Kahrolsun Bu Yatırımcılar!

Bora Yılmaz
Girişimciye Tüyo
Published in
2 min readFeb 26, 2020

--

Pek çok startup yatırım haberinin altında bu başlığa benzer yorumlar görüyorum: Yorumcular yapılan yatırımın ne kadar kötü, yanlış, gereksiz olduğundan, bu işin zaten yurtdışındaki X işinin aynısı olduğundan ya da (aynı konuda olmasa da) kendi girişimleri dururken bu girişime yatırım yapılmasının nasıl da yanlış olduğundan bahsediyorlar. Onlara göre paralar boşa gitmiş. Bu yatırımcılar işi hiç bilmiyorlar!

Startups Watch birkaç gün önce Türkiye girişim ekosistemi 2019 raporunu açıkladı. Rapora göre yatırımcılar toplam 94 girişime 102 milyon USD (yaklaşık 600 milyon TL) yatırarak — yukarıdaki yorumcular gibi düşünürsek — hata yapmış. Bir düşünsenize 600 milyon TL ile neler yapılmaz! Ama bu iş bilmezler kalkıp bu kadar parayı gelecekte ne olacağı tam da belli olmayan 94 küçük, küçücük şirkete vermişler. Yazık!

Bu algı yatırımcı kimliğinine farklı anlamlar yüklenmesi ya da beklentilerinin anlaşılmamasından kaynaklanıyor. Girişim ekosistemi için yatırımcı, elindeki varlıkları bir girişime bir kazanç beklentisi ile veren kişi ya da kurumdur. Bu kazanç, melek yatırımcılar için kişisel farklı motivasyonlar olabilse de neredeyse tüm yatırımcılar için yatırılan paradan kazanılması umulan paradır. Basitçe, yatırımcılar için startup yatırımı, diğer yatırım enstrümanlarının yanında (startupların batma potansiyellerinin yüksek olması sebebi ile çok riskli olmalarının yanı sıra, startup büyüyebilirse çok da yüksek getiri potansiyeli olan) uzun vadeli bir enstrümandır. Yatırımcılar da bu riski alarak bir startupa paralarını yatırırlar. Riski tanımlamak ve hatta ölçmek için ise ellerinden geleni yaparlar. En önemli avantajları da girişimin kurucuları, mevcut ekibi, ürünün yetenekleri, iş modeli, maliyet yapısı, ürün başına karlılık, pazarın büyüklüğü, rekabetin durumu, pazarlama taktikleri, o ana kadar ki iş sonuçları, gelecek planları ve daha pek çok şey hakkında “özel bilgiye” ilk ağızdan erişebilmeleridir. Böylece sadece uzaktan bakan bir yorumcudan çok daha fazla bilgiye sahip olurlar. Ayrıca aynı anda pek çok girişime de erişim şansları vardır, karşılaştırma yapabilirler. Sonuçta para kazanmayı da umduklarından kendileri için en doğru kararı vererek potansiyelinin en yüksek olduğuna inandıkları girişimi seçmeye çalışırlar. Sanılanın aksine profesyonel yatırımcı “bir de bunu deneyelim” diye yatırım yapmaz.

Yatırımcıların her girişime yatırım yapmak, ülke ekonomisini kalkındırmak, yeni istihdam yaratmak gibi ana amaçları olmasa da yatırım ile bu yan kazançlar da ortaya çıkar. Bu sebeple startup yatırımları hem yatırımcı, hem girişimci, hem de ülke için bir kazan-kazan modelidir. Ama diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda Türkiye’de mevcudun 10 katı yatırım yapılması gerekiyor, yolun başındayız. Bunu sağlayabilecek tek şey ise yatırımcıların, birileri yanlış olduğunu düşünse de, tüm zorlu ekonomik göstergelere rağmen başarılı girişimlere yatırım yapmaya devam etmesi, yüksek kazançlar elde ederek daha fazla yatırımcıyı özendirerek oyuna katması. Ancak bu sayede çok daha fazla başarılı girişimcinin yatırıma erişimi mümkün olacak.

Bu yazının orjinali 11.02.20 tarihinde gazetepencere.com’da yayınlanmıştır.

--

--