Birinci Uluslararası Türetim Ekonomisi Konferansı’ndan İç Görüler

imece’nin partnerleri arasında olduğu 1. Uluslararası Türetim Ekonomisi Konferansı, IPEC2024 İstanbul’da gerçekleştirildi! Zirveden öne çıkan iç görüleri size aktarıyoruz!

imece
imece
7 min readJun 14, 2024

--

Türetim Ekonomisi Derneği, 1. Uluslararası Türetim Ekonomisi Konferansı’nda dünya genelinde alternatif ekonomiler alanında çalışan araştırmacılar, yeni ekonomik modellere ilgi duyan ve gerek günlük aktivitelerinde gerek iş dünyasında ekolojik ve sosyal etki yaratmayı hedefleyen kişi ve kurumları bir araya getirdi. Alternatif Ekonomiler (Degrowth, Donut Ekonomisi, Post Growth, Sosyal Ekonomi, Dayanışma Ekonomisi, Türetim Ekonomisi, Ortak İyilik Ekonomisi, Sorumlu ve Etik Tüketicilik, Yerel Para Birimleri), Sosyal ve Ekolojik Fayda Yaratmak başlıklarnını incelendiği etkinlikte uluslararası pek çok konuşmacı ve katılımcı yer aldı.

Etkinlikle ilgili videoları link üzerinden izleyebilirsiniz!

İş Birliği ve Gezegenin Geleceği Vurgusu

Kadir Has Üniversitesi’nde düzenlenen 3 günlük etkinlik, Türetim Ekonomisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Uygar Özesmi ve üniversitenin İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serhat Güvenç’in açılış konuşmaları ile başladı. Özesmi konuşmasında “Ekosistemdeki ortaklarımız oldukça önemli çünkü bu içeriği mümkün kılanlar onlar. Türkiye’deki etki alanındaki ekosistem üyelerinin bu konferansta bir araya gelerek dayanışma göstermelerinden ve birlikte çalışarak değişimin mümkün kılınacağına dair inançtan dolayı çok mutluyum.” diyerek iş birliği vurgusunda bulundu. Etkinliğin ekolojik ve sosyal olarak adil bir geleceği mümkün kılmak, sistem dönüşümünü sağlamak için odaklanmamız gereken şeylerin neler olduğunu gösterebilecek bir fırsat olduğunu dile getirdi.

Güvenç ise etkinliğin, üniversitenin inovasyonu ve entelektüel fikir alışverişlerini teşvik etme misyonuyla uyumlu, ileri görüşlü bir girişimi temsil ettiğini belirtti: “Kariyerlerini bu karmaşık sorunları anlamaya ve çözmeye adamış uzmanlardan bilgi alacağız. Fakültemiz ve öğrencilerimiz için, bu ilham verici çalışmaları ve inisiyatifleri dinlemek büyük bir ayrıcalık olacak ki bunlar aynı zamanda bu alanların öncüsü olan kişiler tarafından yönlendirilecek yeni araştırmaların da konusu olacak. Misyonumuz, entelektüel ufukları yeni konulara genişletmek, yeni fikirleri bilimsel verilerle temellendirmek ve nihayetinde toplumun ilerlemesine katkıda bulunmaktır. Bu ilerleme elbette ki doğal çevremizle uyum içinde olmalı ve insanlığın tüm gezegen sakinleriyle birlikte gelişmeye devam etmesini sağlamalıdır. Başka bir gezegenimiz olmadığını biliyoruz, gezegen B’miz yok.”

Degrowth ve Doughnut Ekonomisi Öngörüleri

Dünyanın geleceğine vurgu yapılan bu konuşmaların ardından, degrowth yaklaşımının gündem edildiği bir konuşma gerçekleşti. Cargonomia Koordinatörü, eğitmen, yazar ve disiplinlerarası araştırmacı Vincent Liegey, çevresel krizlere en fazla katkıda bulunan ülkelerin, sonuçlarından en az etkilenenler olduğunu ama kaynakları tüketilen ülkelerin bu tür sorunlarla yüzleşmek zorunda kaldıklarını bir kez daha hatırlatan sözlerine şöyle devam etti: “Bu durumda büyük bir adaletsizlik var. Temel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra, sürekli daha fazla üretmek mantıklı değil ve bu durumun insanların mutluluğu üzerinde de büyük bir etkisi yok.” Konuşmada küresel ekonomik büyümenin sonlanmasının gerekli ve kaçınılmaz olduğu, adil ve demokratik bir şekilde uygulanırsa istenebileceği vurgulandı. Degrowth yaklaşımının yeşil boyama gibi durumların da önüne geçeceği hatırlatıldı.

Etkinliğin temalarından birisi olan Doughnut Ekonomisi, Doughnut Economics Action Lab’in İş ve Girişim Lideri Erinch Sahan’ın konuşmalarıyla ele alındı. Sahan, ekonomiyi yeniden hayal etmek, yeniden tasarlamak ve yeniden düzenlemek için yardımcı olan fikirler üzerinde çalıştığını belirtti ve ekledi: “Finans, sadece inovasyonu hızlandırmada değil, aynı zamanda şirketlerin tasarımını, sahipliğini ve yönetimini şekillendirmede de aktif bir role sahip olmalı.” Konuşmacı, ekonomiyi daha az zararlı hale getirme çalışmalarına ilişkin olarak “Bu, zaman lüksüne sahip olmadığımız bir durum, bunu dün yapmalıydık. Ekolojik ayak izimiz kötüye gidiyor ve bunun sonucu olarak sosyal etkimiz de kötüleşiyor.” tespitinde bulundu. Etki yatırımcılığının bir fırsat olduğunu belirterek yatırımcıların “ekonomiyi nasıl yeniden şekillendirebilirim?” diye düşünmeleri ve bunu bir gerçeklik haline getirmeleri tavsiyesinde bulundu: “Bu, adil ticaret peşinde koşabilen iş modellerini tasarlamak anlamına gelecek. Bu modeller, yarattıkları değeri dağıtabilecek, topluma çok daha faydalı ürünler yaratma stratejilerini kullanabilecek olumsuz ürün ve hizmet etkilerini ortadan kaldırabilecek iş modelleri olacak.”

Doughnut Ekonomisi üzerine gerçekleşen oturumda söz alan Inogar ve İdema Kurucu Ortağı Ali Ercan Özgür de etki yatırımcılığına vurgu yaptı: “Sosyal girişimlerin kritik olduğuna ve daha fazla yatırım yapılması gerektiğine inanıyorum. Finans kurumlarının zihniyetini değiştirmeliyiz ve sadece küresel finansmana odaklanarak değil, sosyal girişimlerin yeni bir mekanizma, kurumlar, ilişkiler olarak büyümesini desteklemesi gereken kamu kurumlarını da değiştirerek bunu yapmalıyız. Gerçek somut adımlara ve radikal iş birliklerine ihtiyacımız var. Bu ortaklıklar için öncelikle kamu kurumları, büyük kuruluşlar ve STK’larda değişiklikler ve dönüşümler yapmamız gerekiyor.”

Oturumun bir diğer konuğu da Akbank Dijital Tasarım ve İnovasyon Bölüm Başkanı Burcu Küçükünal’dı. Küçükünal da finans sektöründe gerçekleşmesi gereken birçok temel değişikliğin daha sürdürülebilir ve adil bir finans sistemine doğru olması gerektiğini belirtti. Onarıcı finans yaklaşımını değerlendiren Küçükünal, “ReFi, yaşadığımız dünyayı yeniden hayal etmek, onarmak ve geleceğimiz için yeniden oluşturmak üzere attığımız ilk adımdır.” diyerek Akbank LAB ve imece iş birliğinde hayata geçirilen ReFi Türkiye programının çalışmalarından örnekler sundu.

Sosyal Fayda Odaklı Sistemler Kurmak

Etkinliğin ikinci günü, “People and Planet First Verification” oturumu ile başladı. Yekpare Direktörü Merve Kavas, Doughnut Economics Action Lab’in İş ve Girişim Lideri Erinch Sahan ve Good Market Ortak Üreticisi Amanda Kiessel’in yer aldığı panelin odak noktası “iş dünyasını dönüştürme ve gezegenin imkanları dahilinde herkesin gelişebileceği bir ekonomi inşa etme” amacıyla yola çıkan ve küresel bir partnerlik ağı olan “People and Planet First Verification” çalışması idi. Özel kardan ziyade “insan ve gezegen öncelikli” olmayı benimseyerek bu doğrultuda insanları ve gezegeni önceliklendiren işletmelerin büyümesini destekleyen hareketin içerisinde sosyal girişimler, kooperatifler, adil ticaret işletmeleri ve sosyal işletmeler bulunuyor. Hareket, ülkeye dayalı ve küresel güvenilir sertifikaları tanıyan bir doğrulama sistemi ile bu tür sertifikaların bulunmadığı ülkelerde doğrulama imkanı sağlıyor, kaynaklara erişimi ve kolektif savunmayı güçlendiriyor.

Panelde projenin 5 doğrulama standartı şu şekilde özetlendi:

Amaç: “Sosyal ve/veya çevresel bir sorunu çözmek için var.”
Operasyonlar: “Operasyonel kararlarda amacı, insanları ve gezegeni kârın önüne koyar.”
Gelir: “Kendi kendine sürdürülebilir bir gelir modeline sahiptir.”
Artı Miktar: “Herhangi bir artı miktarın çoğunluğunu amacına yeniden yatırır.”
Yapı: “Amacı uzun vadede koruyan ve kilitleyen yasal yapılar ve finansman modelleri seçer.”

Panelde projenin işletmenin nasıl çalıştığı, kaynağını nereden aldığı, işçilerine nasıl ödeme yaptığı, vergi meseleleriyle nasıl başa çıktığı gibi pek çok soruyu odakta tutabileceği, işletmeleri tanımaya, bulmaya ve ayırt etmeye yardımcı olabileceği vurgulandı.

“People and Planet First Verification” olmayan organizasyonların da projeye “Mali katkıda bulunmak veya uzmanlık alanında ücretsiz veya indirimli hizmetler sunmak, tedarik zinciri fırsatları satın almak ve sağlamak, ekosistem inşasını finanse etmek ve ağ gelişimine yatırım yapmak” gibi destekler sunulabileceği belirtildi. Bu çabaların sosyal tedariği sağlama, etki yatırımcılığını kolaylaştırma, şirketlerin alımgücünü buraya yönlendirme ve tüm bunların etrafında bir ekosistem inşa etmeye yardımcı olabileceği öngörüldü.

Etkinliğin temaları arasında olan adil ticaret konusunu ele alan “Fair Trade Enterprises” paneli, Adım Adım ve Açık Açık’ın Kurucu Üyesi Prof. Dr. Itır Erhart, Dünya Adil Ticaret Örgütü Baş Yöneticisi Leida Rijnhout ve Bebemoss kurucusu Izabela Erşahin’in katılımıyla gerçekleşti. Panelde “sadece üretmekle kalmıyor, gerçekten bu dünyayı değiştirmeye çalışıyoruz” mesajı öne çıkarken, tüketiciler açısından ürünlerin nereden geldiğini görmek ve bu ürünün hakları ödenen insanlar tarafından yapıldığına güvenmek ve çevreye zarar vermediğini bilmenin önemli olacağı belirtildi. Aşırı üretim ve aşırı tüketim sorunlarının çözülmesi süreçlerinde işletmenin tedarik zincirlerinin doğru şekillenmesinin önemi vurgulandı. Adil ticareti teşvik etmek, bundan bahsetmek ve sistemik bir değişim yaratmak için yapılabilecekler ele alındı. Girişimcilerin insanları yönetmek, ürünler oluşturmak, pazarlar bulmak gibi zorluklarla karşılaştıkları, ancak bununla beraber yerel pazarlarda fayda sağlayan sosyal girişimlerin kendi içinde izleme sistemleri geliştirdikleri de hatırlatıldı.

Ashoka Türkiye Ülke Direktörü Ezgi Özkök Sefer, Good Market Ortak Üreticisi Amanda Kiessel ve ImpactHub Ankara Kurucu Ortağı Berivan Eliş’in katılımıyla düzenlenen “The Power of Social Enterprises for Economic Transformation” panelinde sorunları çözmek için bir araya gelen toplulukların gücüne işaret edildi, “insanları bir araya getirmeye başlayın ve ne yapabileceğinizi görün” önerisi eşliğinde cesaret, güven, işbirliği gibi değişim yaratan değerlerin önemi vurgulandı. Özellikle özel sektör tarafındaki “sosyal girişimlerin, sosyal girişim prensiplerini nasıl sürdürdüğüne” dair endişeler tartışmaya açılırken, sertifikasyon süreçlerinin “gezegen ve insan odaklı işletmelerden satın almak” adına olası rollerine değinildi. Sosyal girişimlerin ekonomik dönüşüm için yaptığı işler örneklendirirken, sosyal girişimlerin sadece kendi çalışmalarıyla değil, diğer paydaşları da değişim yönünde harekete geçirerek sistemleri ve zihniyetleri değiştirmek için çaba harcadıkları hatırlatıldı.

Günün son paneli “Post-Growth Investment and Entrepreneurship” başlığıyla ve Mikado Kurucusu Serra Titiz, Nonprofit Ventures kurucu ortağı ve CEO’su Melanie Rieback ve Impact Hub Istanbul Kurucu Ortağı Ayşe Sabuncu’nun katılımıyla düzenlendi. Sosyal girişimciliğin önemi ve zorlukları üzerine ilerleyen konuşmada finans sektöründeki yapısal sorunlar ve etik kaygılar ele alındı, sosyal girişimlerin finansmanı ve sürdürülebilirliği üzerinde duruldu.

Etkinliğin 3. günü ATÖLYE tarafından gerçekleştirilen interaktif çalışmalara ayrıldı. Sistem değişikliğine katkıda bulunmak adına farklı fikirleri nasıl bir araya getireceğimize ve nasıl işbirliği yapabileceğimize dönük önerilerin ele alındığı oturumlarda “birlikte çalışarak istediğimiz geleceğe doğru nasıl ilerleyebileceğimize” ilişkin yaklaşımlar, ATÖLYE’nin kolaylaştırıcılığında ortaya konuldu. Konferans katılımcıları arasında etkileşim sağlayan anketler ve sorular, geleceğe yönelik olası hareket planları ve birlikte çalışma modelleri için bir fikir alışverişi ortaya çıkarttı.

3 gün boyunca gezegenin ve toplumun ortak geleceği için bir iyilik ekonomisi öngören yaklaşımları, dayanışma ve sosyal ekonomi temelli çözüm önerilerini dinledik ve öne çıkan argümanları sizlere ulaştırdık! Benzer derlemeler için imece platformu Medium yayını ve ReFi Türkiye Substack yayınını takip etmeyi unutmayın!

--

--

imece
imece

imece Medium yayınındaki en güncel içeriklerimize medium.com/imeceplatformu sayfasından ulaşabilirsiniz.