Motivasyon

• Kendini oyuna ver. Sahanın içinde kal, rakibinle çemberin arasında kal.

Çoğu branşta olduğu gibi basketbolda da teknik ve taktiğin dışında en önemli unsurlardan biri motivasyon. Dünya çapında yıldız sporculara bakıldığında bunun önemi çok daha iyi anlaşılabiliyor aslında. Bu sporcular oyun sırasında konsantrasyonlarını çok iyi kontrol edebiliyorlar. Faul atışı sırasında seyircilerden ciddi anlamda bir yuhalama ve ıslık, motivasyonu düşürmeye yönelik saldırılar geldiğini düşünelim. Burada oyuncu tüm konsantrasyonunu genişletir, topa ve potaya odaklanır ve her tür dış etkene kendisini kapatır. Birkaç dakika sonra alınan kısa bir molada ise konsantrasyonunu daraltarak daha çok rahatlar. Motivasyon, belli hedefler ve idealler için kişiyi harekete geçiren olguların bir bütünüdür. Basketbolda her oyuncu için hedef başarılı olmak ve takımının en üst seviyeye çıkması için üstüne düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmektir. İşte bu, teknik ve kondisyon çalışmalarını kapsayan antrenmanların düzenli yapılması ve kişinin motivasyonunu en yüksek seviyede tutması ile mümkün olur.

Motivasyonu Yükseltmek İçin Sporcularımız Neler Yapmalı?

Bence motivasyonun üç ayrı adımı var. Hedef koymak, Hayal kurmak, harekete geçmek. Biraz daha açmak gerekirse, bir sporcu maça veya antrenmana gitmeden önce kendine bir hedef koymalı:
-Bu maçı kazanacağız, bu antrenmana kapasitemi zorlayacağım.

Soyunma odasında veya yolda giderken hayal kurmalı:
-Önümdeki oyuncuyu arkadan el değiştirme yaparak geçip eksik adım turnike atıyorum.

Ve artık ne yapacağını ve nasıl yapacağına dair fikri var, sonunda harekete geçmeli. Karşılaşma esnasında ise sporcuya düşen; kendine güvenmek, yaptığı hatalardan ders almak, yaptığı işi sahiplenmek, takımına inanmal, diğer sporculara saygılı olmak ve dış etkenlerden sıyrılabilmektir. Böylece en yüksek motivasyonla oyununu oynar ve kişisel başarısı ile takımın başarısına ortak olur.
Rekabet motivasyonu arttıran en önemli güçtür ki basketbolun son derece eğlenceli, heyecanlı ve milyonlarca kişi tarafından severek takip edilmesinin bir sebebi de budur. Takım içerisindeki tatlı ama hiç de küçümsenmeyecek olan kıyasıya rekabet de kişiyi motive eden bir durumdur. Oyuncu daha hızlı gelişir, daha fazla çalışır ve takıma olan katkısı her zaman daha fazla olur. Genelde bu durumdan kârlı çıkanlar biz antrenörler oluruz, çünkü bir oyuncuya bir yere kadar ulaşabiliyoruz, o noktadan sonrası onun kendi iç dünyasında olan bitenle alakalı oluyor.

Peki ebeveynler çocuklarının motivasyonunu yükseltmek için neler yapmalı?

Öncelikle şunu söylemeliyim ki her zaman pozitif olun. Çocuğunuz bazı şeyleri yapamıyor olabilir, o da muhtemelen bunun farkında zaten. Fakat sizin yapamadığı şeyi ona söylemeniz onun için daha çok motivasyon kaybına sebep olacaktır. Bırakın burada biz antrenörler devreye girelim, fark edilebileceği üzere, çocuklar antrönerlerinin söylediklerini her zaman daha çok önemsiyorlar, çünkü bizi hem arkadaşı hem abisi olarak görebiliyorlar. Çocuğunuzu her zaman takdir edin. Maçta kötü oynamış olabilir, istediklerini tam anlamıyla yapamamış olabilir ancak maçtan sonra diyeceğiniz tek şeyin “Aferin Oğlum/Kızım” olması gerek. Unutmayın sizler onların her zaman en iyi destekçileri olacaksınız, sadece basketbolda değil hayatları boyunca…
Hepimizin bu konuda yapacağı şeyler var Sporcularında Ebevenylerinde ve tabi ki bizlerinde.Bizler elimizden geldiği kadar onları motive ediyoruz antrenmanlarda,soyunma odasında,molalarda… Onların inanmalarını ve psikolojik olarak hazır olmalarını sağlıyoruz. Bu da bizim görevimiz. Hepimiz yapmamız gerekenleri yaptığımızda motivasyonun hiçbir zaman eksilmeyceğini düşünüyorum ve efsanevi oyuncu Bill Russell’ın şu sözleriyle size veda etmek istiyorum “Amaç her şutu kesmek değil,rakibi her attığı şutu kesebileceğinize inandırmaktır”. Sağlıcakla,sporla ve evde kalın :)