İşe Yarayan Bir Yöntem: Design Sprint
Bir ürün geliştirirken ya da varolan bir ürün hakkında değişiklikler yaparken başvurduğumuz en hızlı ve verimli yol Design Sprint metodu. Peki, neden daha önce kullandığımız birçok farklı çalışma yöntemi varken Design Sprint işe yarıyor? Bu soruya yanıt ararken 4–5 günümüzü alan Design Sprint’te kullandığımız adımların aslında hangi takım çalışması sorununu çözdüğünü, hangi aşamada iş yapışları daha verimli hale getirdiğini inceleyelim.
Eğer, Design Sprint sürecini özetlediğimiz 4 Günde Test Edilebilir Prototipinizi Hazırlayın: Design Sprint 2.0 yazımızı okumadıysanız önce ona bakmak isteyebilirsiniz.
O halde gelelim “Design Sprint neden işe yarıyor?” sorusuna.
Birlikte Yalnız Çalışmak
Üzerinde çalıştığınız konu hakkında farklı kişilerden görüş almak ya da aynı anda takım halinde çalışmak istediğinizde brainstorming aklınıza gelen ilk metotlardan biridir. Ancak bu yöntem çoğu zaman işe yaramaz. Brainstorming’te fikirlerini açıkça dile getirebilen dışa dönük insanlar tartışma sırasında çok daha aktif olurken içe dönük kişiler çoğu zaman akıllarına gelen fikirleri paylaşamayabilir. Bu, belki de hem güzel fikirlerin kaybolmasına hem de yalnızca belli başlı kişilerin onaylanmasına yol açar.
Brainstorming’i verimsiz yapan bir diğer özelliği ise tartışmanın sözlü olarak ilerleyerek belli bir bitiş süresinin olmamasıdır. Bu, ilgili konudan uzaklaşmanıza sebep olabileceği gibi gerektiğinden fazla zaman harcamanıza da yol açabilir.
Design Sprint’te ise kullanılan metot, birlikte yalnız çalışmaktır. Çalışan konu üzerinde yaşanılan sorunları, iç görüleri paylaşırken de sorunlara çözüm yolları tasarlarken de aynı adımlar uygulanır. Öncelikle, Sprint sırasında odada bulunan herkese bireysel olarak çalışmaları için bir süre verilir ve her şey kağıtlara yazılır, çizilir. Daha sonrasında her kişinin görebileceği bir yerde sergilenen bu fikirler, çözümler, sorunlar vb. Sprint’teki kişilere verilen eşit haklarla sözlü tartışmaya girmeden oylanır. Bazı durumlarda oylama aşaması başlamadan insanlara fikirlerini anlatmaları için süre tanınabilir ama bunun da kısa olması ve ikili diyaloga girilmeden tamamlanması kritiktir. Sonuç olarak en beğenilen fikirler konudan uzaklaşmadan, adil ve hızlı bir şekilde seçilmiş olur.
Aslında bu takımla çalışma yöntemini yalnızca Design Sprint’te değil, tüm grup çalışmalarında içinden çıkılamayan konular için kullanabilirsiniz.
Fikirleri Somutlaştırmak
Keşke, kafamızın içindeki o güzel fikirleri, soruna tam anlamıyla uyduğuna inandığımız çözüm önerilerimizi karşımızdakilerin de aynı şekilde görebilmelerini sağlayabilsek. Ne yazık ki sözlü bir ifade yolu kullandığımızda bu isteğimizi gerçekleştirmenin yanından bile geçemiyoruz. Ya bitmek tükenmek bilmeyen tartışmalar ya da yanlış anlamalarla sonuçlanıyor çabamız.
Design Sprint bize der ki: “Çiz, çiz, çiz!”. Ben güzel çizim yapamam ki, tasarımcı değilim ki… gibi cümleler kurduğunuzu duyar gibiyim. Durun! Design Sprint’te düşüncelerinizi çizmeniz tasarımcı olmanızı ya da süper yetenekli olmanızı gerektirmez. Gerekirse çöp adam çizin ama bir şekilde fikrinizi, çözüm önerinizi ekip arkadaşlarınız için bakıldığında anlaşılabilecek hale getirin.
İşe Başlamak > Haklı Olmak
Özellikle yapmaları gereken işleri sürekli erteleyen insanlar bu başlığın önemini çok daha iyi anlarlar. Bir de işe başlamaktansa plan yapmaya çok zaman ayıran ve o plana asla sadık kalamayan insanlar… İşte geleneksel çalışma yöntemlerinde işlerin yavaşlamasına sebep olan en büyük sorunlardan biri de budur. Çok fazla plan yapılır, üzerine çok düşünülür. Toplantılar ayarlanır, bir üst başlıkta bahsettiğim brainstorming’ler yapılır. Ancak yapılması gereken iş yapılmaz. İş tamamlansa bile zaman yönetimi asla doğru yapılamamıştır. Design Sprint bu sorunu da çok güzel bir şekilde çözer. Belirli bir zaman aralığında, belirli bir konumda önceden hazırlanmış yol haritası izlenerek ve tabiri caizse Sprint’i yöneten kişinin önderliği ve küçük zorlamalarıyla yapılması gereken işe başlanır.
Yine ertelemeyi ve plan yapmayı seven insanlara atıfta bulunmam gerekirse onlar da zor kısmın işe başlamak olduğu ve ilk adımı attıktan sonra her şeyin ne kadar da çorap söküğü gibi geldiğini hissetmişlerdir. Bu yüzden Design Sprint’ler yapın.
Ayrıca küçük bir not eklemek istiyorum. Tüm bu Design Sprint süreci, üst düzey yaratıcılık ya da iyi çıktılar elde etmek için belli bir modda olmanızı gerektiren bir süreç değildir. Bunlar yalnızca işe başlamamak için başvurulan küçük kaçış yollarıdır. Çünkü önemli olan yaratıcı bir fikir çıkarmak değildir; bağlama uygun, hızlı test edilebilir ve geliştirilebilir bir çözüm yolu bulmaktır.
Toparlamam gerekirse, 4–5 gün boyunca bir odada toplanarak tüm zamanınızı buna ayırmak zor ve gereksiz gibi gelebilir ama inanın, 4–5 gün sonunda yaptığınız iş ve elde ettiğiniz çıktılar geleneksel yöntemlerle aylarca uğraşarak ajandanızda kalan, bitiremediğiniz işlerden çok çok daha fazla olacaktır. Sadece şans verip deneyin.
inValue ekibi olarak size hem Design Sprint sürecinde hem de sonrasında yardım etmeyi çok isteriz. Herhangi bir sorunuz olursa bize LinkedIn’den, Instagram’dan ya da hello@invalue.co adresine mail atarak ulaşabilirsiniz.
Tüm süreci ve metotları daha detaylı öğrenmek isterseniz Sprint kitabını ve bu yazıyı okumanızı tavsiye ederiz.
