Avengers Ekibinden Girişimciliğe Dair 5 Ders

Canan Ulyana Başer
Girişimciye Dönüş
4 min readJul 16, 2020

Küçükken hepimiz birer süper kahraman olmak istiyorduk. Çünkü biliyorduk ki dünyada kötü niyetli kişiler var ve dünyayı kurtarmamız gerekiyor. Peki ama hangi süper gücümüz olacaktı? (Karar verebilenlere tebrikler.)

Tam olarak bu şekilde olmasa da, kendi girişimini kurmaya karar veren ve bu uğurda gecesini gündüzüne katarak çalışan ekiplere ‘Avengers’ diyebiliriz. Evet, kötüleri yumruklarıya alt etmiyor olabilirler ancak yaşadığımız problemleri görüp onları çözmek için çabalıyorlar.

Sanıyorum ki öyle ya da böyle hepimiz Avengers filmlerinden en az birini izlemişizdir. Düşününce dünyayı defalarca kurtaran bu rüya takımdaki kişilerin güçlerinin pek de süper, doğa üstü (Thor hariç) olmadığını da fark etmişizdir. O zaman neden bu kadar başarılılar? Onlardan güçlü olmaya dair neler öğrenebiliriz ve bu bilgileri girişimimize nasıl adapte edebiliriz gelin birlikte inceleyelim.

Akıllıca çalış, kendini geliştirmekten asla vazgeçme.

Dünya hızla dönmeye ve dünya üzerindeki teknoloji sektörü her geçen gün daha da gelişmeye devam ediyor. Yaptığımız işte her ne kadar iyi de olsak şunu bilmeliyiz ki yarın sabah uyandığımızda birileri bizi geçmiş olabilir.

Bu yüzden kendimizi geliştirmeye devam etmeli, güncel kalmalı ve en önemlisi de çok değil akıllıca çalışmalıyız çünkü zaman en değerli hazinemiz. Keza öğrendiklerimizi uygulamayı da ihmal etmemeliyiz. Sonuçta yalnızca kafamızda olan bilginin ürünümüz için bir faydası yok.

Rakiplerini iyi tanımla ve onları hafife alma.

Avengers: Age of Ultron filmindeki Captain America’nın Mjölnir’i kıpırdatır gibi olduğu sahne ve Thor’un korkulu bakışı 👀

Öncelikle rakip dediğimiz girişimin, sektör oyuncularının kimler olduğunu iyi saptamalıyız. Sonra yatırımcının karşısına gidip sunum yaparken ‘Biz rakipsiziz, dünyada bir ilkiz!’ dediğimizde buruk bir pişmanlıkla eve dönüyor ve nerede hata yaptığımızı sorguluyoruz. Bu bağlamda rakip dediğimiz kavramı direk ve dolaylı olarak ikiye ayırmalıyız.

Örneğin:

Diyelim ki çocuk bakıcılarıyla, çalışan anne babaların üye olduğu ve bu ebeveynlerin çocuklarına bakıcı bulma hizmetini karşılayan uygulama geliştiriyorsunuz. Hemen Google’dan ‘apps for child care’ diye aratıyorsunuz, çıkan ilk üç başlıkta sizinkine benzer bir uygulama göremeyince de yatırımcı sunumunuzun rakipler sayfasına ‘rakipsiziz’ ibaresini yerleştiriyorsunuz. Ama o işler öyle olmuyor!

Nasıl yani?

Yani bu şekilde bir araştırma yaparak direk rakip kısmında bir sonuç bulamıyor olabilirsiniz, o zaman dolaylı rakipleri araştırmanın vakti gelmiş demektir. Bu da demek oluyor ki kreşler, özel eğitim kuruluşları bir noktada sizin rakibiniz. Çünkü siz de onlar da çalışan ebeveynlerin çocuklarının bakım problemine bir çözüm getiriyorsunuz. (Tabii bir de babaanneler var 👵🏼)

Agresif büyüme taktiklerini dene. (Ama ufaktan hani)

Girişimimizi duyurmak ve sektördeki yerimizi sağlamlaştırmak için bazen ‘gerilla pazarlama çalışmaları’ (Guerrilla Marketing) uygulamamız gerekebilir. Çünkü büyük firmalar geleneksel pazarlamanın her çeşidini kullanmak için yeterli bütçeye sahipken, girişimlerin bu alanda rekabet etmesi oldukça zor. İşte bu noktada uygulanacak hafif agresif - gerilla pazarlama taktikleri girişimlerin gücünü ortaya koymasını sağlar. (Örnekleri için 🔗)

Hazırlıklı ol. Çevreni ve bilgini artırmaya özen göster.

Black Widow’un tanıdığı kişi sayısının yarısını tanısak köşeyi dönerdik

Gittiğimiz girişimcilik etkinliklerinde illa ki ‘network’ ve ‘know-how’ terimlerini duymuşuzdur. Peki anlatıldığı kadar önemli şeyler midir? Kesinlikle evet! Yaptığınız iş için sahip olduğunuz pratik bilgi birikiminizin olması ortaya gerçek ürünler koymanızı sağlarken, sahip olduğunuz çevre ise ürününüzü duyurmak için oldukça faydalı olacaktır.

Öğrenmeye daima açık ol. Zihinsel zindeliğini koru.

Doctor Strange gibi bilgiye aç olmamız gerek

Bildiklerimiz kadar yeni şeyler öğrenmeye olan isteğimiz de bir girişimi kurarken büyük önem arz ediyor. Çünkü öğrenmenin sınırı yok ve öğrendiğimiz her yeni bilgi kullanılabilir bir potansiyel enerji taşımakta.

Ayrıca tüm bu girişim kurma süreçlerinde zihinsel zindeliğimizi de korumamız oldukça kilit bir nokta. Çünkü girişim kurmak otomasyon süreçlerindeki gibi bir iş değil, fikrin sahibi bizleriz ve biz ne kadar sağlıklıysak girişimimiz de bizimle birlikte o kadar sağlıklı ilerler.

Bonus: İnandıkların uğruna savaşmaktan vazgeçme.

Yeni bir işe başlarken herkes sana ‘yapma’ diyecek, fikrini onlara anlattığında ‘bu da olur mu ya saçmalama’ diye hevesini kıracak ama sen inandığın fikirler, hayalini kurduğun girişim uğruna savaşmaktan vazgeçme. Çünkü o hayalleri sen kurdun ve onları ancak sen gerçekleştirebilirsin. (Ha diyelim girişimi kurdun ve tutmadı, deneyim oldu der #fuckupnights etkinliklerinde anlatırsın 😎)

Peki ya siz Avengers ekibinden kendinize ne gibi dersler çıkardınız?

Görüş ve yorumlarınızı, aşağıdaki ‘yanıt ver’ kısmından bana iletebilirsiniz.

Yeni satırlarda görüşmek üzere :)

--

--

Canan Ulyana Başer
Girişimciye Dönüş

çokça okur, bolca dinler, sınırsız severim | Podcaster @bimilenyumlu 🎧