İyi retro özgürleştirir

iremtunalier
hesapkurdu-development
5 min readMay 11, 2023
made by author in Midjourney

Hep Scrum’ın ritüellerinden, bunların uygulanışından, faydalarından ve değerlerinden bahsediyoruz ama bazen bu kadar içindeyken farklı pencereden bakamıyor, etrafımızda olup biteni fark edemiyoruz. Sonra bakıyoruz ki bir şeyler sarpa sarıyor, retroya sığınıyoruz. Tam da işlerin sarpa sardığını fark ettiğimde benim de retroya sığındığım gibi…

Sığınış

Kısa bir giriş ile bu sığınışın sebebini anlatmak istiyorum. BHL Turkey’de JR. Scrum Master olarak işe başladım ve onboarding sürecimin tamamlanması ile beraber yaklaşık bir ay sonra, aslında zaten Scrum’ı bilen, uygulayan, buna ek olarak dünya tatlısı, sonsuz enerjik, mükemmel bir ekibe geçtim. Her şey çok güzel gidiyor, ben öğreniyorum, öğretiyorum, deniyorum, çabalıyorum vs gibi aslında alışma, adaptasyon süreçlerini birkaç ay içerisinde geride bıraktım. Artık yarar sağlayabildiğime inandığım bir süreçteyken, ekibe yeni kişiler katıldı. Ekibin dinamiği ve buna bağlı olarak benim konfor alanım değişti.

BHL Turkey

Bu arada dipnot ile bir paragraf daha eklemek istiyorum, bu hikayenin anlama kavuşması için bu kısım bilinmeli bence. BHL Turkey aslında Agile’i hakkıyla uygulayan, Scrum’a, Scrum Master sonsuz destek ve güç vererek ilerleyen bir şirket ve bu şirkette çalışmak için aranan özelliklerden biri açıklığa inanıyor ve feedback verebiliyor olmak mesela… Bir yandan Scrum’ı iyi uygulayabilmek için hiyerarşiden uzak, herkesin eşit olduğu bir takım ruhuyla çalışmalısınız. Biz bunu şirket kültürü olarak benimsediğimizden, takımlara da uygulamak çok kolay oluyor. Her birimizin fikirlerinin değerli olduğu, ortak karar aldığımız, özgürlükçü bir alan burası. E biz de genç kuşak, hemen adapte oluyoruz bu sürece.

Ekip Dinamiği Değişiyor

Geldim tekrar takımdaki yeni üyeler ve herkesin birbirine olan adaptasyon sürecine… İyiler, hoşlar, çok da başarılar da ama hani ya şirket kültürü? Hani Scrum takımı hiyerarşiksizliği? Hani ortak kararlar? Birileri alarm vermeye başlıyor, eskisi kadar özgürce ifadelerini dile getiremiyor, yorum yapamıyorlar, daha az konuşup daha tepkisiz davranıyorlar, çeşitli karın ağrıları başlıyor, hissediyorum ama kimseyle de bu konuyu konuşmadan emin olamıyorum. Gözlemleyerek çıkarım yapsam da elimdeki doneler yeterli değil. Hopp isyan sesleri yükselmeye başlıyor… Kişilerle birebir yapıyorum ve sorunlarını anlamaya, bir sorunları varsa her zaman benimle, ama en önemlisi de sorun yaşadıkları kişilerle konuşmaları gerektiğini söylüyor, kendimce cesaretlendirerek sorunu bireyselde çözmelerini sağlamaya çalışıyorum. Ama anlıyorum, daha doğrusu gözlemliyorum ki bu da işe yaramıyor, kim bilir belki söyleyecek cesaretleri yok ya da karşılığında alacakları tepkilerden çekiniyorlar.

made by author in Midjourney

Her ne kadar ekiptekilere belli etmemeye çalışsam da, ben de benzer kaygıları yaşıyorum aslında. Üstelik açıklığı benimseyip kişilerle konuşmayı, dertlerimden bahsetmeyi seçen ve ekiptekilere cesaret veren taraftayım. Feedback verdiğimiz kişilerin farklı algıları, kültürleri, beklemedikleri ya da kabullenemedikleri durumları olabilir ve belki de bu sebepten henüz çözüm üretemiyor olabilirim. Ama ya ekipteki arkadaşlarım da aynı durumdaysa?

Retro bizi kurtaracaktı

Konuyu daha da uzatmadan çözüme nasıl kavuştuk o kısma geçeceğim. Ben çözüm arayışları içerisindeyken ve dertlerimi de şirketteki diğer Scrum Master arkadaşlarımla paylaşıyorken bir yandan çözümü hep beraber de arar seviyeye geldik. Çünkü, dedim ya, şirket açıklık kültürüne çok değer veriyor, bir şekilde herkes de farkındaydı sorunların, konuşuluyor, paylaşılıyordu. Nihayetinde bir çözüm vardı aslında, retro bizi kurtaracaktı.

Retro günü geldi çattı. Herkes huzursuz, ekibin eski enerjisi yok, bir durgunluk, kendi içinde çözmeye çalışma, hatta belki gruplaşma havası hakim. Retroya şöyle bir giriş yaptım; “Çözeceğimiz çok konu var ama önce kendi problemlerimizi çözeceğiz. Bugün herkes birbirini iyi ya da kötü eleştirsin, burada ortak bir aksiyon almayacağız, herkes kişisel aksiyonlarını alacak ve daha iyi bir ekip olacağız. Bizi bu açıklık kurtaracak. Ben kendi adıma söz veriyorum, verdiğiniz kötü hiçbir feedback’i kişisel algılamayacağım ve savunmayacağım. Tamamını kendimi geliştirmek için kabul edecek ve bu takım için daha iyi ekip arkadaşı olacağım” Bunu söyleyince “tamam, süper deneyelim” diyen de oldu, alacağı tepkiden ya da vereceği feedback’ten çekinen kişiler de… Önce isteyenlerle başladık, dinleyenler ve çekinenler de bu açıklıktan cesaret almış olmalılar ki onlar da isteyenler kadar aktifti artık ve normalde 1.5 saat yaptığımız retro, saatlerce sürdü. Tükendik dedik, 2. seansını da yaptık. Konuştuk da konuştuk, dertleştik, rahatladık, arındık ve huzur bulduk. Ve sonunda ne oldu biliyor musunuz?

made by author in Midjourney

Özgürleştik…

2. seansın sonunda yine eski enerjisini yakalayan, daha açık olduğu için kendini iyi hisseden, belki de, içinde tuttuğu için garip tavırlara girmiş kişilerin, bunları neden yaptığını anlamış olduk. Birbirimizi anladık, daha iyi tanıdık. Kendimiz hakkında da fark etmediğimiz bir sürü şey öğrendik, farkındalık kazandık, beklemediğimiz bir sürü feedback aldık. Şakaya vurduk, bozulduk ama iyi niyetimiz o kadar netti ki bunu yaparken hiç de kişisel algılamadık. Ekip ruhumuz tekrar yerine geldi.

Bugün, yaptığımız o tabiri caizse korkutucu (Scrum Master olarak büyük bir sorumluluktu bence o yüzden korkutucu kelimesini kullanıyorum) retro bizi birbirimize bağladı. Artık sen şunu yaptığın için ben bunu yaşadım, ekip olarak bunu hissettik; sen bunu yaptığın için ekip olarak çok daha iyi bir yere gittik, gibi feedbackler vererek, tüm açıklığımızla oturup konuşabiliyoruz. Merak ettiğimiz soruları sorup kişinin aslında bilmediğimiz ve takıldığı bir yönünü de görebiliyoruz. Ve yazmakla bitmez ama çok fazla şey görüyor ve fark ediyoruz.

Bu sanırım yakın zamanda Scrum Master olarak karşılaştığım ve hatta ekip olarak karşılaştığımız en büyük challenge’dı. İyi bir noktadayız ama her şey kötü de olabilirdi. Bunu deneyelim deme cesareti bulabildiysem o gün ve bunu destekleyebildiyse ekipteki arkadaşlarım, her şey iyi bir ekip olduğumuzu bildiğimizdendi.

made by author in Midjourney

Daha iyisini yapma gücü…

Üzerinden haftalar geçti, değişimleri yazıya dökmek imkansız. Gözlem hiç bitmeyecek ama o sorunların üzerine bir çizik attık diyebiliriz. Bu bize, daha sonra yaşayacağımız sorunları çözebilme cesareti de verdi, umutlandık, umutluyuz da. İyi retro bizi özgürleştirdi.

Ve bunu eklemeden geçemeyeceğim, bu biraz kişisel not olarak kalacak. Bu retroyu deniyorken ve özgürleşiyorken, ekipten bir arkadaşım özelden şöyle bir şey yazdı, bu da sanırım hayatımın sonuna kadar, kariyer hayatımda duyduğum en güzel cümle olarak kalbimde yer edecek, “Sayende daha iyi bir insan olmayı öğreniyorum”.

--

--