Dijital Topuklar’da “Kızkardeşliğin Gücü”nü Konuştuk

habitatdernegi
habitatdernegi
Published in
5 min readNov 6, 2020

Eşitlik kavramını farklı açılardan ele alacak olursak; insanın sadece insan olma sıfatının ve bunun getirdiği eşit haklara sahip olması ile ahlaksal, yöneticilerini eşit oy ilkesine göre seçimi ile siyasal ve kanunlar önündeki eşit haklara sahip olması ile hukuki olarak ifade edebiliriz. Tarih boyunca eşitlik kavramı, ahlaki bir prensip olarak görmezden gelinmiş ve dönem dönem devletlerin koydukları yasalar ile de bu durum desteklenmiştir. Tarihsel süreç içerisinde kanunlar önündeki bu eşitsizlik giderilmiş olsa da sosyal hayatta hala devam etmektedir.

Özellikle dezavantajlı gruplar arasında yer alan kadın ve kız çocuklarına yönelik yapılan her türlü ayrımcılık toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha görünür kılmaya başlamıştır. İşte tam da bu noktada; kadınların siyasal ve toplumsal haklar bakımından erkeklerle eşit olması gerektiğini savunan ve bunu gerçekleştirmeyi amaçlayan “Feminizm” akımı doğmuştur. Neredeyse 350 yıllık bir tarihi olan Feminizm kavramı algılanış biçimi ile bir cinsiyete karşı açılan öfke hareketi değil, içinde çok renkliliği barındıran bir adalet arayışıdır. Herhangi bir insanın dünyaya geldiği biyolojik cinsiyet nedeniyle üstünlük ve iktidar sağlamasının anlamsızlığına dikkat çeken ve bunun düzeltilmesi gereken bir hata olduğunu anlatan “feminist hareket” cinsiyetimizden ve cinsel yönelimimizden bağımsız, aynı zamanda var olan bütün kimliklerimizden bağımsız adil ve barış içerisinde yaşayabilmemiz için mücadele etmektedir.

Türkiye de her yıl özellikle Mart ayı içerisinde üniversiteler, kadın dernekleri ve sivil toplum kuruluşları bu konuları konuşmak için bir araya gelerek çeşitli etkinlikler düzenliyorlar. Bunlardan bir tanesi de feminizm, eşitlik, çocuk ve geleceğe dair birçok konuyu ele alan Dijital Topuklar. Bu yıl beşincisi düzenlenen etkinlik, pandemi şartlarından dolayı online olarak düzenlendi. Türkiye’nin ilk ve tek dijital kadın zirvesinin bu yıl ki teması ise bir nevi kadınlara sesleniş olarak “Gücünü Gör” olarak belirlendi. Habitat Derneği olarak kadınlara yönelik yürüttüğümüz projelerimizle biz de etkinlikte yer aldık.

Yer aldığımız “Kızkardeşliğin Gücü” oturumunda, kadınların ekonomik hayata katılımı konusunda desteklenmesi amacıyla Coca-Cola Türkiye, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ortaklığında yürüttüğümüz “Kız Kardeşim” Projemizden bahsettik. Aynı zamanda Teknosa, Sabancı Vakfı ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu iş birliğiyle, şiddet gören ve sesini duyurabileceği teknolojiye erişimi kısıtlı olan kadınları teknolojiyle buluşturmak için başlatılacak dayanışma hareketinin ilk kez anlatıldığı “Teknolojinin Gücü” oturumunda Teknosa ortaklığında yürüttüğümüz Kadın için Teknoloji Projemiz de anlatıldı.

Kız Kardeşim Yerel Lezzet Programı katılımcımız ve BiKase Lokantası’nın sahibi Ruşen Çetiner ile birlikte yer aldığımız “Kızkardeşliğin Gücü” oturumu, Girişimcilik Programı Direktörümüz Hilal Gerçek’in konuşmasıyla başladı.

“Habitat Derneği olarak kadınlara yönelik yürüttüğümüz projelerimiz ile amacımız kadının güçlenmesini desteklemek. Bunun için eğitim ve çeşitli hibe programlarının yanı sıra kadınlara ilham vermesi ve birbirlerinden güç almaları için çeşitli networking etkinlikleri düzenliyoruz. Bu çalışmalarımızın hepsini Türkiye’nin 81 ilinde yer alan gönüllülerimiz ile birlikte gerçekleştiriyoruz. Kız Kardeşim Projemiz kapsamında bu zamana kadar 30 bin kadına ulaştık ve ulaşmaya da devam ediyoruz. Bunlardan bir tanesi Yerel Lezzet Programı katılımcımız Ruşen Çetiner.”

Kadının güçlenmesini destekleyen çalışmalarda iş birliklerinin önemli olduğunu söyleyen Gerçek, sözü en büyük iş birlikçilerimizden biri olan Un Women’dan Gözde Bingüler Eker’e bıraktı. Un Women’ın bu konuda yapmaya çalıştığı kadın dayanışmasını güçlendirmek ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayamaya çalışmak olduğunu dile getiren Eker;

“Küresel olarak hazırlanan Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre kadın ve erkeklerin eşit haklara sahip olması için ortalama 100 seneye ihtiyacımız var. Biz bu süreyi kısaltmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda farklı alanlarda çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye’de 2010 yılında beri çalışmalar düzenledik. Bu çalışmalarda kadınların siyasi hayata katılımı ve liderliği, kadınların özellikle ekonomik alanda güçlenmesi ile insani yardım ve kriz durumlarında kadınların bütün sürece katılabilmesi için birçok çalışma yürüttük. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin kalkınma planlarında ve bütçe çalışmalarında –yerelde ve ulusal seviyede her platformda- dahil edilmesi için çalışıyoruz. Eşitliğin tüm sektörler ve her alanda sağlanabilmesi için de bu çalışmaları özel ve sivil toplumda kurduğumuz iş birliklerimiz ile gerçekleştiriyoruz.”

Kadına yönelik yürüttüğümüz çalışmalarda yer alan bir diğer önemli işbirlikçimizden biri olan Coca-Cola Türkiye’den Nazlı Berberoğlu ise Coca-Cola’nın kadının güçlenmesi konusunda neler yaptığından bahsetti. Dünyada ilk kez 1934 yılında yönetim kurulunda kadın bulunduran şirketin Coca Cola olduğunu söyleyen Nazlı Berberoğlu şu anda ise 13 üyeden oluşan Coca Cola Yönetim Kurulunun 5’i kadın. Tüm dünyada kıdemli yöneticilerin ise yüzde 34’ünün kadın olduğunu dile getiren Berberoğlu bu rakamın on yıl önce yüzde 23’lerde olduğunu söyledi. Kadınların şu an dünyadaki gelirin sadece yüzde 10’nunu kazandığını söyleyen Berberoğlu;

“Bunun iki sebebi var. Erkeklerle aynı işi yapsalar da ya eşit bir kazanç sağlayamıyorlar ya da iş olanaklarına erişimi çok az. Kadınların ekonomik olarak güçlenmesinin hem ülkelerin hem de kendi çevrelerinin kalkınmasında etkili olduğunu bildiğimiz ve uzun sürelerdir bunun üzerine çalışmalar yaptığımız için bu alanı seçtik. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için en önemli faktörlerden bir tanesinin kadının ekonomiye katılımını sağlamaktan geçtiğini düşünüyoruz. Bu değişimi gerçekleştirebilmek için de önemli bir rol oynamak istiyoruz.”

Son olarak söz olan BiKase Lokantası’nın sahibi Ruşen Çetiner ise işini çok sevdiğini ve tutkuyla yaptığını ve Bikase’yi ilk kurduğu zamandan beri hayalinin kadınlarla çalışmak ve onlarla birlikte üretmek olduğunu söyledi. Kız Kardeşim Projesi’nin Yerel Lezzet Programı’nda ilk 11’e kalmaktan ziyade 29 ilden katılan kadın meslektaşlarıyla tanışmanın ve onlardan yeni şeyler keşfetmenin çok güzel bir deneyim olduğunu dile getiren Çetiner,

“Program sonrasında bile Kız Kardeşim Projesi’nin destekleri bizim için güven verici. Yerel Lezzet Programı’ndan önce 4 kadın çalışma arkadaşım vardı, şu anda ise 7 kadın çalışma arkadaşım var. Kadın istihdamına katkı sağlamak benim için bir diğer mutluluk verici gelişmelerden bir tanesi” diye konuştu.

Kız Kardeşim Projesi Yerel Lezzetler Programı katılımcılarının hikayesini aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Yasemin Işık

--

--

habitatdernegi
habitatdernegi

Dijitalleşen dünyayla uyumlu, sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen güçlü ortaklıklar temelinde, kapasite geliştirici sosyal etki odaklı bir STK’dır.