Türkiye Girişimcilik Ekosisteminden iki finalist: Fazla Gıda ve SensHero

habitatdernegi
habitatdernegi
Published in
8 min readSep 15, 2020

Habitat Derneği olarak Türkiye Organizatörlüğünü üstlendiğimiz Global Girişimcilik Kupası (EWC) Türkiye Finali 18 Ağustos günü gerçekleşti. Daha önceki yazımızda sizlere Türkiye’deki EWC sürecinin nasıl işlediğinden ve Türkiye finalinden bahsetmiştik. Yarışmanın Türkiye organizatörlüğünü ise Habitat Derneği olarak üstlendik. Girişimcilik Dünya Kupası Türkiye finalinde yapılan sunumların ardından birinciliği Whole Surplas (Fazla Gıda) takımı göğüslerken ikincilik SensHero takımının oldu. Böylece iki girişim de Türkiye’yi globalde temsil etme şansı kazandı.

Girişimcilik Dünya Kupası (EWC), Misk Global Forum, Global Entrepreneurship Network ve Global Education and Leadership Foundation tarafından yönetilen ve GSVlabs ve Entrepreneurs’ Organization dahil olmak üzere ulusal ve küresel ortaklardan oluşan bir girişim. EWC Türkiye finalinde Bbirinci olan finalist Whole Surplas EWC 100’de yarışmaya hak kazanırken ikinci seçilen SensHero ekibi Accelerator II. etabına katılacak. SensHero ekibi bu etapta başarılı olursa EWC 100’e girme hakkı kazanacak. Biz de sizler için kazanan girişimlerimiz Fazla Gıda ve SensHero ekiplerine kendi hikayeleriyle, girişimleriyle ve EWC süreciyle birlikte globaldeki hedefleriyle ilgili sorular yönelttik.

Fazla Gıda

Kendinizden kısaca bahsederek girişiminizin nasıl doğduğunu açıklayabilir misiniz?

Çocukluğumda yaz aylarımın önemli bir kısmı dedemle tarlada geçerdi. Tarlamıza çok yakın olan çöplüğe ise bir dondurma firması gelip hatalı ürünleri dökerdi. Ben de gidip bu ürünleri alır çapada çalışan kadınlara dağıtırdım. Bu sebeple çocukluk yıllarımdan beri gıda atığı sorununu gözlemleme şansım oldu. Bu sorunun bir başka ve büyük boyutunu iş dünyasına girdiğimde tedarik ve değer zincirlerinde de yaşandığını fark ettim. Kurumsal kariyerim esnasında içinde bulunduğum çeşitli sosyal sorumluluk projeleri sebebi ile 2014 yılında Dublin’de gerçekleştirilen One Young World Summit’e katılmak için delege edildim. Zirve sırasında, katılan tüm genç liderlere Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin lansman öncesi etkinliği düzenlendi. Zirve sırasında, çeşitli ülkelerden delege edilen liderler, sürdürülebilir bir dünya yaratmak için yenilikçi fikirlerini sundular. Ancak Türkiye’den benimle birlikte gelip dinleyici olan 4 delege dışında yaptığı iyi örneği anlatan kimse yoktu. Bu zirve, toplum ve dünya için iyiliği içeren bir iş yaratma tutkumu daha da ateşledi. Türkiye’ye döndüğümde Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak için Türkiye’de neler yapabileceğim üzerinde çalışmaya başladım. İklim Eylemi hedefine ulaşmak ve dünyadaki gençlere insanlar ve dünya için iyilik içeren bir iş yapmanın mümkün olduğunu göstermek istedim ve bir sosyal girişim oluşturmak için hakkında sağlam bilgi ve deneyime sahip olduğum gıda israfı sorununu seçtim.

Girişiminizde hangi alanı geliştirmek istiyorsunuz hedefiniz nedir?

Gıda atığının birçok sebebi ve dolayısıyla birçok çözümü var. Fazla Gıda olarak gıda atığına çözüm sağlayan farklı teknolojik çözümleri bir arada sunan bir ekosistem oluşturmak ve gıda değer zincirinde her adımda bir çözüm ile var olmak için çalışıyoruz. Bu hedeflere ulaşabilmek için farklı departmanlarda görev alacak tecrübeli takım liderlerine ve bizimle birlikte çalışarak daha önce çözülmemiş bu sorunlara çözüm olmak için ekibimize katılıp öğrenip gelişecek ekip arkadaşlarına ihtiyaç duyuyoruz. Birçok alanda gelişim gösterdiğimiz bu zamanda büyümemize yönelik metrikleri ve analizleri derinleştirmemiz gerekiyor. Bunlara ek olarak çalışanlarımızın deneyim, yetkinliğini artırma ve bizi hedefe daha hızlı ulaştıracak kültürü ve performans değerlendirme sürecini güçlendirmek için İK departmanı kurmayı hedefliyoruz.

EWC sürecini nerden duydunuz? Nasıl dahil oldunuz?
EWC süreçlerini takip ettiğimiz global start-up duyuru sitelerinden eriştik. Globale açılmayı hedefleyen bir start-up olarak bize çok uygun bir program olduğunu düşünüp başvurumuzu gerçekleştirdik.

Size göre kazanımlarınız ne oldu?

Accelerate 1 bünyesinde yayımlanan eğitimlere takımca katılım gösterdik. Özellikle büyüme ve scale up aşamaları ile ilgili olan eğitimlerin girişimimize birçok açıdan faydalı olacağını düşünüyoruz, bu gibi eğitim fırsatları bir start-up olarak özellikle ekibimizdeki yeni mezun ve az tecrübeli arkadaşların kapsamlı eğitimlerden faydalanabilmesi için çok kıymetli fırsatlar. Ayrıca ulusal finallerde yaptığımız sunumu hazırlarken pitching eğitimlerinden de faydalandık. EWC Accelerate 2 eğitimlerini sıkı bir biçimde takip ediyoruz. Buna ek olarak haftalık mentor ve growth toplantılara katılım gösteriyoruz.

Türkiye’deki girişimcilik ekosistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye girişimcilik ekosistemi birçok yönden hem yatırımcılar hem de biz girişimciler için büyük avantajlar içeriyor. Yapılan son araştırmalar Türkiye’ de %74’lük bir oranla internet kullanımının giderek arttığını gösteriyor. Bu oran ile doğru orantılı olarak, kullanıcı sayısı, demografisi, hizmet çeşitliliği ve farklı hizmet çeşitlerine olan talep de artan bir grafik ile karşımızda. Bu durum Türkiye’nin fikir aşamasından, prototipe; MVP sürecinden, lansman süreçlerine kadar girişimciye her noktada müthiş bir test ve uygulama alanı sağlıyor. Yine bu test ortamı, bizler gibi global pazarları hedefleyen girişimler için gelişim alanlarının görülmesi ve optimizasyon çalışmalarının gerçekleştirilebilmesi için doğru zemini hazırlıyor. Tüm bu stratejik fırsatların yanında yaş ya da akademik geçmiş fark etmeksizin girişimcilik dünyası ile ilgili hem girişimcilerde hem yatırımcılarda hem de girişimci adaylarında bulunan yüksek motivasyon, doğru zamanda doğru girişimin pazara girebilmesi için katalizör görevi görüyor. Diğer yandan küresel anlamdaki birçok girişimin pazara girişi gerek önceliklendirme gerekse zorluklar sebebi ile ötelediğini düşünürsek yerel çözümleri üretmekte hem sorumluluk hem de fırsat Türk gençlerinde.

Geliştirilmesi gereken özellikleri nelerdir?

Girişimcilerin her zaman Amerika’yı yeniden keşfetmesinin gerekli olmadığı konuşulur. Yani fikrin ötesinde, doğru strateji ve uygulamalar ile, başka bir coğrafyada doğmuş ve başarı elde etmiş bir işin, doğru şekilde uyarlanarak bu coğrafyada da başarı elde etmesi sağlanabileceği üzerine görüşler ve önceliklendirmeler yapılabiliyor. Fakat bu düşünce ve söylemin Türkiye girişim ekosistemi için hem yatırımcıda hem de girişimcide yarattığını gözlemlediğimiz “CopyCat: Hızlı Çıkış” düşüncesinin uzun vadede ülkemiz için yaratabileceği boşluk ve problemlerin de göz önünde bulundurulması gerektiğine inanıyoruz. Finansal çıkış stratejisi muhakkak en kısa sürede en yüksek değer ile olmalı ancak salt yurtdışında gelişen işlerin kopyalanmasına ya da belli dar alanlardaki girişimlere odaklanılması ülkenin stratejik olarak ihtiyaç duyduğu çözümlere hiçbir zaman kavuşamaması ile sonuçlanabilir. Zamanla bu yönteme alışan girişimci ve yatırımcı kısa ve orta vadeli stratejilerini “Hızlı Kazanç” üzerine kurguluyor, bu durumun da hem ortaya çıkan işlerde hem de girişim dünyasına olan bakış açısında statükocu bir anlayışın yeşerip ilerlemesine yol açıyor. Türkiye Girişim ekosisteminin de hızla İsrail ve Kuzey Avrupa girişim ekosistemlerinde olduğu gibi, girişimlerini ve verdiği hizmetleri bu standart “Hızlı Kazanç” döngüsünden çıkartıp katma değere odaklanması için doğru adımları atması, yatırımcısından, ülke teşviklerine her noktada uzun dönemli stratejileri ve sürdürülebilir fikirleri desteklemeye başlaması gerektiğini düşünüyoruz. Aksi halde dönemsel olarak oluşan sektörel tercih döngüleri içinde kalan girişimcilik sektörünün ülkeye stratejik olarak hizmet edemeyeceğini düşünüyorum.

Globaldeki hedefleriniz nelerdi?

Bir süredir Almanya, İtalya ve Rusya özelinde fizibilite çalışmalarımız sürüyor. Fazla Gıda’da tek bir ürün yok. Biz bir ekosistem inşa ediyoruz. Belli ürünlerimiz ile direkt yeni bir ülkeye girmek nispeten daha kolay olmakla birlikte en büyük gücümüz yarattığımız ekosistem. Bu sebeple, yeni ülke girişlerinde de benzer bir güç ile girmek tercihimiz olacaktır. 2021 itibari ile hedef pazarımızda bulunan Rusya, Almanya, İtalya gibi ülkeler ile globale açılabilmek için çalışmalarımız ve incelemelerimiz devam ediyor. Bunu global ve sektör lideri firmalarla birlikte çalışarak gerçekleştirmek istiyoruz. Rusya ve İtalya’da fizibilite çalışmalarımızı tamamladık. İtalya’da potansiyel müşterilerimizle iletişime geçmeye başladık. Ancak Covid salgını sebebiyle süreç ne yazık ki yavaşladı. Uzun vadede hedefimiz, Gıda Kazanım Hiyerarşisine paralel olarak gerçekleştirdiğimiz operasyonlar sonucunda topladığımız veriler ile gerçek zamanlı içgörüler sağlayarak gıda atığını kaynağında azaltabilmektir. Ayrıca son dönemde yükselen Euro ve Dolar kurları ile bazı dikeylerimizde global rakiplerimize kıyasla çok daha avantajlı konuma geliyoruz. Bu sebeple Arge çalışmalarımızı hızlandırdık. 2021 yılında Türkiye’de yapacağımız saha çalışmalarının akabinde bu projeler ile globale çıkışı hızlandırmayı planlıyoruz.

EWC Türkiye finalinde ikinci olarak Accelerator II etabına katılmaya hak kazanan SensHero ekibinden Ender Can Demiralp sorularımızı yanıtladı.

Kendinizden kısaca bahsederek girişiminizin nasıl doğduğunu açıklayabilir misiniz?

SensHero olarak kestirimci bakım yaklaşımıyla makine ve kritik sistemlerdeki arızalar meydana gelmeden kullanıcıları uyaran çözümler geliştiriyoruz. Çekirdek ekibimiz ODTÜ mezunu mühendislerden bir araya geldi. Ekip olarak daha öncesinde de çevremizde ve endüstride kronikleşmiş sorunların çözümü adına çeşitli projeler orta koymuştuk. 2019 yılının ikinci yarısından itibaren çalışmalarımızı özellikle dijital ikiz ve makine öğrenmesi prensipleriyle kestirimci bakım faaliyetleri üzerinde yoğunlaştırarak SensHero’yu kurduk.

Girişiminizde hangi alanı geliştirmek istiyorsunuz hedefiniz nedir?

Ekip olarak paylaştığımız ortak duygu, özellikle global üretim sektöründe meydana gelen yıllık yaklaşık 660 milyar dolarlık kaybın ekonomiye tekrar kazandırılması ve ülkemizdeki kaybın da tekrar üretime döndürülmesi yönünde. Bu hedefimiz doğrultusunda teknik açıdan özellikle dijital ikiz ve büyük veri analizi; business açısından da daha fazla sorunlu noktayı tespit ederek pazarımızı globale açmak için çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Mühendislik odaklı olan çözümümüzün geliştirilmesinde önceliklerimiz daha fazla makine tipinde yüksek doğrulukla tespit yapabilmek ve üretim-entegrasyon süreçlerimizin ölçeklenebilirliğini arttırmak. Business açısından baktığımızda ise öncelikle yerel pazarımızı daha sonrasında da başta Asya-Pasifik bölgesi olmak üzere global pazara ürünümüzü tanıtacak marketing ve network faaliyetleri alanlarında kendimizi bir adım daha ileriye taşımayı hedefliyoruz.

EWC sürecini nerden duydunuz? Nasıl dahil oldunuz?

SensHero ekibi olarak girişimcilik ekosistemine her zaman yakın olduk. Modern sorunların dinamik ekiplerle daha hızlı çözüleceğine de inanıyoruz. Bu açıdan sürekli olarak dahil olabileceğimiz ekosistemlerin arayışındayız. EWC sürecini Habitat Derneği ve sosyal medya aracılığıyla duyduk. Sonrasında da çalışmalarımızı Türkiye Finali için yoğunlaştırdık.

EWC’de aldığınız eğitimler neler?

EWC sürecinde aldığımız eğitimler özellikle teknik açıdan sahip olduğumuz bilgilerin doğru ve eksiksiz olarak karşı tarafa aktarılması ve iş modelimizin geliştirilmesi yönünde oldu. Bu eğitimler sayesinde kısıtlı süre içerisinde jüri veya yatırımcıya işimizi, hedeflerimizi ve gelecek planlarımızı aktarmak için gerekli tüyoları edindik.

EWC süreci her şeyden önce SensHero’nun global ölçeklenebilirliği konusundaki özgüvenimizi arttırdı. Ortaya koyduğumuz iş modeli, mühendislik tasarımlarımızın teknik olmayan kişilere anlatılması ve pazarlama faaliyetlerindeki yaklaşımlarımızın şekillenmesinde önemli bir bilgi desteği aldık. Ülkemizde çeşitli alanlarda söz sahibi ve yetkin bir jüri karşısında sunumumuzu yaparak hedef ve hayallerimizi paylaşmaya çalıştık. Başlı başına jüri sunumumuz bile bizim için çok değerli ve öğretici oldu.

Yarışma için nasıl hazırlıklar yapıyorsunuz?

Yarışmanın bir sonraki aşamasına devam edebilmek için şu anda daha çok mühendislik yaklaşımımız ve iş modelimiz üzerine çalışmalarımızı sürdürüyoruz. EWC’nin bizimle tanıştırdığı ve alanında uzman olan mentörümüzle SensHero’nun bir sonraki aşamaya geçebilmesi için önerileri doğrultusunda faaliyetlerimiz devam ediyor. Ayrıca haftalık yapılan değerlendirme toplantıları ile de hangi aşamada olduğumuz ve sürecin devamı ile ilgili fikir alışverişlerimiz sürüyor.

Türkiye’deki girişimcilik ekosistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin özellikle son beş yıl içerisinde biraz daha başarı elde ettiği yönünde bir izlenimimiz var. Girişimcilik bizce sadece bir iş ortaya koymak değil, bu işi toplumsal ve global bir faydaya da dönüştürmek önemli. Bu fayda sosyal de olabilir, ekonomik de olabilir. Ancak ortada bir gerçek var ki çözülmesi gereken sorunlara dinamik ve genç ekipler daha kıvrak çözümler üretebiliyor. Kurumsal bir yapı içerisindeki hantallıktan kurtulmuş ve yaratıcılık odaklı çalışmalar sürdüren birçok yerli girişimimiz var. Bunlar hepimiz için gurur kaynağı.

Geliştirilmesi gereken özellikleri nelerdir?

Türkiye’deki ekosisteme daha çok güvenilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ortaya çıkan ürün ve çözümler çoğu zaman kurumsal bir yapının tam oluşamaması sebebiyle pazardaki güveni kazanamıyor ve devamlılığı sağlanamıyor. Bu noktada hem potansiyel pazara hem de girişimcilere görev düşüyor. Yerli girişimlerin satın alımlarda tercih edilmesi bu noktada ekosistemi destekleyecektir. Girişimlerin de bu sorumluluk bilinciyle ürün ve çözümlerini sunarak her zaman müşterilerinin yanında durmaları gerekli. Diğer bir açıdan yatırım ağlarının da çeşitlendirilmesini, girişim ekosistemindeki çeşitlilik açısından önemli görüyoruz.

Globaldeki hedefleriniz nelerdi?

SensHero olarak globaldeki hedefimiz; kestirimci bakım denildiğinde akla ilk gelen marka olmak.

EWC 100, 1 Ekim 2020'de duyurulacak ve EWC online Küresel Finalleri, 18–20 Ekim 2020'de Misk Global Forum’un bir parçası olarak düzenlenecek. EWC 100’e doğrudan katılma hakkı kazanan Fazla Gıda’ya ve Accelerator II. etabına katılacak olan SensHero ekibine yolculuklarında başarılar diliyoruz.

--

--

habitatdernegi
habitatdernegi

Dijitalleşen dünyayla uyumlu, sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen güçlü ortaklıklar temelinde, kapasite geliştirici sosyal etki odaklı bir STK’dır.