İz bırakan oyunlar: Inside, modern çağın en iyi platform oyunlarından birisi -ve aynı zamanda cehennem kadar ürkütücü
Bir İndie/platform puzzle oyunu olan İnside, onu oynayan herkes üzerinde kalıcı bir izlenim bırakıyor; üç saatlik kısa bir oyun deneyiminde bile birçok oyundan 20 kat daha fazla etkileyici, daha fazla sürpriz ve yaratıcılık içeriyor.
Henüz kendisinden bihaber olanlar için Inside, geliştirici firma Playdead’in 2010 yılı hit oyunu Limbo’nun gizemli devam oyunu aslında. Tıpkı Limbo gibi Inside, eşit parçalarda platform eylemi, kafa karıştıran puzzle bulmacaları ve rahatsız edici hikayesi ile öne çıkan macera. Aralarındaki fark ise Limbo’ da; dehşet verici fantastik bir evrenin pençesinde iken, Inside’ bizleri bilimkurgu komplosunun derinliklerine çekiyor.
Biliyorum belki bunu söylemek belki klişe olacak; fakat Inside hakkında çok fazla şey konuşmak da onun sürprizlerini bozma riski taşıyor. Bu yüzden şimdiden belirteyim uyarmadı demeyin!
Ölümle gelen tecrübe
Gerginlik ve korkunun pençesinde; baskıcı, zalim bir dünyada kaçak bir genç çocuğun yaşadıklarına tanık oluyoruz İnside’ da. Otoriter ve kontrolcü bir yönetimin hüküm sürdüğü bu karanlık ve siyah beyaz ortamda ilerlerken, her adımda gizli bir bilimsel tesisin daha derinine inmekte ve sırlarını ortaya çıkarmaktayız.
Bu tam anlamı ile şiddet ile vurgulanmış bir oyun. İndie bir platform oyunu olması sizi yanıltmasın; Burasının bir mantar krallığı olmadığına daha ilk sahneden emin olacaksınız. Sessini ve yüzünü dahi bilmediğimiz/göremediğimiz ana karakterimiz, köpekler tarafından parçalanacak, boğulacak, kesilecek ve oyunun sonuna ulaşmadan önce onlarca kez ezilecek.
Inside’ ın belki de en büyük başarısı, oyun içerisinde yer alan onca zorluğa ve karmaşık bulmacalara rağmen oyunun kendiliğinden oyuncuya ufak fikirler ile yön verebilmesi. Oyun görsel veya işitsel ipuçları ile her zaman bir bulmacanın cevabı için size rehberlik ediyor. Böylece oyuncu kendisini birkaç denemeden sonra ‘’acaba sorun bende mi?’’ sorunsalı ile oyundan daha kısa sürede soğumasının önüne geçiyor. Hatırlarsınız Limbo’ da benzer şekilde zorluk ve bulmacalar içeren bir oyun olmasına rağmen hiçbir kolaylayıcı unsur bulunmamasından ötürü oldukça eleştiri almıştı.
Aslında konu tamamen deneme yanılma ve mantıklı düşünme meselesi. İçerisinde barındırdığı bulmacalar için yeterli ölçüde zorluklar mevcut. Ölüm sık sık ve acı verici gelir, ama her ölüm kısa ömürlüdür (ölüm anınıza yakın bir şekilde yeniden doğuracaksınız) ve öğrenilen her bir ders, sizi daha fazla ilerlemek için ihtiyaç edindiğiniz bilgilerle donatır.
Ve tabi ki bir de ‘’son’’ var. ” Bu oyunda unutamadığım ve gerçekten beni etkileyen şey ise; (20 küsur yıl boyunca edindiğim oyun tecrübelerim içerisinde pek de görmeye alışık olmadığım) İnside’ ın tüm gizem ve tuhaflığını, başladığı anda tıpkı bir balon gibi sönmesine müsade etmeden oyunun finaline kadar sürdürebilmesi ve korkunç bir şekilde gizlenmiş finali ile hikayesini sonlandırması kadar başarılı başka bir oyun hatırlamıyorum. Kesinlikle denemeye değer.
İnside, belki de hafızanızda sonsuza dek masterclass bir oyun olarak yer etmeyecek olsa bile, kesinlikle sizde ayrı bir yeri olacak. Playdead’in ilerde hikayenin devamında bizlere neler sunacağını da görmek için sabırsızlanıyorum.
