Devletler, Kamu Kuruluşları ve Sürdürülebilirlik

Aysegul Hatay
inValue
Published in
3 min readFeb 15, 2019
Sürdürülebilir olmak sadece özel sektörün sorunlarından birisi değil.

Sürdürülebilirliği sadece özel sektörün üzerinde durduğu yeni bir kavram gibi düşünenler var. Oysa sürdürülebilirlik, bir yaşam döngüsü içinde kilit paydaşları ve ekolojik çevre üzerinde olumlu ya da olumsuz etkileri olan ve bir ekonomik evren yaratan (gelir-gider-ürün/hizmet) tüm kurumlar için kaçınılmaz bir gereklilik. Bu koşullarda aynen özel sektörün olduğu gibi kurum kavramı içinde ele aldığımız tüm yapıların sürdürülebilir olmakla ilgili bir derdi olduğunu kabul edebiliriz. Kamu kurumları derken tüm kamuyu içine alan bir yapıdan bahsediyoruz.

Örneğin devletleri ele alalım. Devletler de aynen şirketler gibi gelir-gider dengesine dayalı ve hizmet üreten kurumsal yapılardır. Devletlerin de sürdürülebilir olması aynen özel sektör kurumlarında olduğu gibi önemli bir hedeftir. Sürdürülebilirlik ekseninde ele alırsak bir devletin kilit paydaşlarını öncelikle vatandaşları olmak üzere, kamu kuruluşlarında çalışanlar, kamusal yapı ve kurumlar, diğer ülkelerin devlet kurumları, küresel finans kuruluşları, kreditörler, o ülkenin özel sektör kurumları, sivil toplum örgütleri ve medya olarak sayabiliriz. Bu kilit paydaşlarıyla diyalog kurabilmek, onların beklentilerini sorgulamak, o beklentilere karşı yanıtverebilir ve şeffaf olmak, bu beklentilerle ilgili somut hedefler ve taahhütler belirlemek de öncelikli konuları arasındadır.

Devletlerin de aynen özel sektör kuruluşları gibi sosyal, çevresel ve ekonomik anlamda yaygın bir etki alanları vardır ve sürdürülebilir olmak için bu etki alanlarını sistemli bir şekilde yönetmelidirler. Nasıl ekonomik ve yönetsel stratejileri, politikaları oluyorsa sürdürülebilirlikle ilgili de strateji ve politikaları olmalıdır. Gelişmiş ekonomilerde yer alan devletlerde bunu açıkça görmeye başladık. Özellikle Kuzey Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Avrupa’da yaygın biçimde bu konu yasal basamaklarda sıklıkla ele alınmaya ve ilgili prosesler geliştirilmeye başlandı. Kamu ihalelerinde sürdürülebilirlik kriterleri çok önemli rol oynuyor. Dünyadaki finans kuruluşları, kreditörler, kalkınma ajansları artık sürdürülebilirlik kriterleri olmayan herhangi bir krediyi karşılamıyor. Kısacası sürdürülebilirlik dünyadaki tüm “kurumlar” için finansa ulaşabilirlik anlamı da taşıyor.

Özel sektör kuruluşları için olduğu kadar kamu kuruluşları ve yerel idareler için de aynı derecede baskın olan sürdürülebilirlik faktörü, doğrudan paydaş beklentilerini kurumun bakış açısından değil de, paydaşın bakış açısından değerlendirdiği için sorun-çözüm ikileminde çözüme daha kolay ve doğru yaklaşmanızı sağlıyor. Çünkü beklentiyi ilk elden ve yorumsuz sorgulamayı öğretiyor. Beklenti dışındaki alanlara da boşuna yatırım yapılmasını engellediği için verimliliği sağlıyor.

Kamu kuruluşlarını bazı alanlarda rekabet sıkıntısı olmayan kurumlar olarak gördüğümüz için “müşteri memnuniyeti” gibi alanların onlar için öncelikli olmadığını düşünüyoruz. Oysa seçimler de bir tür “müşteri memnuniyeti anketi” dir. Müşteri hizmetlerinizden memnun değilse sizi bir sonraki seçimlerde tercih etmeyebilir. Elbette siyasette tek faktör vatandaşın memnuniyeti olmayabiliyor, ancak bu da siyasi koşulların bu yönde evrilmeyeceği anlamına gelmiyor. Nasıl özel sektörü geleceğe hazırlamak için onca çaba harcanıyorsa hızla değişen bu çağda kamu kurumlarını da geleceğe hazırlamak gerekiyor.

Geçmişe baktığımızda yapılan araştırmalar daha toplumcu bir vatandaş yapısından daha bireysel düşünen bir toplum yapısına geçtiğimizi söylüyordu. Son günlerde bu denge yavaş yavaş eşit ağırlığa doğru meylediyor.

Yani evet, daha bireysel düşünen “benmerkezci” bir nesil geldiği gibi, aynı oranda toplumcu, sosyal dayanışmaya ve ortak bakış açısına inanan, toplumsal faydayı gözeten daha çevreci bir yapısı da var bu yeni kuşağın.

Doğal olarak seçimleri, seçme faktörleri de bu doğrultuda değişecek. Bunu hep birlikte göreceğiz. Daha doğrusu bunu görmeyi başaranlar kazanacak diyelim.

--

--

Aysegul Hatay
inValue
Editor for

Strategic Sustainability Management Consultant, Editor, Translator, Classical Archeologist, Social Antropologist and Sociologist #Sürdürülebilirlik @invalueco