Beni İşe Alacak Mısınız?

Bir kadın olarak iş hayatında var olmanın ne demek olduğunu düşünmek için müsait bir gece. Henüz seni yeni tanıyan yöneticilerine bir süre hamile kalmayacağını ama aynı zamanda evli olduğun veya ilişkin olduğu için bekar meslek arkadaşların adına bir tehdit olmadığını inandırdığın kaçıncı iş görüşmenden dönüyorsun? Hangisi seni baştan aşağı süzüp kılığının kıyafetinin onun için uygun olduğunu ama gözüne hoş gelecek kadar da güzel olduğunu ölçmeye çalışıyor? Henüz bunları yaşamadıysan tebrikler, şanslı azınlığın bir parçasısın.

İş dünyası kadınlar için bir varolma savaşı, üstelik iyiye de gitmiyor. Hâlâ daha başarılı bir kadın gördüklerinde “Kadın olmasına rağmen” diyorlar, alışkanlıklar kırılsa bile dil kırılmıyor. Çocuğunu ofisinde emzirmek, daha fazla maaşı alan taraf sen olduğun için kocanın doğum izni alıp çocuğunuza bakması hâlâ tuhaf geliyor. Bekar ve idealist bir iş kadınıysan “Yaşı çoktan gelmiş, kusuru var demek o yüzden evlenmiyor!” diyorlar. Onlar diyor, onlar hep derler. Kadının tek düşmanı yok maalesef, kadına kadın da saldırıyor yeni düzende. Birbirimizin dallarını kırmadan, yapraklarını kopartmadan yaşamayı öğrenemiyoruz yaratılmışlar olarak. Bir işi haketmek cinsiyetimizle değil, yetkinliğimizle ilgilidir. Kim olduğumuzla değil, kim olabileceğimizle karar verilmesi gerekir. Bunların bilincine eriştiğimiz gün düzen değişecek ve bizler birlikte büyümeyi öğreneceğiz.

Kadını erkeği birlikte çalıştığımız, nice başarıları birlikte elde ettiğimiz ve sonsuz bağlarla kenetlendiğimiz nice günlere uyanmayı diliyorum. 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun!