Doğukan Aycı
Rezonans
Published in
6 min readFeb 27, 2021

--

Günümüzün En Etkili İklim Aktivistleri Bizler Olabilir miyiz ? Başarısız(!) bir girişimle, PES HAC ile açıklayalım…

erhabalar, bugün sizlere teknik bir konudan ziyade bir topluluk hikayemizi, bir sosyal sorumluluk projesini anlatmak için masa başına geçiyorum.

Başlık bir miktar iddialı oldu sanki, öncelikle buna bir açıklama getirmek faydalı olabilir. İklim aktivisti kelimesi size neyi çağrıştırıyor emin değilim fakat benim gözümde iklim aktivisti yaşanan küresel iklim krizine karşı farkındalık yaratmaya çalışan, kök nedenlerini araştıran, çözümler ve politikalar üreten bireylerdir. Yaklaşık 50 yaşında olan [1] bu yeşil harekete öğrenciler, gönüllüler, bilim insanları, politika üreticiler dahil olmak üzere birçok kimlik sahibi birey dahil olmuştur. Yaşadığımız dönem iklim krizini derinden hissettiğimiz bir dönem olarak durumun ne kadar kötü olduğunu bizzat deneyimlediğimiz bir dönem oldu. Yaşananlar da yeşil harekesin sesinin büyümesine ve farklı bir boyuta ulaşmasına katkı sağladı.

Ardından 2017 ve 2018’de dünya dev kasırgalar, tayfunlar, sıcak dalgaları ve orman yangınlarıyla sarsıldı. Haritadan silinen ada ülkeleri, alevlerin yuttuğu kasabalar, İsveç gibi soğuk ülkelerde bile haftalar süren orman yangınları, şiddetli fırtına, dolu ve sel görüntüleri iklim değişikliğinin hızlandığını bilimin aracılığına gerek kalmadan görünür hale getirdi. En nihayet 2017 ve 2018’de Asya ülkelerindeki ekonomik büyümenin hızlanmasıyla ve ABD’de de artışın tekrar başlamasıyla birlikte küresel emisyonlar yeniden yükselişe geçti. Küresel sera gazı emisyonlarında bir yıl öncesine göre 2017’de yüzde 1,6, 2018’de yüzde 2,7 artış görüldü. — Ümit Şahin [2]

Peki biz nasıl en etkili iklim aktivistleri olabiliriz ? Öncesini şunu soralım, biz kimiz ?

Önce geniş perspektiften sonra çekirdek ekibimizden bahsetmekte fayda var. Bizler IEEE Power & Energy Society bünyesindeki akademisyenler, öğrenciler, mühendisler olarak STEM alanında kendilerini geliştiren, mesleki hayatına bu alanlarda devam eden bireyleriz. Bulunduğumuz bu köklü topluluk “Advancing Technology for Humanity” ilkesi ile bilim ve teknoloji alanında akademisyenler, mühendisler ve öğrencileri çatısı altında toplayan bir oluşumdur.

Şu küçük kesişim kümesi işte biziz

Bizim çekirdek ekibe gelirsek eğer, IEEE Power & Energy Society çatısı altında geçtiğimiz 2018 senesinde kurulmuş olan Humanitarian Activities Comitte güç ve enerji alanında bir topluluk olan bizlerin iklim krizi gibi çevresel sorunlara, eğitimde eşitsizlik gibi toplumsal sorunlara kendi yetkinliklerimizle çözümler sağlamak amacıyla yaratılmış bir oluşumdur. Bu toplulukla olan hikayemiz globalden gelen Elçilik çağrısı ve ardından şuanda Tanıtım Ekibimizden olan Mertcan’ ın (diğer adıyla Jack Joyce) Türkiyede ve Avrupadaki tek elçi olması ile başladı.

Öncelikle Ne Olduğumuzla Başlamak İsterim, IEEE Power and Energy Society’nin (PES Diye Bahsedilecektir) Altında Kurulan IEEE PES Humanitarian Activities Committee, Güç ve Enerji Alanında İnsani Faaliyetler Yürüten Bir İnsiyatif Olarak Tanımlıyoruz. Kelimeler Karışık mı Geldi? Daha Basit Anlatmaya Çalışayım. IEEE’de PES Diye Bir Society Var, Güç ve Enerji Alanıyla İlgileniyor. Bir de HAC Diye Bir Komite Var, Açılımı Humanitarian Activities Committee, ve Evet, İsmiyle Çok Dalga Geçildi, Bu Komitenin Amacı Teknolojiyle İnsanlığın Sorunlarını Çözmek, ya da Havalı Kelimelerle Sürdürülebilir Kalkınmayı Sağlamak. Yani Aslında PESin Altında Bir HAC Kurulmuş ve Biz de Bunun İTÜ’deki Temsilcileriyiz Gibi Düşünebilirsin. Bunun İçin Elçilik Açılıyor Bu İnsiyatif Tarafından Falan Falan. — Mertcan

Mertcan’ın Global tarafta Türkiye Elçisi Seçilmesi ve bizden gelen tepkiler :)

Mertcan’ın seçilmesi ile birlikte ben de ekibe dahil oldum. Zira ikimiz de UNDP Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile yakından ilgilenen öncesinde de gönüllülük faaliyetlerinde bulunmuş kişileriz. Oturup neler yapılabilir kimlerle yapılır temalı beyn fırtınalarından sonra gönüllü olacağını düşündüğümüz dostlarımızı yanımıza çekip ekibi genişletmeye başlamıştık. Elektrik fakültesinden dinazorlar, kimyacılar, endüstriciler, fusion sevenler derken renkli bir ekip ortaya çıktı. İlk toplantıda da bu çeşitlilik meyvelerini vermişti ki projeden bahsettikten sonra güzel fikirler ortaya atıldı. Ardından İTÜ’deki komitemizin toplantısında yapmış olduğumuz sunum globaldeki resmi hesaptan da paylaşıldı.

PES HAC Resmi Sayfasının ilk etkinliğimizi paylaştığı duyuru. Afiş tasarımından tutun global saati vermemize kadar profesyonelliğini gösteriyor :)

Peki Neler Yaptık?

Açıkçası kurulma süreci, kendimizi farklı mercilere ifade etme dönemi, klasik İTÜ yoğunluğu derken pek çok çalışmamız dar bir zamana ve enerjiye sığdırılmaya çalışıldı. Denediğimiz, kimi zaman dikiş tutturamadığımız projeler şu şekilde;

Renewable Energy in Schools

Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden ve özellikle arasındaki 7 numaralı Affordable and Clean Energy Hedefine yönelik bildiklerimizi Lise ve İlkokul Öğrencilerine paylaşmayı hedeflediğimiz bir projedir kendisi. Benzer olarak PES TR Chapter’ın projesi “Children In Power” için de çalışmalar yapmayı denedik. Bu amaçla biri kendi lisem olmakla beraber birkaç lise ile görüştük ama olumlu yanıt alamadık. Hatta hedeflediğimiz bir okulun direk kapandığını öğrendik :) Öte yandan ekibin de yeterli emeği koymamasıyla proje rafa kalkmış oldu..

Çitayı Biraz Daha Yukarı Çıkarıyor “Blockchain” ve “Transactive Energy” Peşinde Koşuyoruz

Değişimin kendisi bireyde başlar mantığıyla önce kendimizi geliştirmemiz gerektiğine karar verdik ve kendimizi şu sıralar kahvehanelerde bile konu olan Blokzinciri (gerçi onlar Bitcoin konuşur) teknolojisinin enerjideki alanını ve toplumsal yönünü öğrenmeye verdik. Aslında ekip fena bir ilerleme kaydetmemişti, IBM Ofisinde Meet-up’lara katılmalar üzerine araştırmalar derken belli bir bilgi seviyesine erişildi. Kırılım noktası belki de bir MIT profesörünün kurduğu Algorand adında şirketinin meet-up’ına katılmak için motive iken etkinliğin iptal olması ve ardından İTÜ’nün her zamanki gibi boğucu yoğunluğu oldu. İlerleme kaydedilseydi şu sıralar daha da gündemde olan Transactive Energy konusu hakkında okumalar devam edecek belki bitcoin ile zengin olacağdık. Kim bilir… Lakin PES tarihinin en vizyoner girişimlerinden olduğu söylenebilir. Zira daha iyisini biz de yapamadık.

Train for Humanity T4H ile ekip olarak bağlarımızı ve özellikle kendimizi ilerletmeyi ihmal etmiyor, Soft skillerimizi geliştiriyoruz

Bu proje başarılı olmasından öte önemli bir krizi çözmemizi sağladı benim gözümden. Başarısız projelerin ve talihsizliklerin ard arda gelmesi ile ekipçe motivasyonun düştüğü bir dönemdeydik ve buluşmalar imkansız hale gelmişti. Bunun üzerine Mertcan güzel bir çözümle geldi ve her cuma bir konu üzerine eğitim aldığımız, gerçekten verimli geçen ve bize iyi gelen bir seri oldu. Konular yine içinde Humanitarian tarafı ağır basan ve Good to Know denilebilecek konulardı gerçekten. Özellikle Mertcan’ın zamanında aldığı Marka Eğitimi üzerinden bir markanın tanıtımı ve oluşumunu öğrenip IEEE üzerinden geçtiğimiz bir seri oldu. IEEE ile ilgili workshop topluluğumuza yıllarca emek verse de çoğumuzun anlayamadığı kavramları barındırmasıyla rafine bir şeydi, keyifliydi. Öte yandan küreselleşmenin ve bilgi teknolojilerinin bizi yeniden şekillendirdiği Toplum 5.0 konusunu da layıkıyla masaya yatırıp konuşmuşluğumuz da mevcuttur.

Şimdi bu girişimi bir Fucked-Up olarak mı değerlendirmek gerekir ?

Bu sorunun cevabına o senelerde evet diyor olsam da aradan geçen 2 sene fikirlerimi değiştirdi sanki. Hedeflediğimiz noktaya ulaşamamış olmak bir burukluk yaratsa da topluluğun sonraki iki senesini göz önüne aldığımızda bahsi geçen başarısız girişimlerin topluluk değerlerine ve hedeflerine yakınsadığını aradan geçen zamanda daha net görmüş oluyorum.

En başta sorduğum soruya geri dönersek, Günümüzün En Etkili İklim Aktivistleri Bizler Olabilir miyiz ?

Ben bu soruya evet demekle kalmıyor bunu başarmak zorunda olduğumuza inanıyorum. Zira görselde de göreceğiniz üzere küresel ölçekte hesaplanan karbon salımının en büyük yüzdesini konutlarda, endüstride ulaşımda kullanılan enerjiden kaynaklı olduğu açıktır. [3]

Görselde görüldüğü üzere karbon salımlarının çok büyük bir kısmı enerji türevli proseslerden kaynaklanmakta. Dolayısıyla çoğu çalışma da bu yüzden enerji üzerine yoğunlaşmış durumda [3]

Küresel iklim krizinin etkilerini azaltmak ve üstesinden gelmek için halihazırda Akademi, NGO’lar ve bazı iyi niyetli kurumlar çalışmalar yürütmektedir. IRENA’nın paylaştığı 2050 yol haritasında karbon salımını azaltmak için görselde görüldüğü gibi 3 ana hedef belirlenmiş durumda.

  • Isınma ve Ulaşımda elektrifikasyon
  • Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı
  • Enerji verimliliği

Her üç büyük hedefte karşımıza çıkan sorunları çözmek bizim elimizde ve bunu kendi yetkinliklerimizi kuvvetlendirerek yapabiliriz. Dolayısıyla topluluğumuz bünyesinde veya dışında gelişmeye ve geliştirmeye devam…

Enerjinin 2050 yol haritasını üçe ana hedef ile açıklamak mümkün: ulaşım ve ısıtma sistemlerinin elektrifikasyon, yenilenebilir enerji entegrasyonu ve enerji verimliliği [4]

Son olarak GOOD OLD DAYS…

T4H Projesinin son sunumu olsa gerek
Bu kalabalık elbetteki bizim HAC topluluğu değil. IBM Meet-Up’ından bir kare
Burada da onlarca kişiye webinar vermiyoruz. Her şeyin sonunda kayıt aldığımız bir konuşma. En son baktığımda 50 küsür kişi izlemiş 1 de dislike mevcut :)
Kollektif Temaşa dediğimiz böyle birşey olur
İklim krizi ile uğraşalım derken küresel başka bir kriz oldu, biz de ayak uydurduk

--

--

Doğukan Aycı
Rezonans

Electrical Engineer | R&D Project Specialist | Energy & eMobility Enthusiast