Çocukluğumda düş kurardım…

padme
gencoo.xyz
Published in
2 min readMay 19, 2019

Şöyle bir bakıyorum da, içimde, çocukluk hayallerime dair bir parça kalmamış. Daha güzel bir hayali, daha uzun kurmak için yatağa erkenden girdiğim zamanlar, gerçekliği düşe takas ettiğim günler… Üzgün olduğum zamanları uyutmayı bilirdim mesela. Hayal kırıklıklarımı sessizce sustururdum, gece başucumda beklerlerdi. Hayallerime dahil olmak hadlerine bile değildi. Çocuk kalbim yaşamı ciddiye almamayı bilirdi.

Zor zamanların sığınağı, yeni bir dünya yaratmaktı. Bir kaçış! Geleceğe dair umut! Halbuki daha az tasamız vardı. Daha az yorgunluğumuz, daha az hayal kırıklığımız vardı. Ona rağmen tasavvur edebileceğimiz çok daha iyi düşlerimiz vardı. Oysa düş kurmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz vakitlerin, en zor günlerimiz olması gerekmez mi? Yine de şimdilerde bu kadar telaşın içinde, durup düş kurmaya vaktim yok. Her şey çok mükemmel olduğundan değil. Her şey çok kötü olduğundan da değil! Sadece sözde bir büyümüşlük var içimde. Büyümek bunu gerektiriyormuş gibi…

Güzel bir düş kurmayalı çok olmuş. O basit gelecek kaygısı içeren planlardan bahsetmiyorum. Çocuk masumiyetinde, mutluluk heyecanıyla kurulan, her şeyin mümkün olduğu inanılmaz düşlerden bahsediyorum. Hiçbir sınırın çizilmediği, imkansızın söz konusu dahi olmadığı düşlerimiz. Kolilerden uzay mekiği yapmak da mümkündü, tahta parçasından sihirli bir değnek yapmak da. Sahip olmadıklarımızın hayallerimize etkisi yoktu. Olanaksız olan mümkün kılınırdı.

Çocukluk büyümekten çok daha güzeldi. Geçen her acı güne rağmen güzeldi. Başımızı sokacağımız bir evimiz olmasa da, oyuna dalacağımız bir arkadaşımız olmasa da, bir parça ekmeğin mutluluğuyla güzeldi. Umudu yeşerten çocukluktu, çocuk kalabilmekti. Dünya, bedeni kocaman olsa da, yüreği çocuk kalanların kazandığı bir oyun. Oyunun içinde kalabilmek dileğiyle sayın okur…

--

--