İnsansız Hava Araçları İçin Mekansal Bilgi Sistemi

Muhammet İkbal Yaşar
GISEra
Published in
8 min readDec 9, 2018

Evet yanlış okumadınız insansız hava araçları için mekansal bilgi sistemi tasarladık. Öncelikle bir tanım vereyim. Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS); çeşitli kaynaklardan üretilen veriyi barındırıp, karmaşık olarak nitelendiren birçok işin daha kolay, hızlı ve düşük maliyetli çözümlenmesini sağlayan mühendislik disiplinidir. Günümüzde konuma dayalı veriler ile yeryüzünün bire bir üç boyutlu sayısal modeli oluşturulabilmekte ve bu veri üzerinden detaylı analizler yapılabilmektedir. Bu tanımdan sonra mevzuya girebiliriz.

Aşağıda anlatılan konu bir CBS projesidir…

Öncelikle şunu belirteyim. Bu projede üç kişi alın teri döktük, toplantılar yaptık, buluştuk, görüştük, konuştuk ve kodladık :). Proje arkadaşım Hakan Atak ve Ahmet MUM’a bu vesile ile teşekkür edeyim. Bizim açımızdan çok güzel bir çalışma oldu…

Evet nedir bu bilgi sistemi? Neler yaptık, neyi çözmeyi düşündük, neydi sorun? ve neleri çözdük…

İHA’lar artık her yerde karşımıza çıkan, temin edilmesi oldukça kolay olan, eğlence ve hobi amaçlı kullanıldığı gibi askeri, sivil havacılık ve haritacılık sektörü gibi bir çok sektörün vazgeçilmezi haline gelmiş araçlarıdır. Ulaşması bu kadar kolay olsa da bunları kullanması, uçurması belli prosedür içeren konulardır. Yani ben İHA satın aldım, gidip uçurayım demekle uçuramıyoruz. Bunun için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne İHA’mızı kayıt ettirmemiz şart. Uçurabilmemiz için İHA pilot sertifikasına sahip olmamız gerekiyor. Uçuş yapacağımız yer ve uçuşa yasak alanların dışında kalan alanlar için izinler almamız gerekiyor. Uçuş yükseklik sınırına dikkat etmek gerekiyor.

SHGM bu konular için bir talimatname yayınlamış. Bu talimatnamede hangi İHA türeri için bu işlemlerin yapılması gerektiğini detaylıca anlatmışlar. Kısaca özetlemek gerekirse 500 gr ağırlığını geçen İHA’ların kayıt altına alınması gerektiği ve talimatnamedeki prosedürlere tabi olduğu söylenmektedir. Ayrıntılı bilgi için dokümanı inceleyebilirsiniz.

Tamam anladık da sorun nedir? Adamlar yapmış? Sizin derdiniz neydi?

Bizim derdimiz aslında tam bu noktada başlıyor. SHGM sistemine kayıt olmak ile başlayan, izin talepleri ve diğer tüm işlemler için devam eden sürecin kopuk ilerlediğini, vatandaş olarak bir İHA uçurmak istediğimizde bu prosedürlerin ciddi sorun oluşturduğunu farkettik. Talimatnamede belirtilen uçuşa yasak tanımlarını harita üzerinde göstermeye kalktığımızda misal İstanbul’da uçuracak alan bulmakta güçlük çektiğimizi gördük. Bir alanın uçuşa yasak mı değil mi sorusunun karşılığını bulmakta güçlük çektik. Neden mi? Bu konuda yetkili ama birbirleri ile entegrasyonu olmayan ve karar alabilen mercilerin olması… Yani SHGM’den izin aldınız tamam mı? Değil! O bölgede uçuş yapacağınız saatte valiliğin aldığı uçuşa yasak kararı olabilir. Nasıl haberimiz olacak? Veya izin talebi oluşturacaksınız. Kullanıcı dostu olmayan ekranlarda oluşturmayı bir kenara bırakıyorum karşınıza “En erken 5 iş günü, en fazla 30 iş günü sonrasına izin talep edebilirsiniz” uyarısı çıkıyor. E peki acil bir durum oluştu, ya da ben bir an karar verdim yarin uçmak istiyorum? Uçamam! Uçuş yapacaksınız ve yasak alanlara bakmak istiyorsunuz, o bölgedeki mülki idare amirliğinin o bölgede ilan ettiği bir yasak var mı araştırmanız gerekiyor. Yani vatandaş olarak üzerinizde yük çok. Sadece vatandaş olarakta düşünmeyin. Misal kolluk kuvvetisin ve havada İHA(drone) gördün. Dur bakayım havadaki drone kimin, uçuş izni var mı? Nereden kalkmış nereye inecek bunları vatandaşın yanına gidip sormadan öğrenme şansın yok. Bir araç plakasını sorgulayarak tüm detaylara ulaşabiliyorken bu konuda maalesef bir sistem yok. Dert buralardan başlıyor işte. Mevcut sistemin sorunlarını anlatmak ile vakit geçirmeyim. Tabi zaman geçiyor, bu süreçte iyileştirme yapılan konular olsa da hala oturmuş bir sistem göremiyorum. Uzun bir süre de göreceğimi düşünmüyorum. Her neyse…

Bu yazıyı neden yazdım. Karşılaştığımız trajikomik bir durumu anlatmak, tarihe bir not düşmek ve ilerde illaki böyle bir sistem ile karşılaştığımızda valla biz düşünmüştük demek için.

:)

2017 yılında başlayıp 2017 sonunda tamamlamış olduğumuz bu projede ne düşündük ne yaptık bir bir anlatayım :)

İhtiyaçları belirledik

Vatandaş olarak nasıl bir sistem olmalıyı tartıştık ve kendimizce olması gerekenleri belirledik. Aynı zamanda ilgili idarenin neler yapması gerektiğini, hangi entegrasyonların olamsı gerektiğini ve süreci nasıl yönetmesi gerektiğini belirledik.

Neydi bunlar;

1. Kullanıcı yani vatandaş kaydı yapılan bir sistem olmalı
2. Kullanıcılar profil bilgilerini oluşturabilmeli (Mernis entegrasyonu olmalı)
3. Kullanıcılar eğer pilot sertifikasına sahipse bu bilgiler otomatik olarak profilinde görünmeli.
4. Kendi İHA’larını ve İHA üstündeki donanımlarını kaydedebilmeli.
5. İzin talebi oluşturabilmeli. Bunu 3B olarak görebilmeli. Simülasyon yapılabilmeli
6. Uçuşa yasak alanları görebilmeli
7. Uçuşa yasak alanlar yönetilebilmeli
8. Kolluk kuvvetleri tüm bilgilere erişip sorgulama yapabilmeli
9. İHA’lara GPS cihazı takılmalı ve uçuş anında komuta merkezine konum gönderebilmeli
10. Yaplılan uçuşlara ait veriler kişi isteğine göre toplanabilmeli ve işlenebilmeli
11. Mobil uygulama olmalı, vatandaş ile anlık iletişim mobil uygulama üzerinden kurulabilmeli gibi…

Uzun uzun anlatmayacağım, dediğim gibi bu işe kafa yorup mesai harcadık. Son kez kurgumuzdan ve sonuç ürünümüzden bahsedip sizi sıkmadan konuyu rafa kaldıracağım.

Öncelikle bir web uygulaması geliştirdik. Bu uygulamada; vatandaş kayıt olup profil bilgilerini girebiliyor. Eğer pilot sertifikasına sahipse bu bilgileride profiline ekleyebiliyor. Bir İHA’ya veya donanımına sahipse aynı şekilde profiline kaydedebiliyor. Vatandaş izin talebi girip SHGM’ye gönderebiliyor. İzin girişleri tamamen harita üzerinden iniş&kalkış ve uçuş bölgesini seçip girebiliyor. Seçim yaparken tüm uçuşa yasak alanları görmüş oluyor. Yasak bölgelerde giriş iznini sistem onaylamıyor. Burada bir parantez açıp uçuşa yasak alanlar için kurguladığımız sistemi anlatayım.

Uçuşa yasak alanları oluşturmak başlı başına bir süreç. Bunun için ayrı bir modül oluşturduk. Burada bir Sistem Sorumlusu ve sisteme giriş yaparak(Yetkili) veri oluşturacak kullanıcı profilleri belirledik. Sistem sorumlusu ve aynı zamanda veri girişide yapabilecek kurum SHGM olacak, sisteme veri sağlayacak yetkili birimler ise Kolluk Kuvvetleri ve Valilik&Kaymakamlık gibi o bölgedeki mülki idare amirlikleri olacak. Sistem yetkilileri anlık olarak belirledikleri uçuşa yasak bölgeleri harita üzerinden girerek SHGM’ye onaya gönderiyor. SHGM de bu bilgileri değerlendirip onaylayınca uçuşa yasak alanlara eklenmiş oluyor. Ayrıca bu alanlar NOTAM(havacıları uçuş ve yer emniyetini etkileyebilecek bazı önemli durumlardan haberdar etmek için yayımlanan bildiri) verileri ilede entegre olacak. Dolayısıyla vatandaşın uçuş izni onaylandığında tüm kurumlardan izni onalı olmuş olacak ve vatandaş sadece bir kurum ile muhatap olmuş olacak. Zamandan tasarruf sağlayıp eksik bilgiden arınmış olacak.

İzin giriş formu

Parantezi kapatalım ve devam edelim. Vatandaş izin talebini gönderdi ve beklemeye başladı. Bu web uygulaması rol bazlı çalışıyor. Yani vatandaş girdiğinde kendi bilgilerini görürken, uygulamaya SHGM yetkilisi giriş yaptığında tüm İHA’ları, tüm pilotları, tüm izin taleplerini, onaylı ve reddedilmiş izinleri, kısaca tüm verileri görebiliyor, bunlar ile ilgili düzenleme ve onay verme işlemlerini yapabiliyor. Yine uygulamaya kolluk kuvvetleri giriş yaptığında pilot sorgulama, iha sorgulama, onaylanmış uçuş izinlerini sorgulama yetkisinde ekranları dinamik olarak oluşuyor. Kolluk kuvvetleri yetkisi sadece veri sorgulama üzerine yetkilendirilmiş oluyor. Vatandaşın gönderdiği izin SHGM yetkilisinin önüne düşüyor, isterse bu iznin talebinde belirtilen iniş&kalkış ve uçuş alanı düzenlenip “şartlı reddede biliyor” vatandaşa tekrar iletiliyor, ya da bu izni onaylayıp vatandaşa uçuş izni verebiliyor. Kolluk kuvvetleri havada drone gördüğünde uygulamaya giriş yapıp o bölgede uçuş izni olup olmadığını kontrol edebiliyor. Vatandaşın kimliğinden “GBT bakar gibi & araç plakası sorgular gibi” pilot ve İHA sorgulaması yapabiliyor.

Entegre bir sistem kuruldu. Ama yetmez, işin can alıcı farklı noktaları var. Kurgumuzda SHGM’ye kaydolan her İHA için GPS cihazı zorunluluğunun olmasını ve havada uçan her cihazın bizim sunucumuza konumunu yollamasını planladık. Neden yaptık? Bir komuta merkezi tasarladık. Bu komuta merkezi SHGM içinde olup havalanmış olan tüm İHA’ların canlı olarak izlenmesini sağlayacaktık. Altyapımızı buna göre hazırladık. Bunun bize getirisi yönetilebilirliğin dışında inanılmaz analizsel veri sağlamasıydı. Evet artık İHA’ları da takip edebiliyoruz. Yeter mi? Hayır!

İHA’ların çoğunda kamera var, bu kameralar yardımıya resimler, videolar çekiliyor. Özellikle haritacılık faaliyetlerinde bindirmeli resimler yardımıyla harita üretilmesi konusu var. Bu konuyu çok önemseyerek şöyle bir yapı kurduk: Vatandaş İHA’lar yardımıyla çektiği görüntüleri veya resimleri bizim sistemimize yükleyecek ve biz bu resimleri birleştirip kendisine istediği formatta koordinatlı bir harita olarak sunacağız. Bunu şöyle düşünün, dün Üsküdar üzerinde uçurulmuş İHA’dan alınan görüntüler ile oluşturulmuş ortofoto haritanız var. Şuan size en güncel uydu&ortofoto üzerinden evinizin olduğu bölgeye bakın desem en iyi ihtimalle 3–5 ay önce çekilmiş bir görüntüye ulaşasaksınız ki google olma ihtimali çok yüksek. Ama bu entegrasyon ile uçuş yapılan tüm bölgelerin anlık olarak güncellenmiş haritası sizin elinizde olmuş olacak. Kayıp kaçaktan tutun, afet olaylarına kadar bir çok uygulamaya altlık sağlayacak en güncel verileri siz herhangi bir ücret ödemeden vatandaştan gelen veriler ile elde etmiş olacaksınız. Bizi heyecanlandıran bir detaydı bu…

Bunların yanında mobil uygulama da olmazsa olmaz dedik ve bir uygulama geliştirdik. Burada konum baz alınarak uçuşa yasak bölgelerin harita üzerinden gösterildiği, o konuma ait 24 saatlik her bir saati kendi içinde uçuşa uygunluk hesaplamalarını yaparak vatandaşın bilgilendirildiği, SHGM tarafından yayınlanan Haber ve Duyuruların anlık görüntülenebildiği ve vatandaşa bildirim gönderilerek haberdar edilebildiği uygulamamızı da hazırladık.

Uçuşa uygunluk durumu

Evet kısaca özet geçecek olursak İHA’lar için bir bilgi sistemi hazırlamış olduk :). Güzel bir proje oldu. Daha da ilerletmek, geliştirmek, ürün haline getirmek isterdik ama kısmet olmadı.

Gelelim en başta bahsettiğim trajikomik mevzuya :). Şimdi biz projeyi oturduk tartıştık, tasarladık, planladık ve bu sistemi yazıp GPS cihazı takıp uçurup tam anlamıyla demo ürün haline getirmek için TUBİTAK’a proje yazmaya karar verdik. Neden? Bir drone alıp, bir kamera takıp, fotoğraf çekip uygulamamızın hem GPS entegrasyonunu(komuta merkezi testleri), hemde ortofoto üretim mekanizmasını hazırlayıp test etmek istedik. Başvuruda bulunduğumuz destek programı “TUBİTAK 1002 Hızlı Destek” programıydı. Bu programın en yüksek bütçesi o zaman 30.000 TL. Alacağınız her ürünün fatura bilgisini gösterip karşılığında destek alıyorsunuz. Yani al 30.000'i git kullan denmiyor. Neyse üşenmeden hazırladığımız formlar ile beraber başvuruda bulunduk.

Ve projemizin hazin sonu!

Projemize dönen yanıt olumsuzdu yani reddedildi. Sebebi ise yazdığımız projeden alacağımız dronun uçuş izninin olmaması :))))))))

Yani sen otur düşün tasarla planla ve deki biz öyle bir izin sistemi yapalım ki tüm sorunlar ortadan kalksın.Tüm kurumları bir platformda birleştirelim. Her şey harika olacak de ve üşenmeyip TUBİTAK projesi haline getir yaz yolla. Sonra da gelen cevaba bak :)

Ne yaptık? Çok ilgilenmedik tabi, oturup demomuzu hazırladık, birkaç yerde dillendirdik. Kısmen benim yüksek lisans tezimdi orada faydası oldu tabi. Ama gün sonunda bu projemizi rafa kaldırdık.

Toparlayacak olursam, neden bunu yazma ihtiyacı hissettim?

Bu işler illaki bu noktaya gelecek, en azından gelmek zorunda… Birgün bu noktaya ulaştığında biz düşünmüştük demek için…

Tabi TÜBİTAK’ın yaklaşımı da rahatsız etmedi değil, onu da arada dillendirip içimi dökmüş oldum. Farklı bir gerekçe sunsalardı bu kadar takılmazdık ama olayı anlamadan verdikleri bu cevap bizi rahatsız etti. Bizim projemiz bazında söylemiyorum; çok kıymetli projeler ile başvuru yapan girişimci arkadaşlarım illaki oluyordur. Değerlendirme kriterlerini ve değerlendiren kişileri tekrardan gözden geçirmeleri ülkemizin yararına olacaktır diye düşünüyorum :).

Zihniyet değişmezse böyle haberleri çok görürüz :)

Evet bir proje daha bu şekilde sonuçlandı. Bizde fikir ve proje bitmez. Yeni konular üzerinde çalışmalara devam ediyoruz&edeceğiz.

Vakit buldukça sizleri haberdar ederim :).

ikbalyasar@gmail.com dan bana ulaşabilirsiniz.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…

--

--