Kurumsal Yoldan Çıkanlar — Bölüm 2 // denebunu.com

Selen Kartal
Entrepreneur

--

Taze girişimcilerle mini röportaj serisi , “ start-up” dünyasına açılan minik bir pencere…

“Eşantiyon”, nam-ı diyar “tester” ya da plaza dilinde “sample”lar…Küçük ya da büyük fark etmez her türlüsü mutlu eder insanı. Düşünün ki kapınız çaldı, rengarenk tasarım hediye kutular bir anda kapınıza yığıldı! Size de heyecanla kurdeleleri söküp içindeki eşantiyon modern adıyla tester ları denemek kaldı!

Serinin ikinci bölümünde, uzun yıllar FMCG tozu yutmuş Duygu Akbudak’ın, bu öğretilerinden aldığı cesaretle kurumsal yoldan çıkış yolculuğunu ve bu yolculukta saptığı rotanın hikayesini bulacaksınız. Adı da “denebunu.com”, kısacası geleneksel eşantiyon dağıtımını dijitalleştiren platform.

Keyifli okumalar!

2.Bölüm // Duygu Akbudak ve denebunu.com

denebunu.com kurucusu Duygu Akbudak

Duygu Akbudak 1988 yılında Ankara’da doğmuş İstanbul’da büyümüş, Anne tarafından tam bir Karadenizli, baba tarafından ise Ege’li. Koç üniversitesi İşletme bölümünü bitirdikten sonra The Coca-Cola Company (Doğadan), Kimberly Clark(Huggies) gibi FMCG sektörünün önde gelen şirketlerinde hem marka yöneticiliği hem de finans alanında deneyim elde etmiş. Üstelik tam 7 sene…

Sonrası ise cevaplarda gizli! Birebir ilgi alanına uyan, en yeni çıkan ürünleri; seni ve cebini hiç yormadan denemeni sağlayan denebunu.com’un hikayesini konuştuk;

KYÇ: Bir otobüs yolculuğundasın ve yanına oturan hafif yaşlıca teyzeyle tatlı bir sohbete başladınız. “Ne iş yapıyorsun kızım, çalışıyor musun?” dedi. Cevabın ne olurdu?

D.A: Teyzecim ben uzun yıllar çalıştığımı sandım, meğer bugüne kadar hiç çalışmamışım. Çünkü ilk kez yaşamak için çalışmıyorum, çalışırken keyifle yaşıyorum. Markette, eczanede, kozmetik mağazalarda gördüğün, güç bela rica minnet istediğimiz testerlar, ürünlerin deneme boyları vardır ya işte ben onları minik şeker mi şeker bir kutuda senin evine getiriyorum, hem de tamamen ücretsiz. Ve karşılığında senden sadece fikirlerini istiyorum. Hani bazen bir ürünün büyük boyunu uyguna gelsin diye alırsın, ama denediğinde ‘tüh istediğim gibi çıkmadı, keşke önden deneseydim’ dersin. İşte ben insanlara, ilgi alanlarına uygun ürünleri evlerinde deneme fırsatı sunuyorum.

KYÇ: Kurumsal yoldan çıkmaya karar verdiğin anı hatırlıyor musun? Ya da diğer bir deyişle “artık kendi işimi kurmalıyım!” dediğin anı?

D.A: Anı anına hatırlıyorum. Fikri bir yaz tatilinde erkek arkadaşımla sohbet ederken ona açtığımda, dünyada örneklerinin olabileceğini, bunu mutlaka yapmam gerektiğini söyledi. O gün birlikte araştırdık ve hayalimin somutlaşmış örneğini, üstelik Türkiye’de benim yönettiğim marka ile bile çalışan modelini gördüğüm saniye zehirlendim. Benim için artık dönüşü yoktu, o tatlı zehir bugün ellerimin arasında tuttuğum, binlerce insana dokunduğum Denebunu kutuları oldu.

KYÇ: Peki korktun mu? Korkunla nasıl başa çıktın?

D.A: Küçük bir çocuk gibi, mahallenin en dik yokuşundan bisikletle kendini bıraksan ne kadar korkarsan o kadar korktum. Benim seçtiğim, yaşamak istediğim ve bile bile tecrübe edeceğim bir korkudan ne kadar korkulabilirse o kadar korktum. Başlarken hiçbir birikimim yoktu, 7 sene kendi paramı kazandıktan sonra babama “Bana sadece 6 ay bakar mısın?” diye sordum. Ailemin, arkadaşlarımın müthiş manevi desteği ile kendimi yokuş aşağı bıraktım, çünkü biliyordum ki düşseydim de yukarı tekrar çıkar eski olduğum yere, yani kurumsal dünyama dönebilirdim. Öyle tatlı bir korkuydu ki bu korkuyu en büyük hazzım yaparak üstesinden geldim.

KYÇ: Denebunu.com sence hangi problemi çözüyor?

D.A: Bir önceki işimde ürün denetme ve numune dağıtımının tüketicinin satın alma kararında ne kadar etkileyici olduğunu, markaların tüketicileri ürünleri ile buluşturmak için ne çalışmalar yaptığını yakından izledim ve bu anlamda birçok çalışma yürüttüm.

Ancak, geleneksel numune dağıtım kanallarının çok zahmetli ve verimsiz olduğunu fark ettim. Numuneler masraflı ve ağır operasyon ile dağılıyor ve birçoğunun nereye gittiği hakkında soru işaretlerimiz oluyordu. Harcadığım bütçelerin satışa dönüşümü anlamında da beni tatmin etmiyor, daha da önemlisi deneyenler memnun kaldı mı hatta denediler mi, geri bildirim sağlamıyordu.

Tam bu noktada, ürün denettirmenin dijital çağa nasıl adapte olabileceğini düşünmeye başladım. Çözüm, hem doğru hedefleme yapan hem de ölçülebilen bir algoritma ile kullanıcı deneyimi hakkında geri bildirim sağlayan, satışa destek olan bir platform olmalıydı.

Denebunu yolculuğu, üyelere en uygun ürünleri sunabilmek için, ilgi alanları, alışveriş alışkanlıkları gibi birkaç sorunun yanıtlandığı bir “tüketici anketi” ile başlıyor.

Her ay 1 kez ürün yayınlıyoruz, üyelerinin profillerine uygun ürünler olduğunda bilgi veriyor ve markaların deneme boy ürünlerini tüketicilerin evlerine tamamen ücretsiz götürüyoruz.

Böylece üyelerimiz satın almadan deneme şansı elde ediyor, fikirlerini doğrudan markaya ulaştırıyor. “Old-school” modeller gibi 5–10 kişinin fikri ile değil, on binlerce üyenin fikrini harmanlayıp markaya ürünüyle ilgili geri dönüşler iletiyoruz.

KYÇ: Denebunu.com’un hayata geçiş yolculuğu ne kadar sürdü? “Bir fikrim var!” dedikten lansman’a kadar ki yolculuğundan biraz bahseder misin?
D.A: Fikri oluşturduktan sonra ilk adım ekibimizi oluşturmak oldu ki bu bence her başarının en önemli noktası. Biz çalısırken çok keyif alıyoruz, çok farklı bir bağımız oldu. Ekibimiz oluştuktan sonra yazılıma başladık, yaklaşık 4 ay sürdü; 2 ay test süreci, markalar ile ilk anlaşmaların yapılması derken 10 ay sonunda üyelerin evlerine girmeye başladık.

KYÇ: Şimdi tekrar en başa dönelim, bu yaşadığın tecrübelere istinaden “gene olsa gene girişimci olurum!” diyor musun?

D.A: Bir an bile düşünmeden evet! Yaşadığım en güzel deneyim. Ancak girişimci olmaya karar verdim diyemem, kimse ben girişimci oldum diyemez benim düşünceme göre. Hiç fark etmeden bir anda olur, fikir tüm ruhunu ele geçirince :)

KYÇ: Sence hangisi start-up terazisinde daha ağır basar; fikir mi yoksa uygulama mı?

D.A: Kesinlikle uygulama ve kimlerle birlikte uyguladığın, yani ekip! Bir girişimci; yola çıkar, uygulamaya başlar, uygularken her gün her saniye geliştirir. Nasıl etkili uygularsa, fikir de o kadar olumlu yönde evrimleşir.

KYÇ: Ve son sorum, girişimci olmak isteyenlere vereceğin 3 tavsiye ne olur?

D.A: 1- ‘Ben girişimci olmak istiyorum, iş kurmak istiyorum’ deme, bırak fikir seni bulsun, bir bakmışsın o yolculuğa çıkmışsın.

2- Fikrini rüyalarında bile görüyorsan, bir saniye bekleme her şeyi bırak ve o an başla. Ama sakın fikrine aşık olma, onu hep eleştirdiğin ama sonsuz sevdiğin bir sevgili, ailen gibi gör.

3- Bütçem ya da birikimim yok, güvenli alanımı nasıl terk ederim deme, hiçbir mükemmel fikir parayla gerçek olmadı, fikir beyninde yeşerir diline dökülürse, fikrine değer verenler her zaman olacaktır. Önce kendine inan.

Denebunu kutularını ve içindeki birçok ürünü ücretsiz denemek için Denebunu.com adresine kaydolmayı unutmayın :)

Bir de eğer bu seriyi sevdiyseniz, devamı için minik kalbe tıklayınız :) yorum ve önerilerinizi bekliyorum.

#kurumsalyoldançıkanlar #girisimcininyolu

Kurumsal yoldan çıkanlar içerik serisi”, üniversite yılları boyunca çalışıp didinip, staj üstüne staj biriktiren ve o gökyüzüne uzanan plazalarda büyük hayalleri olan beyaz yakalı kahramanlarımızın yeni rotalar oluşturma hikayesidir.

--

--

Selen Kartal
Entrepreneur

Hello! I’m a surfer, marketer, sales enabler, growth leader, yogi and also a dedicated student of human potential and personal development.