Öncelikle kendimi tanıtmakla başlayayım, ben Onur Özuğur. Üniversite öğrenimime Anadolu Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden başladım. 2. sınıfa geçtiğimde Erasmus+ Öğrenci Değişim Programı ile Almanya’ya gittim. O sırada aldığım dersler ile Makine Öğrenmesi ve Veri Bilimi alanlarıyla ilgilenmeye başladım.
Türkiye’ye geri dönerken, her iki alana ait temel teorik bilgileri edinmiştim ve bu alanda bir kariyer inşa etmeyi planlıyordum. Ancak bildiğimiz gibi günümüz iş dünyasında rekabet her geçen gün daha da kızışmakta. Sektörde tecrübeli bireylere karşı muhteşem bir talep var.
Bunun da farkında olarak planladığım bu kariyer için karşımda birkaç engel bulunmaktaydı, bunun ilkini üniversite sınavına tekrardan girerek çözdüm. 6 ay sonra Yeditepe Üniversitesi’ni kazanarak ilk engeli, şehir engelini, aşmayı başarmıştım.
Şimdi sırada sektöre adım atmak için bir staj bulmam gerekliydi. Birkaç şirket ile gerçekleşen e-postalaşmalar bir sonuca varamayacak gibiyken birden Hevi AI ile tanıştım.
Mert Abi (Mert Çelenk — Technology Lead) Hevi AI’da ilk tanıştığım isimdi. Kendisiyle yaptığımız ilk görüşmemizde benimle ilgilenerek, ne bildiğimi ve neler yaptığımı dinledikten sonra, bana şirketi ve neler yaptıklarını anlattı. Ardından kendilerinin de halihazırda çalıştıkları dökümantasyonları bana ileterek Derin Öğrenmeye giriş yapmamı sağladı.
Devam eden haftalarda çalışmamda ilerlememi birebir takip ederek, karşılaştığım problemler hakkında soru-cevaplar ve uygulamalar gerçekleştirdik. Konu üzerinde yeterli hakimiyete ulaştığımda projeye dahil olabilmek adına fayda sağlayabileceğim alanları konuşmaya başladık. Ürünün ön yüz geliştirmelerine fayda sağlayabileceğim konusunda anlastıktan sonra, React üzerinde çalışmalara başladım.
Yine bu konuda da yeterli yetkinliğe ulaşana kadar Mert Abi takıldığım konularda yardımcı olarak, bu süreci en verimli şekilde geçirmemi sağladı.
Ardından ürün üzerinde verilen çeşitli görevlerin ardından, giderek daha az yardımla geliştirme yapabilir hale geldim. Bunun yanı sıra geliştirme sürecinde ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda yeni ve en güncel teknolojilerle tanışma fırsatı buldum.
Jenkins ile CI/CD, Selenium ile test otomasyonu, Docker ile Konteynırları, ürün geliştirme sırasında çıkan problemler doğrultusunda birebir olarak deneyimledim. Burada özellikle belirtmek istediğim bir nokta ise bu teknolojilerin seçim ve tercih aşamasında yer edinerek, ihtiyaçlar ve problemler üzerine sunulacak çözümlerin analizini de deneyimlemiş oldum.
Şu anda ise AWS’nin bana göre büyük ve karanlık mağarasını meşalelerim ile keşfederek bilgi hazineme yeni deneyimler eklemeye devam ediyorum.
Bir Startup Stajyeri Olmak
Bu zamana kadar sürdürebilir olarak kendi başıma bir projeye tutunamamıştım, daha açıklayıcı olmak gerekirse bir işe başlayıp devam ettirebiliyordum fakat hiçbir zaman sonunu getirememiştim.
Bunun yanı sıra okulda aldığım pratik dersler genel olarak sadece teorik bilgiler doğrultusunda aklımın kenarında yer ediniyordu. Fakat bir start-up stajyeri olmak, beynimin köşesinde unutulmaya yüz tutacak bu bilgileri sıra sıra pratiğe dökme fırsatı sunarak, onları daha sağlam bir zemine oturtmama yardımcı oldu.
Bunun yanı sıra “soft skills” olarak adlandırılan kişilik becerilerimi ortaya çıkarmama büyük bir oranda yardımcı olarak sadece teknik alanda değil geri kalan alanlarda da kendimi geliştirmem adına büyük bir adım atmamı sağladı.
Bir Startupta çalışırken sadece bir iş değil bir aile ediniyorsunuz ve sahip olunan aidiyet duygusu sayesinde yüksek bir verime ulaşabiliyorsunuz. İçinde bulunulan ekosistem sayesinde de girişimci kişiliğinizi farkında olmadan sizi ele geçirmeyi başarıyor.
Artık; daha meraklı, daha girişken ve daha üretken bir kişilikle geleceğe mutlulukla bakıyor ve onu üretecek olmanın tutkusuyla hepinizi selamlıyorum.
