Değişimin Işıltılı Hayali

Birsen Savran
Intertech
Published in
3 min readOct 29, 2020

Birçoğumuz içinde bulunduğumuz durumdan her zaman pek memnun olmayız ve hep daha iyi bir gelecek hayal ederiz. Bu aslında insanoğlunun binlerce yıllık gelişiminin de itici gücü, bizi daha iyiye ulaştırmayı sağlayan bir araç.

Organizasyonlarda durum da bundan farklı değil.

Yıllardır takım lideri, bölüm müdürü, genel müdür yardımcısı gibi yöneticiler silsilesinden oluşan bir organizasyonda çalışıyorum. Birçok organizasyondakine benzer bir şekilde işler uzun dönemli hazırlanan ve içinde teslimat sözleri dahi verilen projelerden oluşuyor. Takımın, çoğu durumda hangi işi yapacağını, hangi işin ürüne değer katacağına veya o işi yetiştirip yetiştiremeyeceğine dair sözünün geçtiği bir ortam olmuyor. Haklı olarak herkes vermediği sözlerin, bazen de inanmadığı işleri yapmanın bıkkınlığından, verimsizliğinden bahsederken bu kararları kendileri verse aslında hayatın ne kadar güzel olacağına dem vuruyor. Değişimin ışıltılı hayali de tam olarak burada başlıyor.

Değişim, daha iyi bir çalışma hayali gerçekten pırıltılı bir gelecek vadediyor. O hayale ulaştığımızda birçok şeyin ne kadar güzel olacağını, ne kadar içimize sineceğini düşünüyor ve konuşuyoruz.

Hayalleri gerçekleştirmek ise hayalin ışıltısı kadar zorlu bir yolculuğu da beraberinde getiriyor. Konfor alanlarımızı terk etmek sandığımız kadar kolay olmuyor; değişimi çok istemekle birlikte alışkanlıklarımızdan vazgeçme fikri de korkutmaya başlıyor ve hatta bazen bahaneler üretmeye başlıyoruz.

Günün sonunda hepimiz ürünümüzün değerini kendimizin tayin ettiği, işlerimizi kendimizin yönettiği, sözlerimizi kendimizin verdiği bir çalışma şeklini istiyoruz. Ancak bu özgürlük yanında sorumluluk da getiriyor. Başkalarının verdiği sözleri tutamadığımızda duyduğumuz his ile bizzat kendi verdiğimiz sözleri tutamadığımızda duyduğumuz his birbirinden çok farklı. Yıllardır dönen dişliler içerisinde ilk defa kendi kendini yöneten bir takım olmaya alışamıyoruz; bazen haklı da olsa bahaneler bularak değişimin yarattığı baskıyı azaltmaya, ertelemeye çalışıyoruz ama bir yandan da tüm kalbimizle o ışıltılı geleceği hayal etmeye devam ediyoruz.

Çevik Dönüşüm yolculuğumda da yeni bir koç adayı olarak tam olarak bunları yaşıyor ve gözlemliyorum. Daha önceye göre büyük bir farkla artık hem kendi konfor alanımı terk etmenin huzursuzluğu ve bahaneleriyle başa çıkmak hem de destek olduğum takımların, kişilerin bu değişime inanmasını sağlamak ve önlerindeki engelleri, zorlukları kaldırmaya çabalamalıyım.

Hem kendim hem de birlikte değişim yolculuğuna çıktığım takım arkadaşlarım için değişimin bu zorlu yolunda ilerlerken 3 temel vurguyu her an aklımızda tutarak ilerlemenin önemini gün geçtikte daha çok kavrıyorum.

- Değişime niçin ihtiyaç duyuyoruz?

Hepimiz bir amacımız olduğunda, bir şeye inandığımızda tüm benliğimizle çalışır, uğraşırız. Organizasyon istediği için değil; biz tek tek bireyler olarak bu değişime neden ihtiyaç olduğunu kendimiz bulmalı ve bu nedeni de hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız

- Daha iyi bir gelecek hayalimiz ne?

Gelecekte nasıl olmak istiyoruz, hayatımızın nasıl olmasını hayal ediyoruz? Bu hayalin gerçekliği ve her zaman gözümüzün önünde olması bahane üretmemizi engelleyecek veya konfor alanımızdan çıkma zorluğunu hafifletecek.

- Küçük de olsa hızlı bir başarı kazanma ve bu başarıdan cesaret alma

Uzak gelecek hayali güzel ama bunun bir hayal olarak kalması değişime motive eden itici güç için yeterli değil. Hepimiz ufak da olsa bu değişim sürecinde bir başarı kazandığımızda, yararını gördüğümüzde bir sonraki adımı atmaya yetecek gücü toplar, hayalimize ulaşmaya adım adım yaklaştığımızı hissederiz. O yüzden uzak hedeflerin yanı sıra yakın ve başarılı hedefler koymanın önemi elzem; her başarı, her fayda bizi bir adım daha güçlü kılacak, biraz daha cesaretlendirecek.

Değişim zorlu bir yolculuk ama insanı canlı kılan, nefes aldığını hissettiren de bu daha güzel bir gelecek hayali ve o hayale giden yolda attığımız adımlar. Eğer tek başımıza değil bir takım olarak birbirimize inanarak o adımları atmaya başlar ve ilerlersek bu yol hem daha kolay hem de hayalimiz daha kıymetli ve erişilebilir olur. Birlikte adımları tek tek atacağımız nice zorlu ama keyifli anılara…

--

--