Eğitim & Öğretim + Teknoloji = Online Öğrenim (!)

Canan Ulyana Başer
GOOINN
Published in
7 min readApr 7, 2020
Unsplash | @flpschi

Her alanda olduğu gibi bugünlerde okul da eve taşınmış durumda. Geçen hafta itibariyle online dersler görmeye başladık. Bu durum yeri geliyor işimize yarıyor, yeri geliyor keşke okula gidebilseydik dedirtiyor. Yeni şeyler öğrenmeye meraklı biri ve teknolojinin içine doğan bir 2000’li olarak bu konuda söylemek istediğim şeyler var.

Yani evet, bir şekilde dersler işleniyor ama biz öğrenciler tarafında işler ne durumda? Dönem kaybımız olsun istenmiyor ancak online eğitime hazır mıydık? Her şey bittikten sonra eğitim sistemindeki yeni ‘normal’ ne olacak?

Konuyu şu alt başlıklarla ele alarak, üstteki sorulara beraberce yanıt bulabiliriz diye düşünüyorum;

  • Eğitim & öğretim
  • Öğrenci & öğrenim tipleri ve öğretim metotları
  • #evdekal’dığımız bugünlerdeki öğrenim sürecim(iz)
  • Faydalı eğitimler içeren online platformlar

Dilimizdeki bir kalıp olarak; eğitim & öğretim

Eğitim; Latince’deki educere yani yetiştirmek anlamına gelen kelimeden, öğretim; Proto-Cermenik’deki taikijanyani göstermek anlamına gelen kelimeden türemiştir. Bu bağlamda eğitimin zamandan, mekandan ve plandan bağımsız olarak gerçekleştiğinin (informal) ve öğretimin ise belli bir yerde, belli biri tarafından, belli planlar çerçevesinde gerçekleştiğinin (formal) kanısına varabiliriz.

Diğer yandan öğrenmeye bakacak olursak, Proto-Cermenik’deki lisnojananyani takip etmek & izlemek anlamına gelen kelimeden türemiştir. Buradan hızlıca çıkarabileceğimiz anlamıyla öğrenme, gördüklerini izleyerek onları iyice özümsemek ve gösterilen yolu takip ederek yeni bilgilere ulaşmak şeklinde tanımlanabilir.

Etimolojik incelemelerine bakarak tanımlarına ulaştığımız bu terimler birbiriyle iç içe olmalarının yanında, çokça birbirine karıştırılmakta. Bu yüzden okulu eğitim & öğretim yuvası diye konumlandırmamıza rağmen içinde yalnızca öğretim görüyoruz. Ve tabii yine bu yüzden öğrenme işleminin tamamen öğrencide bittiğini zannediyoruz.

Okul somut olarak belli bir yerde olabilir ancak onu bir araç olarak görüp soyutlaştırdığımız takdirde, içinde gerekli eğitimler de sunulabilir. Ayrıca bize direkt balık tutmayı öğretmenize değil, balığın nasıl tutulacağını öğretmenize ihtiyacımız var. Bu yüzden de öğrenme, önce öğretilme, yol gösterilmeyle başlıyor. (Etimolojik incelemeler hoşunuza gittiyse şu yazıma da göz atabilirsiniz 👉🏻El sallıyorum vagonlarına )

Öğrencinin mesul olduğu en ulvi görev olarak öğrenme ve öğrenme tipine göre öğrenciler yani namı diğer VARK Modeli

Bu modele göre, öğrenciler dört farklı öğrenim tipi sergilemektedirler.

  • Visual (Görsel); tablo, grafik ve görsel ağırlıklı
  • Auditory (İşitsel); dinleme, konuşma ve tartışma ağırlıklı
  • Reading & Writing Preference (Okuma &Yazma Tercihli)
  • Kinesthetic (Kinestetik); dokunma, üretme ve pratik yapma ağırlıklı

Her ne kadar insanları segmente etmeyi sevsek ve kendimizin de o segmentlerden birine ait olduğu fikrine bayılsak da, işin aslında öğrenme işlemini yalnızca tek bir öğrenim tipiyle gerçekleştirmiyoruz. Örneğin okulda ders görürken hem öğretmenden konuyu işitiyoruz hem de tahtadaki slaytları görüyoruz ya da evde kendimiz ders çalışırken konuların videolarını izliyoruz ve yanında not alıyoruz. Yani genelde iki, üç öğrenim tipini harmanlıyoruz. Bundan mütevellit tabii ki en iyi nasıl öğrendiğimizin farkına varmamız lazım ancak bunun yanında kendimizi tek bir öğrenci tipi olmakla sınırlamamalıyız. (Bu konu hakkında detaylı bir okuma yapmak isterseniz şu yazılara göz atabilirsiniz 👉🏻 4 Types of Learners in Education & 4 Different Learning Styles You Should Know: The VARK Model)

Öğretim Metotları: Teknoloji & Öğretmen/ Öğrenci Merkezliliği

Teaching Methods

Öğretmen merkezli öğretim metoduna göre:

  • Öğretmen bilirkişidir ve öğrenciler bilgiyi sadece ondan alabilirler.
  • Öğrenciler, bu öğretim yoluyla öğretmenlerinden edindikleri bilgileri pasif olarak almış olurlar ve bilgileri test etmeden, değerlendirmeden kabul ederler.
  • Bu öğretim tarzında öğrenci öğrenimi, objektif olarak puanlanmış değerlendirmeler ve testlerle ölçülür.

Öğrenci merkezli öğretim metoduna göre:

  • Öğretmenler hala otorite figürü iken, öğretmenler ve öğrenciler öğrenme sürecinde eşit derecede aktif rol oynamaktadırlar.
  • Bu öğretim tarzında öğretmenin birincil rolü, öğrencinin öğrenmesini ve materyallerin genel olarak anlaşılmasını sağlamak, kolaylaştırmaktır.
  • Bunu da öğrencilere grup projeleri vererek, onların sınıf içi katılımını arttırarak uygulamaktadırlar.
  • Öğrenci merkezli öğretim tarzındaki sınıflarda, öğrenci öğrenmesi sürekli ölçüldüğü için öğretim ve değerlendirme birbirine bağlıdır.

Bol öğrenmeli, öğretimli bu tanımlardan sonra aslında sol üstteki grafiği incelerseniz ve şu yazıyı Teaching Methods okursanız ne demek istediğimi tam olarak anlayabilirsiniz 🤗

Ben de ‘Teaching Methods’ yazısını okuduktan sonra kendi hayatımdaki öğrenme biçimlerini tablodakilerle şöyle özdeşleştirdim;

· Anaokulu: Kinestetik ve Oyun Bazlı Öğretim, Öğrenci Merkezli

· İlkokul: Doğrudan Öğretim, Öğretmen Merkezli

· Ortaokul: Araştırmaya Dayalı ve Doğrudan Öğretim, Öğretmen Merkezli

· Lise: Farklılaştırılmış (Fen Lisesi, Anadolu Lisesi tarzında bir farklılaştırma) ve Doğrudan Öğretim (üniversite sınavına hazırlık için üst düzey direkt), Öğretmen Merkezli

· Üniversite: Farklılaştırılmış (puan ve bölüm bazlı) ve Doğrudan Öğretim, Öğretmen Merkezli

VARK Modelini ve öğrenme metotlarını birleştirerek vardığım sonuçları ileriye dönük bir şekilde yorumlamam gerekirse;

Koronadan dolayı online eğitime geçişimizi temsilen 👆🏻

Tamamen devlet okullarında okumuş biri olarak, hiç kişiselleştirilmiş bir eğitim almadım ve anaokulundan sonraki tüm dönemimde öğretmen merkezli şekilde dersler aldım.

  • Yaşadığımız global salgın yüzünden şu an öğretmen ve öğrencinin arasına teknolojinin girmesi, normalde okulda aldığımız derslerimizi anlama noktasında bizleri zorlamakta diyebiliriz.

Teknoloji çağında doğan bizlerin, teknolojik araçlarla ders görmeye başlaması neredeyse üniversite dönemlerini bulmakta ve bu yüzden teknolojik araçları kullanma kabiliyetimiz gecikmeli olarak gelişmekte.

  • Yazılımı, tasarımı dünya ortalamasına göre biraz geç öğrenmemiz tabii ki yazılımcı ya da tasarımcı olmamıza engel değil ama daha erken yaşlarda bu tarz yetkinliklerimizin olması bize başka kapılar açabilmekte.

Özellikle üniversiteye kadar yarış atı misali deneme sınavlarına hazırlandığımız için nasıl araştırma yapmamız gerektiğini bilmiyor, en basit bir raporu bile yazamıyor, makalelerle çok geç tanışıyoruz.

  • #evdekal’dığımız bu dönemin bence tetikleyecek olduğu en önemli konu; öğrencilerin kendi kendine öğrenmesi yönünde olacak. Yani evet online eğitimde artışlar olacak ama bundan da öte öğrenciler kendi kendine araştırarak öğrenmeye kamçılanmış olacak.

Buraya kadar pekala okulu konuştuk, bu bağlamda incelemeler yaptık ama sonuçta online’da yapabileceklerimiz sadece bunlarla sınırlı değil. Alabileceğimiz kurslar, katılabileceğimiz programlar ve yarışmalar mevcut.

NEXT 2020 Eğitim Teknolojileri Programı bunun güzel örneklerinden biri. Amerikan Büyükelçiliği desteğiyle, Türkiye Girişimcilik Vakfı ve MEF Üniversitesi ortaklığında düzenlenen programda; öğrencilerin eğitim ve teknolojiyi birleştirerek, eğitim alanında inovatif çözümler geliştirmeleri amaçlanıyor. Ve tam da uzaktan eğitim almaya başladığımız bugünlerde yaşadığımız problemler NEXT 2020 programının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Daha önceki yazılarımda bahsettiğim ve her yeni gün yaşayarak tecrübe ettiğimiz üzere; 21. yüzyılda multidisipliner olmak, tercihten ziyade mecburiyet haline geldi. Yani mühendislik okuyan öğrenciler de artık pazarlama nedir, nasıl yapılırı öğrenmek durumunda veya sağlıkçılar da teknolojiyi sıkı şekilde takip ederek yeni ve faydalı olan teknolojik araçları çalışma alanlarına entegre etmek durumundalar. Bu yüzden yaşasın online kurslar ve çalıştaylar!

Özellikle üniversiteye başladığımdan bu yana ben de farklı mecralardan ilgimi çeken pek çok ders, kurs aldım ve verimli olduğunu düşündüklerimi sizlere yazının bu kısmında aktarıyor olacağım. 👇🏻

  1. Udemy: Eren Bali, Oktay Çağlar ve Gagan Biyani tarafından kurulan, ‘Academy of You’ sloganı ile yola çıkan bir online eğitim platformu. Hemen hemen herkes kaydolup içeride ne olup bittiğine bakmıştır diye tahmin ediyorum. Yazılımdan tasarıma, pazarlamadan fotoğrafçılığa kadar yaklaşık on üç kategoride onlarca ders sunan bir platform. (Sonuna kadar bitirdiğim dersler arasında Social Media Marketing var sanırım 😄)
  2. HubSpot Academy: Globalde geçerliliği olan sertifikalar alabileceğiniz bir online kurs platformu. İçinde yaklaşık on yedi farklı kategoride yüzlerce kurs var. Şu ana kadar buradan Inbound Marketing ve Content Marketing konularını dinledim, izledim ve çalıştım. (Ayrıca instagram sayfalarındaki içeriklere bayılıyorum.)
  3. Coursera: 190'dan fazla okul ve kurumla altyapısı oluşturulmuş bir yetenek geliştirme platformu. Coursera da kullanıcılarına globalde geçerliliği olan sertifikalar sunmakta. Buradan zamanında blockchain dersleri almıştım ve o kadar soyut bir konuyu anlayabildiğime şaşırmıştım.
  4. Girişimciye Dönüş: Sizi bir problemi bulma noktasından, yatırımcılara sunum yapabilecek seviyeye kadar getiren on üç adımlık bir online çalıştay. Kendinizi tanıyarak, nasıl bir girişimci karaktere sahip olduğunuzu öğrenerek başladığınız sürecin ilerleyen aşamalarında müşteri görüşmeleri yapıyor ve sonucunda elinizde ürününüzün MVP’si olmuş oluyor. Hakkındakilere şuradan daha detaylıca ulaşabilirsiniz. (İlk üç adım ücretsiz bu arada )
  5. Y Combinator Startup School: ABD’nin en önemli girişim hızlandırma programlarından biri olan Y Combinator’un sunduğu online kurs platformu. 8 haftalık bir seri olarak tasarlanmış dersler tamamen ücretsiz ve derslerin slaytlarını da indirebiliyorsunuz. Ben Piyasaya Sürmek anlamına gelen ‘Launch’ ile ilgili dersi izlemiştim ve kendime epey not çıkarmıştım.
  6. Skillshare: İçinde 16–17 konu başlığı var; Marketing, Design vb. konularla alakalı 50–60 dakikalık dersler mevcut (daha kısası da var). Dersler ücretli ve ücretsiz olarak ayrılıyor, premium üyelik alınca ücretlileri de izlemek mümkün. Örneğin Twitter’ın ürün yöneticisinin sunduğu Twitter Marketing’i ile ilgili ders ücretsiz. (Yani free şekilde de gayet gideri var 😎)
  7. Google Primer (Mobil Uygulama): Geçtiğimiz haftalarda Think with Google’da bu uygulamadan bahseden bir yazıya denk geldim. Genel amaç belli başlı konuları kartlarla en fazla 10 dakika sürecek şekilde anlatmak üzerine. Mesela ben başta Content Marketing ve Data Analysis üzerine dersler seçmiştim gayet basit ve sade bir şekilde anlatıyor. Bunun yanında kartlar arasında kısa quizler de var. (Uygulamanın tasarımını ve ücretsiz oluşunu sevdim.)

Radarımda olan, denemeye yeni başladıklarım ise:

Benim eğitime, öğretime ve öğrenmeye olan bakış açım bu şekilde. Umuyorum ki yazının bazı kısımlarında da olsa kendinizden birer parça bulabilmişsinizdir. Bol okumalı, çok öğrenmeli günler dilerim!

--

--

Canan Ulyana Başer
GOOINN
Editor for

çokça okur, bolca dinler, sınırsız severim | Podcaster @bimilenyumlu 🎧