Gençler Nerede? Burada!
Herkese merhaba, yayınımıza hoş geldiniz!
Üniversite öğrencilik dönemimin bitmesine az bir zaman kala durup bir geçen öğrencilik yıllarıma baktığımda iyi ki yapmışım dediğim şeylerden biri kesinlikle ‘Gönüllülük’.
Üniversiteye başladığım ilk yıldan beri gerek öğrenci kulüplerinde gerek sivil toplum kuruluşlarında gönüllülük yaptım.
Biraz daha geçmişe gidersek, ortaokul yıllarıma, bizim ‘teknoloji ve tasarım’ dersimiz vardı o zamanlar, şu an hala var mı bilmiyorum, sanki bir deneme dersiydi, bir kısım öğrenci aldı dersi sonra kaldırıldı.(Bilgisi olanları yorumlara bekliyorum.)
Halk eğitimden hocalar veriyordu galiba dersi. O derste hep el işi yapıyorduk, kartondan küpler, pipetten kuleler, süsler vs. vs.
Ancak bir ders anını hatırlıyorum, dönem sonuna denk geliyordu, öğretmenimiz bizden kendi çevremizde gördüğümüz, duyduğumuz, yaşadığımız sorunları yazmamızı istemişti, ardından bu sorunlardan birini seçmemizi ve ona dair çözüm projeleri üretmemizi istemişti. Dönem başından beri sadece el işi yaptığımız için bu projenin de elle tutulur, kartonlu, katlamalı bir proje olması gerektiğini düşünmüştüm ona göre bir proje yazmıştım. Benim projem yere düşen dutlar ile ilgiliydi.
Okula yürüyerek gidiyordum, güzel zamanlardı :). Bahar mevsimi geldiğinde ağaçlar yeşilleniyor, çiçekleniyor, meyveleniyordu. Okula gittiğimde yol üzerinde fazlaca dut ağacı vardı, olgunlaşan dutlar da kaldırımların üzerine düşüyordu, insanlar basıyor, yerler yapış yapış hale geliyordu. O kaldırımlarda yürümek rahatsız edici bir hal alıyor, caddeden yürümek gerekiyordu. O zamanlar benim için en büyük sorun buydu galiba :). Ben de, o yere düşen dutların kaldırıma düşmeyip başka bir yüzeyde toplanıp kurutulmasına yönelik bir maket çalışması yapmıştım. Dersten geçmem için yeterli bir proje olmuştu.
Bu düşünce biçimi, yani çevrendeki bir sorun ve o sorun üzerine düşünüp ona çözümler üretmek, o derste kaldı ve ben bir daha bu konu üzerine düşünmedim ta ki üniversitede gönüllülük yapmaya başladığım zamana kadar. Gönüllülük eğitimlerimizin birinde proje yazmayı konuşmuştuk gönüllü arkadaşlarımla, dönem içinde neler yapacağımızı belirlemek için gruplara ayrılmış, önce sorunlarımızı yazmış ardından o sorunlara çözüm önerilerimizi yazmıştık. İşte tam o gün yıllar önce teknoloji ve tasarım dersi aklıma geldi, yıllar önce de böyle bir eğitim almışım ancak o zaman sadece elle tutulur, somut şeylere dair çözümler üretebileceğimi düşünürken. Yıllar sonra bugün, aslında çözümün elle tutulur maketlerden çok daha ileri, kapsamlı şeyler olduğunu fark ettim.
Benim arkadaşlarımın çoğu birlikte gönüllülük yaptığım arkadaşlarım, o yüzden bana göre gönüllülük yapan çok fazla genç vardı ki aslında Türkiye’de gönüllülük yapanların oranı %6.2* . Her şeyin online olduğu bu dönemde ise bu oran çok daha fazla azalmıştır diye tahmin ediyorum.
Online olarak gönüllülük yapma süreci, yoğun ders programım ve daha çok genel bir motivasyon kaybım ile benim için çok iyi geçmedi.
Ben de hemen yerel sorun ve çözüm düşünme sistemine geçtim, sorunlarımı yazdım ve bunlara dair çözüm üretmeye çalıştım.
Sonuç olarak da bu yayın ortaya çıktı!
Motivasyonumu sadece yazı yazmak için bulabildiğim şu günlerde, gönüllülük heyecanımı da buraya ekleyerek sorunlarımızı, ürettiğimiz çözümleri yazalım paylaşalım istiyorum.
Yayının ilk yazısı benim kendi gönüllülük farkındalığımın bir kısmından oluşuyor. Süreç içinde genç gönüllü arkadaşlarımla sürdürülebilir bir dünya için çeşitli konularla burada olacağız.
Etkinlerimizin, projelerimizin sonunda topluca video çekerdik, yazıyı da o videoyu çekerken söylediğimiz şeylerle bitirmek istiyorum:
-Gençler nerede?
‘Burada’
-Gençlerle iyilik nerede?
‘Her yerde’
-Gençlerle sürdürülebilir bir dünya nerede?
‘Medium’da’
Sizler de gönüllülük, sürdürülebilir bir dünyaya ilgi duyuyorsanız yayınımıza abone olabilirsiniz.
İyilikle
