Bir Yabancılaşma Biçimi Olarak Flört

Umut Can Güven
haaa.zine
Published in
5 min readJan 20, 2020

Geçtiğimiz günlerde cumhurbaşkanının evlilik hakkında yaptığı açıklamalar gündeme oturdu. Evlilik yaşının çok yükseldiğinden, gençlerin evde kaldığından, insanların evlilikdışı yaşam biçimine özendirildiğinden söz etti. Kamuoyunda, hükümetin bekarlık vergisi gibi bir düzenleme ile evliliğe “teşvik” programı başlatıp başlatmayacağı tartışıldı.

Erdoğan’ın yakındığı sorunun kaynağı elbette ekonomik. Gençler işsiz ve güvencesiz. Çalışabilen şanslı gençler de geçimini ucu ucuna sağlayabilmekte ve evliliğin ekonomik yükünün altına girmekte tereddüt etmekte. Fakat biz işin bu boyutunu konuşmayacağız. Aile kurumunun gerici köklerinden de bahsetmeyeceğiz. Size başka bir şeyi haber vereceğim. Yenilenen ve yeni olan, değişen ve değişmekte olan, yozlaşan şeylerden haber vereceğim size. Çürüyen şeylerden…

Son zamanlarda “çıkma teklifinin” geri gelmesine yönelik talepleri içeren arkadaş konuşmalarına ve sosyal medya paylaşımlarına sıkça rastlıyorum. İnsanlar bundan sanki “çıkma teklifi” denen şey bir gecede kanun hükmünde kararname ile kaldırılmış ve mecliste yasa teklifi sunulmasıyla yeniden günlük yaşamımızda yerini alacak bir şeymiş gibi bahsediyor. Öyle olsaydı geri getirmesi daha kolay olurdu belki. Twitter’dan hashtag açılır, bakanlar mention yağmuruna tutulur, Ankara’daki beylerin çıkma teklifi hususunda kamuoyunda mevcut bulunan mağduriyeti giderme noktasında çalışmalara başlaması umulurdu. Fakat yaşamın olağan akışında organik bir biçimde yok olmaya yüz tutan bir geleneği, çıkma teklifini nasıl geri getirebiliriz artık? Çıkma teklifinin yaşayışımızdan çıkma teklifini kabul etmeli, birkaç sene sonra bir pazar sabahı TRT 2'nin Nazilli’de baba mesleği çıkma teklifi etmek olan, çıkma teklifi zanaatkarıyla, mesleğin usta-çırak ilişkisiyle aktarılan incelikleri hakkında yapacağı belgeseli izleyerek bu işin eski şaşaalı günlerini buruk bir nostalji duygusuyla yad etmeliyiz. Belki o günkü teknolojik aletlerle en basit şeyi yaptığı için dahi olduğunu zannettiğimiz çocuğumuz, gözümüzden usulca sızan bir damla gözyaşını fark eder de ona, anlatıcısından başka kimsenin keyif almadığı can sıkıcı ilkgençlik anılarımızı anlatıp kendimizden nefret ettiririz.

Çıkma teklifinden oluşan boşluğu ise “flört” doldurdu. Eskiden sevgililik öncesi kısa cilveleşme dönemine flört denirken, artık esas olan flört oldu. Sevgililik artık tüm determinizmiyle, güvenceliliğiyle, netliğiyle eski zamana ait bir ilişki biçimi. Evlilik buharlı makine kapitalizmini, sevgililik soğuk savaş sonrası kapitalizmi karakterize ediyorsa flört de zamanımızın tasmasız, obur kapitalizmini karakterize ediyor.

Flört eden kişinin, flört ettiği kişi kontenjanında bir sınırlama yok. Flört edilenler kenarda atama bekleyen öğretmenler gibi bekliyor, esas kişi olacakları günü. Fakat her flört edilen de aynı zaman da bir flört eden olduğu için bu kişilerin de kenarda atama beklettiği flört edilenler var. Flörting, insanın kendisine ve diğer insanlara yabancılaşmasının güncel bir formu. Kenarda bekletilen kategorize edilmiş kişilerden, bir tam kişi yaratmaya çalışmanın hikayesi… Kimi yakışıklı/güzel, kimi zeki, kiminin espri anlayışı iyi, kimi zengin, kimi ona çok ilgili, kimi seksi, kimi çok anlayışlı, kimi entelektüel… Neoliberal uzmanlaşma diskurunun romantik ilişkilerde vukuu bulmuş hali. Altın tozunu bulmaya çalışan bir simyacının naif ve umutsuz çabalayışı…

Flört tarzı ilişki biçiminde insan; belirli aralıklarla beslenen bir sanal bebek gibi, flört edilenin flörting durumunu sürdürmesine yetecek kadar ilgi gösterilip kendi yalnızlığına bırakılan bir meta. Duyguları budanmış, yoksunlaştırılmış robotik insan kendini tüketime sunduğu gibi diğer insanları da iştahla tüketmektedir. Birbirinden bir şey almayan, birbirine bir şey vermeyen, birbiriyle bir şey paylaşmayan, salt bir ürün olarak birbirinin tüketim katalogunda yer bulup canlı hisseden insanlar. Zamanımızın en revaçta isteğinin nude olması tesadüf değil. Özelliklerine göre uzuvlaştırılan insanlardan bir tam insan vücuda getirme çabasının sonunda insan, uzuvlarına indirgenmektedir.

Daha önceki bir yazımızda “kendine yatırım yapmak” kavramını irdelemiştik. Kendine yatırım yapmak maliyetli bir uğraş olduğundan zamanımızın insanı, bu yatırımın marjinal faydasını hep en yüksekte tutmak istemektedir. Kişinin meşakkatli uğraşlar neticesinde elde ettiği ve sosyal rekabette aradan sıyrılmasını sağlayan nitelikler uzun süreli bir duygusal ilişkide bir zaman sonra etkisini yitirecektir. Fiziksel görünüş, servet, entelektüalitenin ilişkinin başında uyandırdığı hayranlık azalacak, kişi partneri tarafından gerçek kendiliği ile bilinmeye başlayacaktır. Fakat yaşam artık böyle değildir. Yaşam bir performans sanatıdır artık, romantik ilişkiler de. Işıklar hep yanmalı, şov devam etmeli, gösteri durmamalıdır. Bu yüzden, her seferinde o ilk ilgiyi uyandırmak ana amaçtır. Gel-al, kullan-at insan işte böyle oluşmuştur. Sözümona hayatının aşkını da arar aslında. Oburluğu bundandır. Dener, yanılır, arar, seçenekleri eleyerek ilerler, bir damak zevki oluşturmaya çalışır. Bu arayışın en önemli özelliği, aranan şeyin bulunamayacak olmasıdır. Bulmamak için aranır, bulununca kaybedilir. Hayatının aşkı diye bir şey yoktur. İdealize etmenin amacı da bulamamaktır.

Flörtingin bir diğer özelliği ise hem garantide olmak (boşta kalmamak) hem de yarışın içinde olabilmektedir. Partneri hem vardır, hem yoktur. Zinde bir çapkındır o. Her daim zinde kalması, hamlamaması gerekir.

Burada seks yoktur. Tek kişi ile yapılan klasik mastürbasyon formunda olmasa dahi bu ilişki biçiminin seksi mastürbasyondur. Bu yüzden çağımızın en yaygın cinsel talebi nude’dur. Nude ile mastürbasyon yapmanın flörtist seksten farkı, etten kemikten bir insan yerine telefon ekranındaki fotoğrafla yapılması. Flörtist seks mekanikleştirilmiş, cinsel bir insanla yapılan gerçek olmayan bir sekstir. Seks mümkün değildir. Bir şişme bebekle, yapay vajinayla ya da dildo ile tatmine erişmekten farkı yoktur. Çünkü flört edenin ilgisi kendine dönüktür. Kendine yaptığı yatırımın karşılığını almıştır. İnsancıl olmayan, robotik, iktisadi bir mastürbasyon yapar partneriyle. Bu seks tüketimdir.

Taşıdığı ilerici olma potansiyeline rağmen flört gerici bir ilişki biçimidir. Hakim kültürün, zamana uygun bir formda yeniden üretilmesidir. Özgürleştirici ve insancıl olma konusunda evlilik kurumuna göre tercih edilebilir görünse de özünde insanın yabancılaşması vardır. İnsan yabancılaştıkça insandışılaşır.

Flörting, cumhurbaşkanının derdinin kaynağı değildir. Flörting toplum içinde geniş kitlelerce kanıksanmış bir ilişki şekli de değil. Toplum hala önevlilik hali olan sevgililiği ve önsevgililik biçimi olarak flörtü tercih ediyor. Fakat söz ile yapılan, resmi hiçbir sorumluluğu olmayan, kişinin dilediği zaman tek taraflı sonlandırabildiği sevgililik dahi, içerdiği minimal insani mesuliyetlerle flört eden yeni insanı türlü endişelere düçar etmektedir. Yaşamını bir başka insan ile ortaklaştırmaktan, anlamlı ve hakiki bir ilişki kurmaktan kaçınan insanı haber veriyorum size. Söylediğim budur. Eskinin revizyonuna yeni dediğimiz, tâli olanın aslolacağı fakat egemenin yine egemen kalacağı müstakbel çağın haberi bu.

--

--