İnovasyonu Hayata Geçirmek için Diğer Departmanlardan İşbirliği Yöntemleri
Yeni nesil girişim dünyasında önemli ipuçlarından bir tanesi, fikir aşamasında da olsa, yüzlerce kullanıcınız/müşteriniz de olsa işinize “proje” dememeniz gerektiği. Herhangi bir süreci ya da durumu yenilik getirerek (teknoloji, hız, deneme-yanılma kullanarak) iyileştirmeye/büyütmeye çalışıyorsanız, bu aslında ciddi anlamda büyük bir iştir, gelip geçici ya da başlayıp biten bir proje değildir.
Bu çalışmalarda ise tanımlı inovasyon ekipleri ya da tanımsız inovasyon bireyleri çaba sarf eder. Tanımlı inovasyon ekiplerinin işleri zaten hızlıca yeni bir iş modeli, ürün ya da hizmet geliştirmektir. Bazen de bu motivasyona sahip olan tanımlanmamış ekipler kendilerine bu görevi iş edinerek operasyonları devralır (çok da iyi eder!)
Bu ekiplerin yaşadığı en büyük sorun da öncelikle diğer departmanlardan istedikleri (sürecin gerektirdiği) kadar hızlı bilgi alamamaları oluyor. Samir Deliormanlı son yazdığı HBR makalesinde değinmiş bu soruna. (Buradan ulaşabilirsiniz.) Deliormanlı’nın önerilerini, tanımlı inovasyon ekipleriyle yaptığımız bir çalışmadan gerçek hayat örnekleriyle karşılaştıralım.
Deliorman söz konusu makalede bir yöneticinin ekibi,
- inovasyon faaliyetleriyle iç içe değilse, hızlıca karar alarak veri akışını hızlandırmaktan,
- inovasyon faaliyetleriyle iç içeyse ise kendi iletişim ağlarını ve zamanlarını kullanarak ekibindeki insanların iş yüklerini azaltmaktan,
- inovasyon faaliyetlerinde ekipleriyle beraber çalışıyorlarsa, devam etmeleri ve daha fazla inisiyatif almalarından bahsediyor.
Biz de yaşadığımız örnekte bu önerileri hayata geçirmek için neler yaptık ondan bahsedelim:
- İnovasyon faaliyetleriyle iç içe olmayan departman ve orta düzey yöneticiler, üst düzey yöneticilerinin bu operasyondan haberi varsa (yani kurumsal bir yerçekimi ortamında) daha hızlı oluyor. Bu yüzden üst yönetimin inovasyon çalışmaları konusunda aynı dilde konuşması ve aynı bakış açısına sahip olması önemlidir.
- İkinci deneyimimiz en yaşamsal olanı. Bir çalışanın yöneticisinin desteği olmadan inovasyon faaliyeti yürütmesi hem operasyonel olarak hem de motivasyonel olarak yıpratıcı ve bunaltıcı olabilir. Bu desteğin sağlanması için, yönetici kurumsal yerçekiminin fazlasıyla etkisindeyse yaptığınız faaliyetin sonucunun kendisinin performans kriterlerine yapıcı bir etkisi olması onu hızlandırmanız için etkili olabilir. Satış Kanalı İnovasyonu (Sales Channel Innovation) ile uğraşıyorsanız satış ekibinden biriyle işi yürütmek daha kolay olacaktır.
- Üçüncü tavsiye de maalesef 1 ve 2 gerçekleşmeden hayata geçmesi pek de kolay olmayan bir deneyim içeriyor. Herkesin oluşturmaya çalıştığı “kültür” bunun yanıtı olabilir. İnisiyatif alan, risk alan, hızlı karar alan, yapılması gereken bir iş ya da çözülmesi gereken bir problemle karşılaştığında ilk refleksi ajans/danışmanlık şirketi bulmak değil, kendi deneyimini oluşturan ekipler yaratmak.
Riski azalttıktan sonra küçük denemelerle başlarsanız, kısa sürede kültür oluşturmak için tohumları atmış olabilirsiniz. Birlikte çalıştığımız şirkette 1 ayda, uzun vadeli operasyonun potansiyeli üst yönetime göz kırpmıştı. Bu doğrulamaları yapmak için kendi oyun kitabınızı yazmayı deneyerek var olan metodolojilerden yararlanabilirsiniz (sorun çözüm uyumu, müşteri/kullanıcı geliştirme, ürün/pazar uyumu, ürün/iş modeli uyumu, ürün/kanal uyumu vb.) Çünkü her bulaşıcı içerik gibi, yarattığınız deneyim öğle yemeklerinde gündem olacak ve Instagram hikayelerinde yer alacak :)
Daha sonra büyüyen titreşimi olgunlaştırmak size kalmış. Bu büyüyen denize nasıl gireceğinizi anlamak ve yatırımsız deneyimler için;
- İnovasyon mu Dediniz? adlı kitabı okumanızı, (link)
- Yeni Nesil Kafası videolarının hepsini izlemenizi, (link)
- En yakın zamanda bir kahve içmemizi, (sonat@invalue.co) öneririm :)
Bunun gibi içeriklere ve videolarımıza ulaşmak için inValue LinkedIn sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
