GİRİŞİMCİLİĞE NEREDEN BAŞLANIR
Girişimci Olduğumu Nasıl Anlarım?
Yazıya, girişimciler dünyasının en klişe ve tuzakçı sorusuyla hoş geldin. Maalesef girişimci, halk arasında parmakla gösterilen sayılı kişilermiş gibi algılansa da böyle değil. Tarihin en başından beri hepimiz girişimler yapmak için kodlandık. Değişen tek şey girişim yapan halkların daha medeni, girişime tanık olan ortamların ise daha modern hale gelmesi. Eskinin teknolojik girişimi tekerleğin icadı iken bugün 3D yazıcılar; sosyal girişimi tarım ile yerleşik hayata geçiş iken bugün yapay zekacı yetiştirme köyleri…
Girişimciliğin tanımı ve çalışmaları zamanla tahmin edilebilenlerden ziyade daha da fazla değişime ve gelişime açık olması yönüyle farklılaşma gösteriyor. Bu yüzden girişimci olup olmadığımıza zaman veya kişiler değil bizler karar veririz.
Bir Girişimcinin Sahip Olması Gereken Özellikler
Merak
Herkes girişimci kodlarına sahiptir demiştik. İlk insanın, yaptığı girişimlerin ana nedeni doğaya duyulan meraktı. Bu kodları bozulmadan taşımaya devam etmek istiyorsan bu kodların orada bulunma nedeni olan merak duygunu da muhafaza etmen gerek. Çevrendeki her şeye emekleyen bir bebek gibi ilgi duymalısın. Her şeyin arkasında dönen mekanizmalar kafanı karıştırmalı, birden fazla şeyi çarpıştırınca neler meydana getirebileceğini düşünmek seni kıpır kıpır yapmalı. Çünkü girişimci, bilgiye de girişir. Hiçbir gün, bir önceki versiyonunla aynı olmamalısın ki, güncel olan dünyaya bile bir güncellik katabilesin.
Paylaşımcılık
Bir girişimcinin bir sürü şeyi paylaşması gerekiyor. Buna çalışma ortamını, bilgiyi, tecrübeyi, zamanı, sefayı ve cefayı paylaşmak da dahil. Ama grup girişimlerinde takım çalışması birinci madde olduğundan dolayı, paylaşım kabiliyetinin kendisi, girişimci için olmazsa olmaz.
Sorumluluk Bilinci
İster para amaçlı, ister kar amacı gütmeyen bir girişim peşinde koşturuyor ol. Girişimciliğin çekirdeğinde ihtiyaçları doyurmak yatar. Ve bu ihtiyaçları tespit edebilme yolunda empati ile sorumluluk bilinci ön planda işler.
Çalışkanlık
Tüm bu özellikler çalışkanlık olmadan bir şeye yaramaz. Bir düşün. Doymak bilmez bir merakın var; Gelişmeleri konuşan bir kalabalık gördün mü koştura koştura dinlemeye gidiyor, masa etrafına eğilmiş planlar çiziktiren bir ekip gördün mü dayanamayıp cama gözünü dayıyorsun. Paylaşımcısın; merak duyup önünde sonunda öğrendiğin her şeyi paylaşmaya çok yatkınsın. Bireyi artık aşmışsın, takım oyuncusu kafasına sahipsin. Sorumluluk bilincin yüksek; çevrene duyarlısın ve katkı sağlayabildiğini hissettiğinde müdahale edip orayı iyileştirmek istiyorsun.
Ama tüm bunlara rağmen çalışkan değilsin. Devamı yok. Dinlemeye gittiğin kalabalıkta oklar “e sen de?”ye döndüğü zaman tüy olup kayboluyorsun. Rastladığın her blog yazısının içeriğini merak ediyorsun, ama okumayıp kaydetmekten klasörlerce yer imi biriktiriyorsun. Paylaşımcı kafasında olsan da öğrendiğin bir şeyi “aman yarın anlatırım” diyip de bir arkadaşınla paylaşmaktan acizsin. Sorumluluk bilincin yüksek, ama fark ettiğin bozukluklara müdahale etme kısmın boş CV.
İnce yetenekler kalemin içindeki mürekkep gibidir, ama salt mürekkebi kağıda dökerek yazı elde edemezsin. Çalışkanlık tam olarak buradaki dolma kalemdir. İyi bir girişimci olmak istiyorsan, her zaman dolma kalemini sağlam tut.
Bu özelliklere sahip olmak seni bu konuda daima dinamik tutacaktır. Gerekli motivasyonunu kaybetsen bile kısa sürede bulmanı ve harekete geçmeni sağlayacaktır.
Girişimci Ruhunu Beslemek
Bu yola girerken tasarladığın çeşitli fikirlerin, inanılmaz araştırmaların, merakın ve inancın gibi daha birçok şeyin vardı. Hala var ve zamanla da artmaya devam edecek. Ama şu an veya pes etme noktasına geldiğindeki tek eksik olan etmen bütün bunları hatırlamaman. Bunları düşüşe geçtiğini hissettiğin dönemlerde kendinle konuşurken kesinlikle hatırlatman gerekiyor. Senin girişimci ruhunu beslemen için ihtiyacın olan şeyler bu yola çıkarkenki sahip olduğun özelliklerin ve hislerin. Sen sadece zaman zaman bunları kendine hatırlatacak ve zamanla üstüne eklemeler yapacaksın; bir de bakmışsın ki beslemen gereken bir girişimci ruhun yok, zaten beslenmiş bir halde daima seninle olan bir girişimci ruhun var.
Nereden Başlayacağıma Nasıl Karar Vermeliyim?
Eğer girişimci olmaya karar verdiysen ve kafanda bu konu hakkında fikirler varsa hiç durma ve harekete geç! Yönelmek istediğin girişim hakkında araştırmalar yap (daha önce neler yapıldığına bakmak sana ilham verecektir), kendi fikrini var edebilecek veriler ara, gerçekçi bir şekilde plan oluştur ve sonuca bak. Sonuçtan memnunsan ve umutluysan devam et değilsen ve hala girişimci olmak istiyorsan girişimciliğin diğer alt başlıklarına bak, belki de kendini orada bulacaksın. Bu şekilde kendini bulacak ve en iyi şekilde ifade edeceksin.
Üniversitede Girişim Başlatmak
Üniversiteler düşündüklerimizden çok daha fazlasına sahip ortamlar. Bazılarımız burayı yüksek AGNO’lar yapıp havalı bir diploma ve balo eşliğinde veda edilen yer olarak görsek de, geleceğimizin çoğunluğu üniversitede yaptıklarımızla belirleniyor. “Yaptıklarımız”ı karşılayan şeyin önemli bir kısmı ise girişimci çalışmalar. Ayrıca üniversitelerimiz aynı fikirde olduğumuz başka insanlarla tanışma fırsatı sunmakla birlikte fikrimizi güçlendirecek gerekli zemini ve imkanlara sahip olmamızı sağlar. Alanında yetkin profesör ve doçentlerle iletişim halinde tutarak gerekli tecrübeleri kazanmamızı sağlar. Kulüpler ve seminerler aracılığıyla çeşitli networkler edinmemizde ve ufkumuzu açacak fikirlere sahip olmamız konusunda bizlere yol gösterir ve bizler de üniversite girişimciliğe atılmış ve hazır oluruz.
Anladığın üzere, akademisyenler yalnızca dersler veya stajlar konusunda bize yardımcı olmak için orada değiller. Tüm gelişimimizle birlikte olası girişimlerimiz için de danışmanlık vermek üzere hazır bekliyorlar. Girişime ilk adım atarken, yaşanacak zorluklarda, yatırımcılara nasıl gidileceği konusunda (belki de yatırımcılarla senin ekibini tanıştırma aşamasında :) ) ve girişimin gerçeğe dönüştürülmesi aşamasında akademisyenler biçilmiş kaftanlar. Ki bir akademisyene sohbet esnasında geçmiş bir girişimleri olup olmadığını sorarsan, cevabın içerisinde üniversite öğrencisiyken yaptığı girişimleri de bulacaksındır. Çünkü girişimci, her yerde, her yaşta girişimci. :)
Üniversitede Network Kazanmak
Önce kısa bir cümleyle networking nedir bundan bahsedelim. Yabancı sözcüklerden hazzetmediğini tahmin edebiliyoruz, bu yüzden: akrabalarımızın iş konusu açıldığında dilinden düşürmediği “çevre”, network’tür diyebiliriz. Network, ileride birlikte çalışabileceğin kişilere tekabül eder.
Peki teyzelerimizin bahsettiği “çevre” ile normal çevre arasındaki fark nedir, yani ne network değildir? Arkadaş çevren network değildir. “Zehir bu çocuk” dediğin ama maalesef zehrini akıtamayan kişiler network değildir.. Çünkü bahsettiğimiz gibi potansiyel iş ortaklarına network diyoruz ve bu ihtimallerden bir tık ötesini gerektiriyor. Yani iş hayatıyla ilgili katıldığın bir konferansa katılan herkesle teker teker tanışırsan network edinmiş değil, bir grup insanla tanışmış olursun. Network edinmek istiyorsan ortamı önce bir süzmeli ve elindeki oku belirli hedeflere atmalısın :)
Üniversiteyi ucu bucağı olmayan bir kaynak gibi görmenin başka bir nedeni networking yuvası olmasıdır. Eminim bu yazıyı kendine büyük bir potansiyel biçerek okuyorsun ve ileride de büyük işler yapmanın planlarını kuruyorsun. Şimdi tekrar düşün. Sence her gün derslerine girip çıktığın koca üniversitede yalnızca sen mi böylesin?
İşte bu yüzden üniversitelere network yuvası diyoruz. Şimdi gelgelelim üniversitede bu “sen gibi” olan kişileri nasıl bulup çıkartabileceğine ve “network”üne dahil edebileceğine.
Üniversite etkinlikleri
Yıl içerisinde üniversitelerde birçok alanda etkinlikler düzenleniyor. Network aradığın alanlardaki etkinliklere katılabilirsin. Katıldığın etkinliklerin atölyeleri olabilir; hiç değilse tanışma molaları olacaktır. Bunlar, network kurabileceğin kişileri tanıman için birer altın kaşık.
Sosyal Medya Hesapları ve Linkedin
Linkedin’e dair detaylı bir anlatımı Kariyer Günleri #1’in Linkedin ve Networking oturumunda yapmıştık. Linkedin, potansiyel networklerin çalışmalarını paylaşıp ilgilendikleri çalışmalarla etkileşime girdikleri, yani tam olarak kendilerini pazarladıkları bir ortam. Ayrıca üniversitenin/fakültenin/bölümünün Linkedin sayfaları ve grupları olabilir. Bunlara üye olarak da Linkedin profili olan öğrencilerle etkileşimini arttırabilirsin.
Aynısı üniversitendeki birim ve toplulukların sosyal medya hesapları için de geçerli. Bunların paylaşımlarında, sıkça o birimin aktif öğrencilerini göreceksin. Bu kişilerin networküne rahatça girebileceğine eminiz, yeter ki gözünü korkutmadan iletişime geç. :)
Üniversite Öğrencilerini Merkeze Alan Oluşumlar
Gelişim sürecin esnasında gözünü üniversitenden dışarıya diktiğinde, senin gibi öğrencileri bir araya getirip geliştirmeyi amaçlayan birçok oluşumun bulunduğunu fark edeceksin. Yetkin Gençler, Young Guru Academy, Yenibirlider, Insider, Genç Kariyer Akademisi, Habitat Derneği, Girişimcilik Vakfı, Gelişen Nesil bunlardan yalnızca birkaçı. Bunun gibi oluşumlar genellikle seni üniversite kimliğinin altında kabul eder. Bu kimliği hem oluşumda etkinlik gösteren kampüsdaşlarını keşfetmek hem de senin zihniyetine sahip kampüs dışı öğrencilere ulaşmak için kullanabilirsin. Emin ol; dünya, sınırları aştıkça güzelleşiyor.
Teknokentler, Kuluçka Merkezleri, Kütüphaneler ve Study Cafeler
Kişiler gibi takımlar da network olarak kazanılabilir. Bireyleri aşıp takımlarla işbirliği yapacağın zamanlar da gelecektir. Belki kendi takımınla başka takımlar arasında köprü görevi göreceksin :) İşbirliğine değer öğrencileri gruplar halinde görebileceğin yerler ise Teknokentler ve Kuluçka Merkezleridir. Üniversitende bunlar yoksa asla üzülme; coğrafya değişir ama birlikte bir şeyler üretme isteği hiçbir zaman değişmez! Üniversitenin kütüphanesindeki grup odalarında, proje üzerinde çalışan bir takıma rast geleceksindir. Eğer kütüphanede böyle odalar yoksa, şehrindeki study kafelere bak. Oralarda grup odaları olmasa da masa çevrelemiş bir takım kesinlikle bulunur.
Böyle imkanlar bulduğunda sohbet etmekten ve kendini ifade etmekten çekinme. Çünkü az önce ilerideki iş ortaklarına selam verip onlarla tanışmış olabilirsin :) Eğer böyle yapmazsan belki de ileride çok güzel imzalar atacağınız işleri hiç başlamadan bitirmiş olabilirsin. Seçim senin…
Burada bahsettiklerimiz sayesinde edindiğin ve edinmeye devam edeceğin (emin ol hep devam edecek) tecrübeler ufkunu açacak. Çok güzel bir network ağına sahip olacaksın ve ilerlemen için o kadar az engel kalacak ki kısa sürede kaydettiğin gelişmeler seni tatmin eder nitelikte olacak. Burada sana düşen kısım ise network edinme konusunda istekli olman, kendini ifade edebilmen ve ön yargılı olamaman olacaktır.
Girişimcilere Tavsiyeler
Korkma. Hepimiz bu kulvarda hata yapmak için varız. Eğer çevrende hatasız emekliliğe giden bir kariyer planlayan varsa, o kişi Hulk’a da inanıyordur.
Başarısızlıklarını tecrübeye dönüştür; eğer yapabilirsen bunlar artık farklı bağlamlarda yeni başarıların olacaklar.
İnsanlara saygı duy. Hepsi yaşları kadar yaşanmışlık ve tecrübeye ev sahipliği yapıyor. Karşındakinin karakteri ilgilenmeye değer olmayabilir. Yine de her zaman özütlenecek, ders çıkarılabilecek parçalara sahiptir ve bunlar ilgilenmeye değerdir.
Okumayı hiçbir zaman bırakma!
Bu yazıyı bitirdiğinde, bir başkasına geç. Çünkü üstteki gibi sen insanlardan ders çıkarmaya debelenirken insanların bir kısmı da kendi birikimini hazır bir ders olarak yazılarla önüne serecek. Konsantre edilmiş bu tecrübe kümelerinden faydalanmayı bil.
Hele ki bunlar ücretsiz internet ortamında paylaşılıyorken…
Buyur Ediş
Kendine değer katmak istediğin ve buraya kadar okuduğun için teşekkürler.
Yazı hoşuna gittiyse alkış butonundan alkış gönderebilirsin, beğeni derecene göre aynı anda 50'ye kadar alkış göndermen mümkün :)
Buna benzer yazılara da IEEE-PubS Amasya yayın profilinden ve yazarların profillerinden erişebilirsin.