Google olmadan Android kullanılabilir mi?

Muhammed Salih Karakaşlı
Huawei Developers - Türkiye
6 min readDec 16, 2019

Bir anda teknoloji haber sitelerine bomba gibi düşen “Google Türkiye’de satılacak olan akıllı cep telefonlarında kendisine ait uygulamalara ait lisansları iptal edecek” şeklindeki yazıları eminim ki çoğunuz görmüşsünüzdür. Yüzeysel olarak son kullanıcıyı hedefleyen bu haberleri bir de biz yazılım geliştiricilerin gözünden inceleyelim.

Öncelikle yazımıza Android ve Google arasındaki ilişkiyi ortaya koyarak başlayalım. Android’in Linux çekirdeğini kullanan ve mobil cihazlar odağında bir işletim sistemi olduğunu aynı şekilde Google tarafından desteklendiğini hepimiz biliyoruz. Bildiğimiz diğer bir konu ise Android işletim sisteminin doğrudan Google’a ait bir işletim sistemi olmadığı. (En azından şimdilik.) Android 2005 yılında açık kaynak kodlu bir proje olarak başlamasının ardından 2 yıl sonra Google tarafından satın alınmıştır. Google aynı yıl içerisinde birkaç şirket ile birlikte Open Handset Alliance (OHA) kurarak Android işletim sistemini yaygınlaştırmayı amaçlamıştır. OHA şu an 84 şirket tarafından desteklenen ve içlerinde Android işletim sistemi de bulunan mobil teknolojilerin, gelişimini hızlandırmak adına süreçler yöneten bir birlik halini almıştır. Android işletim sisteminin çekirdek platformu AOSP (Android Open Source Project) adı altında bilinir ve bu kısım OHA ile birlikte Google tarafından da desteklenerek açık kaynak kodlu olarak geliştirilir. AOSP katmanına kadar Android işletim sistemi isteyen herkesin dilediği gibi kullanabildiği ve kendi ihtiyaçlarına göre geliştirebildiği bir projeden oluşmaktadır. Örnek vermemiz gerekirse; Samsung, Huawei, HTC, Sony, Xiaomi gibi Android işletim sistemine sahip akıllı cep telefonu üreticileri bu katmanın üzerine kendi sistem uygulamalarını ve kendi telefonlarını farklı kılacak geliştirmeleri ekleyerek (kamera uygulamaları, tema sistemleri, dosya yöneticileri vb.) satışa sunarlar.

Peki Google’ın Android üzerinde söz söyleme gücü nereden geliyor? Aklınıza gelen ilk cevap Android’in açık kaynak kodlu olmasına rağmen Google tarafından satın alınmış ve Google tarafından kurulan bir kurul tarafından yönetilen bir işletim sistemi olduğu olabilir. Ancak en azından şimdilik Google bu şekilde bir güç veya tehditle kimsenin karşısına çıkmadı. Az önce bahsettiğim aynı firmalar kendi sistem uygulamalarını AOSP katmanı üzerine ekledikleri gibi Google’ın kendi lisansı ile firmalara sattığı bir sistem uygulamasını daha ekliyorlar. Bu uygulamanın yani Google’ın arkasına sığındığı gücün adı ise Google Mobil Hizmetleri (GMS) ve dolayısı ile Google Uygulamaları. Bu iki kısım aslında birbirinden tamamen bağımsız olsalarda ister istemez iç içe geçmiş durumdalar. Kısa bir açıklama ile ikisinin farkını ve ne olduklarını açıklayalım;

Google Ecosystem

Google Mobil Hizmetleri (GMS) Android’in kendi web sitesinde tam olarak şu şekilde tanımlanmaktadır;

Google Mobil Hizmetleri, Google’ın en popüler uygulamalarını ve API’lerini Android cihazlarınızda kullanabilmenizi sağlar.

Sizinde okuduğunuz gibi Google Mobil Hizmetlerinin tanımının içinde dahi Google Uygulamaları geçiyor. Yukarıda bahsettiğim gibi ne kadar birbirinden bağımsız olsalar da birbirleri ile iç içe geçmiş iki kavramdan bahsediyoruz.

Aslında biraz daha teknik açıdan baktığımızda GMS, Google’ın kendi lisansı altında Android işletim sistemine dahil ettiği bir sistem uygulamasından ibaret. Yukarıda bahsettiğim AOSP katmanından bağımsız olarak telefon üreticilerine lisanslı ve ücretli olarak satılan bir parçası. Google GMS ile birlikte aslında uygulama geliştiricilere uygulamalarını çok daha zengin içeriklerle ve özelliklerle donatabilecekleri hizmetler sağlıyor. (Google Haritalar, Google Authentication, Google Location, Google Games, Google In-App Purchase, Firebase Analytics, Firebase Cloud Messaging (Push Notification), Google Advertisement vb.) Bu hizmetler geliştiricilerin uygulamaları üzerinden para kazanmasını, uygulamalarının çok daha fonksiyonel olmasını ve çok geniş kitlelere kolay ve güvenilir bir ortamda ulaşabilmesini sağlıyor. Bu nedenle bir çok geliştirici uygulamalarında ücretsiz ve/veya komisyon ücreti ödeyerek bu servisleri kullanıyorlarlar. Geliştiricilerin bu servisleri kullanması uygulamaların bu servisler olmadan çalışabilme olanağını ortadan kaldırıyor. Google bu sayede büyük bir gücü elinde bulundurarak hem geliştiriciler için hem de son kullanıcılar için vazgeçilmesi çok zor bir noktaya konumlandırıyor kendini.

Google Uygulamaları ise geliştiricisinin ve hizmet sağlayıcısının Google’ın kendisi olduğu uygulamardır. Youtube, Google Maps, Google Drive, Google Photos, Google Play, Chrome vb. uygulamalardan bahsediyorum. Bu uygulamaların sadece bir kaç tanesi. GMS ile birlikte kendisini uygulama geliştiriciler ile son kullanıcılar arasına konumlandıran Google, kendi uygulamaları ile birlikte son kullanıcıları da doğrudan bu şekilde kendisine bağlıyor.

Bu uygulamaların en önemlilerinden biri olan Google Play, bir yandan son kullanıcının güvenilir kanallardan yeni uygulamalar indirmelerine, güncellemeler almalarına olanak sağlarken diğer yandan uygulama geliştiricilere uygulamalarının yönetimi konusunda muazzam kolaylıklar ve yetenekler sağlamaktadır.

Yani özetleme gerekirse, Android işletim sistemi her ne kadar açık kaynak kodlu olarak geliştirilen bir proje olsa da Google bu işletim sisteminin efektif kullanımını kendine bağlamış durumda.

Peki Google olmadan Android İşletim Sistemini Kullanabilir miyiz?

Teknik olarak bu sorunun cevabı, evet kullanabiliriz. Ancak pratik olarak yaşanması mümkün olan bir çok sorun bizi bekliyor olacak. Bu zorlukların en büyüğü yıllardır edindiğimiz alışkanlıklardan kurtulmak olacaktır. Teknik bir sorun olmasa da eğer bir Android kullanıcısı iseniz yıllardır Google uygulamalarını kullanmaya çok alışmış olmalısınız. Google Haritalar, Gmail, Google Drive yedekleriniz, Google Photos’da sakladığınız resimleriniz vb. Bu alışkanlıklardan vazgeçmek herkes için kolay olmayacaktır. Tabii ki aynı durum iPhone kullanıcıları içinde geçerli. Apple’da tıpkı Google gibi kendi ekosistemine sahip bir marka olarak aynı servisleri hem uygulama geliştiricileri hem de son kullanıcılar için yıllardır sağlıyor ve geliştiriyor. Bu da demek oluyor ki Google’dan tamamen başka bir firma, tamamen farklı bir işletim sistemi için benzer bir ekosistemi ayakta tutabiliyorsa, Android işletim sistemi için de Google’dan bağımsız bir ekosistem kurma düşüncesi çok ütopik bir şey değil.

Alternatif Çözümlerden biri Huawei Mobil Servisleri olabilir mi?

Çok değil bir kaç ay önce ABD ticaret bakanlığının Huawei şirketini ticari kara listeye eklemesinin ardından Google, Huawei cihazları için lisans satışını durdurma kararını almıştı. Huawei ise bu noktada geride durmayarak yıllar önce Google’ın yaptığı gibi kendi mobil servislerini geliştirmeye başladı ve çok kısa sürede çok büyük bir yol alarak ilk servislerini aylar önce geliştiricelerin kullanımına Huawei Mobil Servisleri (HMS) ismiyle sundu.

Huawei kendi ülkesi için ürettiği modellerinde zaten yıllardır Google Servislerini barındırmıyordu. Bu yaşanan gelişmelerle birlikte Huawei kendi servislerini Avrupa başta olmak üzere 170'den fazla ülkenin kullanabileceği şekilde genişletti ve kullanıma sundu. Bizler de böylece Google’sız bir Android işletim sisteminin nasıl olacağının örneklerini görmeye başladık. Geliştiriciler uygulamalarında kullandıkları Google Servislerini hızlı ve kolay bir şekilde Huawei’in sağladığı servislerle değiştirerek son kullanıcılara herhangi bir deneyim kaybı yaşatmadan uygulamalarını 2020 yılı ve sonrasında satışa sunulacak Huawei cep telefonlarında kullanılabilir hale getirebiliyorlar.

Ücretsiz olarak Huawei Developer hesabı oluşturabilecekleri gibi uygulama üzerinden elde ettikleri gelirler için yarı yarıya az komisyon ödeyerek kar oranlarını arttırabiliyorlar. Son kullanıcıya erişebilmek için ise Huawei’nin kendi marketi olan Huawei App Gallery’de tüm Huawei kullanıcılarına uygulamalarını yine ücretsiz olarak yayınlayabiliyorlar. Üstelik Huawei Mobil Servisleri istenildiği takdirde GMS ile birlikte diğer cep telefonları markalarına ait Android işletim sistemlerine de yüklenebiliyor. Bu sayede sadece Huawei cihazlar için bir alternatif oluşturmakla kalmayıp diğer tüm Android işletim sistemi kullanan cep telefonları içinde farklı bir ekosistemin kapılarını açıyor. Öyle ki, Google’ın Türkiye Rekabet Kurumu ile restleşmesinin devam etmesi durumunda, yerli cep telefonu üreticilerinden olan General Mobile ve Vestel gibi firmalarında telefonlarında Huawei Mobil Hizmetlerini kullanması akla gelen ilk çözümlerden birisi oluyor.

Sonuç olarak Google elinde çok büyük kozları olan çok büyük bir şirket. Yıllardır biriktirdiği deneyim ve geliştirdiği ilişkiler ile mobil sektörün en büyük oyuncularından biri. Ancak söz konusu teknoloji olduğunda hiç bir firma alternatifsiz, hiç bir sorun çözümsüz değildir. Google’ın, Türkiye’ye savurduğu bu tehdidi çok ciddiye alıp karalar bağlamaya gerek olduğunu düşünmüyorum. Bu yaşananlarla birlikte Google’ın Türkiye’yi Huawei ile ortak bir soruna sürüklemesi ise bir Huawei çalışanı olarak beni çok şaşırttı. Ancak aylardır Google Servislerinin alternatiflerinin üretilmesi ve geliştirilmesi konusunda yaptığım çalışmalar sonucu tekrar söyleyebilirim ki, hiçbir şey alternatifsiz değildir. Bu tarz çıkışların tüm dünyadaki teknolojik rekabetin canlanmasına katkı sağlıyor olması, tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi kendi ülkemizden de yerli çözümlerin üretilmesine fırsat verebilecek olması, üretilmese dahi yerli teknoloji üretiminin ne kadar önemli olduğunun anlaşılmasına katkı yapacak olması bardağın dolu tarafları olarak düşünülebilir.

Uygulama geliştiricilerin Google Mobil Servisleri ile olan bağımlılıklarını incelediğimiz yazıya da Android Uygulama Geliştiricilerinin Google Bağımlılıkları adresinden ulaşabilirsiniz.

Not: Yıllar sonra yazdığım ilk blog yazısı, hatalarım kelime yanlışlarım ya da dil bilgisi hatalarım olduysa affınıza sığınıyorum. Konuyla ilgili naçizane bildiklerimi sizlerle paylaşmak istedim.

--

--