Oyunu Kuralına Göre Oynayın
İş dünyasında yerini korumanın altın kurallarından birisi de değişimlerin hızla farkına vararak onlara adapte olmaya çalışmaktır. Yaşadığımız çağ itibariyle bu adaptasyon süreci oldukça zorlayıcı olabiliyor; bununla birlikte teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte, eskiden yüzyıllar alan büyük değişimler artık birkaç yılda tamamlanabiliyor. Haliyle şirketlerin bu farklılıklar için gerekli hazırlıkları yapması da bazen oldukça güçleşiyor. Değişime en iyi adapte olabilen grup ise elbette bu sürecin içinde yetişmiş olanlardır. Tüm isteklerine ya da merak ettiklerine bir tık uzaklıkta büyümüş yeni neslin alışkanlıkları artık iş dünyasını yönlendiriyor. Oyunu kuralına göre oynayan şirketlerse kazanmaya devam ediyor.
İnternet ve akıllı telefonların gelişimi yepyeni bir kültür yaratarak günlük alışkanlıklarımızı tamamen değiştirmiş durumda. Dilimize yeni giren kelimeler, uyanınca ilk iş kontrol ettiğimiz bildirimler, yeni meslekler ve hatta flört alışkanlıklarımız… Annelerimizin aksine meyve-sebze almak için pazara gitmiyor, online sipariş uygulamalarını kullanarak dakikalar içinde istediğimiz ürünlere kavuşabiliyoruz. Tıpkı bunun gibi istediğimiz her şeye anında sahip olduğumuz bir çağda, insan ilişkilerimizde de görece apaçık değişimler hissediyoruz. İstatistiklere göre günümüzde genç nüfusun büyük çoğunluğu aktif olarak online flört uygulamalarını kullanıyor. Kullanıcıların karşı tarafın profiline bakarak kendilerine uygun partneri bulması için ortalama 3–5 saniye harcadığı biliniyor. Bu durum yeni neslin alışkanlıkları ile ilgili Sarah Wisseldorf’a — BCG partneri ve genel müdürü- ilham kaynağı oluyor ve şirketlerin arzulanmak için takip etmesi gereken üç ana kuralı oluşturuyor:
- Net olun!
Kim olduğunuz ve insanlara ne sunduğunuz ile ilgili karmaşık mesajlardan kaçının. Online flört uygulaması profilinizde, neden bu uygulamayı kullandığınız hakkında yayınladığınız bilgiler eşleşme şansınızı arttırır; bir şirket olarak doğru bilgileri vermek ise doğru müşteriyle eşleşme şansınızı yükseltecektir.
2. Onlara istediğini verin!
Net olmanız kadar bunları destekleyecek cesur hamlelere de ihtiyacınız var. Müşterinizin beklentisinin farkında olun ve arzulanabilir bir içerikle karşısına çıkın.
3. Kartları açık oynayın!
Merak uyandırmanın ve işleri ağırdan almanın modası epeyce geçti. Yaşadığımız hızlı çağda, kendinizi anlatmak için elinizde olan şey, yazdığınız 140 karakterlik bir yazı ya da birkaç fotoğraftan oluşuyor. Bunları incelemek için karşınızdakinin harcadığı süre ise ortalama 3 saniye. Şirketlerin de potansiyel müşterilerini etkilemek için adapte olması gereken süre işte bu kadar. Lafı dolandıracak zamanınız yok, verdiğiniz tek bir kısa mesajla ya kazanacaksınız ya da kaybedeceksiniz. Tüm kartları masaya koymaktan çekinmeyin!
