Remote Çalışmanın Pek Bilinmeyen Tehlikeleri

Bora Yılmaz
Girişimciye Tüyo
Published in
3 min readMar 16, 2020

Şu ara remote çalışmak şart. Bu kesin!

Uzun vadede de bu konunun hayatımızda daha çok yeri olması kaçınılmaz. Bir yıldır home office çalışan biri olarak bunun sadece ‘keyifli olduğunu’ düşünenlere bazı tehlikelerinden de bahsetmek isterim.

Hemen hiçbir şeye konsantre olamayacaksın. Üretkenliğin düşecek. Kilo alacaksın. Yalnız olduğunu düşünerek, depresif olacaksın. Covid-19 sebebi ile evdesin. Dışarıya çıkıp nefes alma şansın da limitli olacak. Sosyal izolasyonu iliklerinize kadar hissedeceksin.

Bilgisayarın başından (gerekli de olsa herhangi bir şey için kalktığında) kendini suçlu hissedeceksin. Zaman yönetim modellerin şaşacak. Tüm bunlar stresini daha da arttıracak. Enerjin minimuma düşecek.

İş yerinde karşılaştığın iş arkadaşlarınla ayak üstü yaptığın sohbetler olmayacak, sadece belli kişiler ile iletişimin, o da kısıtlı olacak. İşten gelen sosyal yaşamın dibe vuracak.

Eğer evde birlikte yaşadığın birileri varsa (eş, çocuk, büyükler vs) zamanına ve alanına mütemadiyen tecavüz edilecek. Çocuğun açık bilgisayarında oyun oynamak isteyecek. Telefonda konuşurken video call yaparken davetsiz misafirlerin olacak.

Evde/beraber olmanıza rağmen onlara da yetememek yoracak.

Ofiste çalışırken iş bitse de eve gitmek istersin, zaten evdesin, o yüzden kapana kısıldığını hissedeceksin. Tüm bunlar sebebiyle yüksek ihtimalle iş kaliten düşecek. Ofiste yüz yüze olsan çok daha kolay ifade edebileceğin pek çok şeyi istediğin gibi ifade edemeyeceksin.

Dahası pek çok insan için çalışırken anında geri bildirim almak/vermek, yönetici tarafından takdir edilmek/fark edilmek çok önemli. Mevcut hayatta kalma sistemlerin çökecek, dahası remote çalışmayı bilmeyen yöneticin tarafından yanlış anlaşılma ihtimali kaygılarını arttıracak.

Bunlarla elbet herkes farklı şekillerde başa çıkacak ama basit önerilerim:

Her şeyden önce evde iş alanını belirle. Koltukta, yatakta çalışmaya çalışma.

Rutin oluştur, rutine uy.

Sosyal medyadan uzak dur. Bunun için uygulama kilitleyici güzel programlar var, kullan.

Sakın TV açma, TV karşısında yaşama.

Evdeki herkese o masanın başına geçtiğinde işte olduğunu anlat, çocuğunun dersi, kırık raf ya da market alışverişi için işinin başından kalkma.

Ama ara verdiğinde de ara ver. İş maillarına bakma. Arayı ara gibi değerlendir. Durmayı bil. Yeteri kadar ara ver. Sabaha kadar çalışma. Her saat iş için online kalma. ‘Mutlaka eve git’.

Zamanı gelince aç ne istersen onu izle, ailenle vakit geçir, kitap oku. İstediğini yap.

İletişim için chat yapma, arkadaşlarınla vs. birebir sohbetleri online yüz yüze yapmaya çalış. Facetime vs. kullan.

Kahve, kurabiye, kraker, meyve veya dolapta bulduğun herhangi bir şeyi iş sırasında kemirme.

Düzenli kahvaltı/öğle/aksam yemeği ye. Mümkünse hafif ye (hatta aralıklı oruç vs dene).

Her fırsatta oturduğun yerden kalk (çalışma alanından uzaklaşmadan).

Mesela telefon konuşmalarını yürüyerek yap.

Mutlaka her gün egzersiz yap. Öyle büyük spor programları değil, basit 5 maks. 10 dakikalık programlar yap. Hatta güne bununla başla.

Bir meditasyon uygulaması indir, en azından onunla meditasyon yap, her gün kullan.

Yalnız yaşıyorsan bir evcil hayvan sahiplen.

İş arkadaşlarınla, çalışanlarınla ve yöneticinle açık iletişim kur. Mailda duygu olmadığını, yüzün olmadan ifadenin yanlış anlaşılabileceğini unutma. Kısa ve net yaz. Yazarak uzatma gerektiğinde telefona/online’a çabuk geç. Direktifleri/beklentileri iyi oku.

Sadece iş için değil genel olarak yaz. Hiçbir yerde paylaşmasan bile yaz. Düşüncelerini dinle. Kendinle konuş.

Hazır etrafta kimse yokken, her gün işe gitmek için harcadığın saatler senin olmuşken kıymetini bil, bu fırsatı iyi değerlendir.

--

--