer. Duvarlara çizdiğimiz şekiller, edilen sohbetler her biri benim için çok değerlidir.
Güzel bir deneyimdi. Aslında bu topluluk içerisinde her bir şeyin ayrı bir güzelliği var. Ama bir eleştiri yapmalıyım. Bazen hatalar oldu. Nasıl mı ? Meselâ kimin nereyi boyayacağı konusunda seçim yapıldığında ben arada kalmıştım. Bir ukalalık durumları hissetmiştim, karşı taraftan. Üzülmüştüm
Kaynağa çıkmamızda, ilk kaynağa çıkmamı da hiç unutamam. Esnaftan boya, fırça, çeşitli araç- gereç alabilmek için ne kadar çaba sarf ettiğimizi unutamıyorum. Koşturuyorduk, sürekli. Sonu ve devamı iyilik olan bir yolculuk benimkisi. Bir sürü tecrübe edindim. Yeni arkadaşlıklar kurdum. Bu bana ayrı bir değer kattı.
Ben şu anda topluluğumuzda Arşiv sorumlusu olarak görev alıyorum. Gönüllülük esaslı bir durum. Aslında hayalim topluluğumuzda koordinatör olarak görev almak. Bunun için çok çalışıyorum. Olmasını çok arzu ediyorum. Çünkü hak ettiğimi düşünüyorum. Bu aralar tecrübe edindiğim bir Ekoloji Projesi var, daha doğrusu benim hazırlamış olduğum bir proje. Henüz ekip aşamasına gelemedi ama halledeceğim.
Bütün bunların her biri ayrı bir deneyim. Yeni şeyler, anlar, güzel hisler öğrenmek her şeye değer. Mavi Kapak Kampanyası da buna katılabilir. Ben ucundan katıldım. Elimizde iki- üç torba kapak vardı. Bir engelli arkadaşımıza, arkadaşlarımıza o kapaklarla tekerlekli sandalye alınıyor ve o arkadaşımız belki de dünyanın en mutlu insanı oluyor onunla. Bir yudum mutluluk için çalışmak ve bunun size sunduğu fayda paha biçilemez.
TOG aşkı her şeye değer !
Sevgilerimle…