Dur, Değiştir, Yüksel

Simru Kavak
Guler Legacy Blog
Published in
2 min readMar 15, 2018

Zorluklarla ilgili çok sevdiğim bir söz var: “İnsan sınırsız bir coşku duyduğu her şeyin üstesinden gelebilir.” diyor Charles Schwab. Sporcular söz konusu olduğu zaman da, onları güçlü kılan coşku kaynaklarının, zaten yaptıkları iş, yani “spor” olduğunu söylemek mümkün.

O zaman zorluklarla karşılaştıklarında üstesinden gelmek için yapılabilecekleri şeylerden biri de basitçe şu: Severek ve coşkuyla yaptıkları işi ve bu konuda kendine duyduğu güveni hatırlamak.

Özgüven bu yolculukta çok önemli bir rol oynuyor. Yüksek performansı sağlayan en önemli zihinsel becerilerden biri, sporcunun performans gösterip gösteremeyeceğine dair inancı diyebiliriz. Göstereceğine inanmadığın bir performansı sergilemen sence ne kadar mümkün? Pek değil açıkçası. Formül bu kadar basit aslında.

Özgüven için zorluklarla mücadele gücünü arttıran yakın bir arkadaş da diyebiliriz. Bu yakın arkadaşın en önemli düşmanları da şüphe ve yanlış inançlar. Performans anında kendinden şüphe duymak özgüveni düşürürken, bu durum da başarıyı sabote ediyor.

Bazı sporcular genetik olarak şanslı ve doğal olarak yetenekli olabilir, bazıları başarıyı daha fazla çalışma ve antrenmanla elde edebilir. Hangisi olduğun fark etmez. Her iki durumda da kendine duyduğun güveni sarsan düşmanları hayatınızdan çıkartman lazım.

Yanında olan arkadaşlar, daha fazla antrenman (sınırları zorlamadan tabi), destekleyici koçlar, iyi ekipmanlar ve daha pek çok faktör özgüvenini arttıran etmenler. Ancak çok daha etkili bir faktör var: Kendin. Kendi inançların, düşüncelerin, beklentilerin ve şüphelerin.

Şüpheler: “Yeteri kadar antrenman yapıp yapmadığından emin olmamak” olabilir. Yanlış inançlar: “Bu sporu yapmaya başlamak için çok geç kaldığını düşünmek” olabilir. Ya da beklentiler: “Önündeki tüm maçları farklı kazanmak” olabilir. Herkesin inançları çok çeşitli, ancak etkisi aynı: Özgüveni zedelemek.

Bununla mücadelenin yolu da olumlu düşünme becerileri geliştirip bunu bir alışkanlık haline getirmekten geçiyor. Olumsuzluklar kafanı kemirmeye başladığı an fark et, dur, gülümse ve bu cümlenin yerine daha olumlu bir şey koy. Nasıl hissettiğine olan etkilerine zaman içinde sen bile şaşıracaksın.

--

--

Simru Kavak
Guler Legacy Blog

Psychologist (M.A) and Project Development Coordinator