“Güler Legacy, çocuklara basketbol ve yaşam dersleri veriyor”

Guler Legacy
Guler Legacy Blog
Published in
3 min readJul 25, 2018

18 Temmuz 2018 tarihinde http://www.euroleague.net/news/i/8vqpsyorc88u4voa/guler-legacy-teaches-basketball-and-life-lessons-to-kids-from-all-over-turkey-and-beyond adresinde yayınlanan makalenin Türkçe çevirisidir. (Çeviri: İrem Merve Türk)

Türkiye’deki basketbolla ilgili en tanınmış ailelerden biri, çocukların spor hakkında daha fazla bilgi edinmelerine yardımcı olmak için yaz aylarında aktif olmaya devam ediyor. Fenerbahçe’nin guardı Sinan Güler’in babası ve abisi ile birlikte kurduğu Güler Legacy, Özyeğin Üniversitesi ile işbirliği içinde bulunarak 150 çocuk için bir basketbol kampı organize etti. Kamp, İstanbul’un Asya yakasında, Sinan Güler’in iç saha maçlarını oynadığı Ülker Sports Arena’dan birkaç kilometre uzakta. Sinan, abisi Muratcan ve eski milli takım oyuncusu olan babaları Necati, bu kampı 11–18 yaş aralığındaki çocuklar için düzenliyor.

Kamp, Muratcan ve Sinan’ın gençliklerinde gittikleri birçok farklı basketbol kamplarında yaşadıkları deneyimlerden esinlenilerek ve oyunun en iyi yönlerini alarak organize edildi. Sinan Güler bu tecrübe için, “Çok şanslıyız ki, birkaç yazımızı Amerika’daki kamplarda geçirdik. Bunlardan ikisi Michael Jordan’ın kendi basketbol kamplarıydı ve bu kampların bir basketbol oyuncusu olarak karakterimin üzerinde etkisi oldu.’’ diyor.

Sinan, Türkiye’deki kamplarına ise çok uygun bir zamanda başladı. Türkiye’nin ev sahibi olduğu ve gümüş madalya kazandığı 2010 Dünya Şampiyonası’ndan sonra Türkiye’de basketbolun popülaritesi artmaya başlamıştı. Sinan da takımın bir parçasıydı.

“2010 Dünya Şampiyonası’ndan sonra, ailemizin deneyimlerini bir şekilde çocuklara aktarmak için fırsatlar yaratmayı düşünmeye başladım. Türkiye’deki genel yaklaşımdan farklı olarak, bulunduğum basketbol kamplarını arttırmaya çalıştım ve bunları Türkiye’deki ve yakın ülkelerdeki çocuklarla paylaştım. Kampı olabildiğince mükemmel hale getirmek için, bütün gün kampta vakit geçiriyorum. Daha önceleri geceleri de kampta kalmaya dikkat ederdim fakat artık evliyim ve bu yüzden çocuklar geceleri uyumaya gittiğinde eve gidiyorum ve kampı ekibe emanet ediyorum. Sabahları çocuklar sahaya girdiği zaman da kampüste oluyorum. Çocuklara deneyimlerimizi aktarabilmek ve ekibimi motive ederek en iyi hizmeti sunabilmek için olabildiğince zaman harcıyorum.”

Sinan: “Kampın uzun ömürlü olmasının önemli sebeplerinden biri, Güler ailesinin, kendi kamplarından yetişen oyuncularının birer yetişkin olup kampa gönüllü olarak görev almaya gelmelerine şahit olmasıydı. Bu, kampta en çok zevk aldığım iki şeyden birisi. Çocukların fiziksel ve mental açıdan oyuncu olarak büyüdüklerini görmek mükemmel bir his.’’

Çocuklara verilen mesajlar arasında, basketbolcu ve insan olarak nasıl iyi olunması gerektiğine dair şeyler var.

“Kamptaki insanların daha iyi olmasına yardım etmek için basketbolu bir araç olarak kullanıyoruz. Hedefimiz sadece basketbol oyuncuları yetiştirmek değil. Onlarla değerlerimizi paylaşıyoruz ve umuyoruz ki onlar bu değerleri daha yükseğe taşırlar. Fakat bir hafta boyunca onlara sürekli basketbolla ilgili bilgiler verdiğimiz için haftanın tam ortasında bir mola veriyoruz. Öğle yemeğinden sonra, takım olarak, basketbolu daha az kullandıkları oyunlar oynuyorlar. Akşam, onlarla değerlerimizi paylaşmaya devam ettiğimiz ve sporla ilgili filmler izlediğimiz pizza ve film gecemiz oluyor.’’

Sinan Güler ve ailesi kampta yaptıkları şeylerden ve bunların Türkiye ve başka ülkelerden gelen insanlar arasında kurdukları bağlardan gurur duyuyor. “8 yılda neredeyse 900 çocuk geldi ve bunların 350’sinden fazlası basketbolla ilgili imkanların aynı olmadığı, Türkiye’nin başka şehirlerinden geldi. Sadece basketbolun yapabileceği, çocukların birbirleriyle bağ kurabileceği bir yol oluşturuyoruz ve onlara farklılıklara rağmen aynı hayatları yaşadıklarını gösteriyoruz. Kamptaki çocuklar, takımımız ve bizim aramızda güçlü bir bağ oluşuyor. Bu sene Alicante, İspanya’dan üç çocuk kampımıza katıldı. Çok zevkli ve eğlenceliydi.’’

Önceden kampta olan 20 kişi profesyonel oyuncular oldu ve diğerleri de koçlukla, hakemlikle ya da başka imkanlarla oyunun içinde kaldı. Birkaç çocuk, Özyeğin Üniversitesi kampüsündeki olumlu deneyimlerinin ardından koleje gitti. Sinan: ‘’Özyeğin bize sadece konaklama ve tesis imkanı sağlamıyor, iş olarak da büyümemize yardımcı oluyor. Kurucuları benim akıl hocam ve bir iş adamı olarak yetişmemi sağlıyorlar.’’

Güler Legacy’nin basketbol kampı, uzun yıllar boyunca burada kalmaya devam edecek ve Sinan, bu kampın Türkiye’nin her yerinde büyüdüğünü görmeyi umuyor. Sinan: ‘’Amacımız imkan bulamayan oyuncular için imkan yaratmak. Sosyal yaklaşımımız işimizi daha özel kılıyor. Asıl amacım önümüzdeki birkaç yıl içinde Türkiye’nin her şehrinden en az bir oyuncu ve bir antrenöre sahip olmak. Şu an 50 şehir civarındayız. Umarım yakında daha büyük sayılar görürüz.’’

Böyle devam ettiği sürece, Güler Legacy’nin daha fazla yetenekli umutlar ve iyi insanlar yetiştireceğine inanmak için çok fazla sebep var.

--

--

Guler Legacy
Guler Legacy Blog

Güler Legacy, basketbol sporunu bir yaşam biçimi olarak benimseyen Güler Ailesi’nin deneyimlerini ve tecrübelerini gelecek nesillere aktarma projesidir.